Advertisement

Yazar: Çeviri

Cinsel istismar ve zorbalık nasıl engellenir?

Yaz mevsimi tüm hızıyla devam ederken çocuklar da okul projelerinden, karnelerden ve testlerin son kalıntılarından kurtulmaya zaman bulabiliyor ve asıl önemli olan noktanın üzerinde duruyor: eğlenmek. Yaz sadece sıcak havalarla da sınırlı değil elbette. Çocuklar yaz mevsiminin onlara sunduğu yeni özgürlüklerin tadını da çıkarıyor. Öğretmenlerinin gözleri üstlerinde olmadan, özgürce kendi etkileşim alanlarını oluşturuyor; yeni sınırlar deniyor, kendine daha çok yetmeye başlıyor ve zamanı daha yaratıcı bir şekilde kullanıyor. Fakat, edindikleri bu özgürlük çoğu zaman başka sorunları da beraberinde getiriyor. Hiç kimse yaz mevsiminin getirdiği güzelliklerden başını kaldırıp da zorbalık ve çocuk cinsel istismarı konuları hakkında düşünmek istemiyor; lakin epey...

Devamı…

Hiç tanımadığım eşcinsel babam

1992 yılının Nisan ayında bir Cumartesi öğleden sonra, ben daha 13 yaşındayken babam konuşmamız gerektiğini söyledi. 8 yaşındaki kardeşim ile paylaştığım odadaki bebek mavisi rahatsız bir battaniyeyle örtülmüş yatağıma oturduk. Bana ne söyleyeceğini bilmiyordum. Ya da biliyordum ama bilmek istemiyordum. Geçtiğimiz dört ay boyunca, babam Lexington’daki bir hastaneye girip çıkmaya başlamış; üç yıl önce benden ve boşandığı annemden ayrı yaşadığı Richmond’daki dubleksi kiralamıştı. Babam Doğu Kentucky Üniversitesi’nde iş hukuku dersleri veriyor ve kilisede görev yapıyordu. Kardeşim ve ben zamanımızın çoğunu babama iki saat mesafede Louisville’in güneyinde küçük bir kasabada annem ve üvey babam ile geçirdiğimiz için onunla olmadığımız zamanlarda...

Devamı…

Trans bir babanın emzirme hikâyesi

Gebeliğimin sonlarına doğru, ilk emzirme destek buluşmama katıldım. Emzirmeyi öğrenme fırsatını bulduğum için heyecanlıydım ve yabancılarla dolu bir odada olduğum için de korkunç derecede gergindim. Sadece kadınlara özel bir gruptaki tek erkektim. Konuşma sırası bana geldiğinde, özenle hazırlandığım konuşmama başladım: “Adım Trevor ve trans bir birey olduğum için hamile kalabilmem mümkün. Yani, kadın olarak doğdum; fakat hormon alarak ve meme operasyonu geçirerek erkekliğe geçiş yaptım. Eşim ve ben bir aile kurmaya karar verdiğimizde doktorumun tavsiyesi ile testosteron almayı durdurdum. Bebeğim Nisan ayında doğacak. Göğüs ameliyatı ile birlikte meme dokumun çoğu alındı. Ne kadar emzirebileceğimi bilmiyorum ama bunu denemek istiyorum.”...

Devamı…

Uykusuz annelere mektup

Sevgili uykusuz anne, Altı aylığa kadar olan tüm bebeklerin gece boyunca uyuduğuna dair bir efsane vardır. Bebeğin büyümüş olsa dahi gece boyunca uyumuyorsa, emin ol yalnız değilsin. Çoğu annenin bebeklerinin ne kadar iyi uyuduğu konusunda yalan söylediği bilinen bir gerçektir. Uykusuzluk ile baş etmenin bir numaralı kuralı ise, diğer bebeklerle kendi bebeğini karşılaştırmamaktır. Şunu dinle: İnanılmaz bir iş başarıyorsun. Kesinlikle, gecenin bir yarısı saat ikide çocuğun inlerken sen çaresiz ve yorgun bir şekilde sessizce ağladığında büyük bir iş başardığını hissetmeyebilirsin. Fakat, unutmaman gereken nokta şu: inanılmaz bir iş başarıyorsun ve mükemmel bir annesin. Uykusuzluk yeni anneler için belki de...

Devamı…

Otizmli ya da değil: Obsesyonlara neden ihtiyacımız var?

Otizmli insanlar genelde ‘obsesyon’ları ile bilinir. Çamaşır makinelerine, elektrik süpürgelerine veya dinozorlara karşı bir obsesyon geliştirmek her daim otizmli bireyin sahip olduğu bir özellik olarak görülmektedir. Bu tür obsesyonlara sahip insanlar genellikle takıntılı oldukları şeylerin neden onlara çekici geldiklerini anlatmak veya diğer kişilerin kendileriyle yakınlık kurması amacıyla bunun nedenlerini ifade etmek zorunda kalırlar. İlgi ile saplantı arasındaki fark nedir? Genel kanıyı göz önünde bulundurarak yorum yapmamız gerekirse, çoğu kişiye göre: Normal insanların ilgileri varken, otizmli insanların takıntıları vardır. Bunun nedeni bir otizmlinin algıladığı şeyleri diğer bireylere nazaran daha az “normal” karşılaması ve ifade etmesidir. Mesela, yaklaşık yedi yaşlarındayken ilgi...

Devamı…

Konuştuğunuz dil dünyaya bakışınızı nasıl değiştirir?

İki dilli insanların büyük bir avantaja sahip olduklarını herkes bilir. Daha iyi iş fırsatlarına ve bilişsel güce sahip olmalarının yanı sıra bu özellik onları demans hastalığına karşı da korur. Yeni bir araştırma ise, iki dilli bireylerin kullandıkları dile bağlı olarak farklı şekillerde dünyayı algıladıklarını ortaya koydu. Geçtiğimiz 15 yılda, iki dilli beynin tek dilli beyinden daha fazla somut avantaja sahip olduğuna tanık olduk. Diller arasında gidip gelişlerin esneklik konusunda beyne bir tür eğitim sağladığı bilinen bir gerçekti. Nasıl düzenli egzersizin vücudunuza bazı biyolojik faydaları varsa, zihinsel aktivitelerle iki veya daha fazla dili kontrol etmenin de beyne bilişsel yararlar sağladığı...

Devamı…

İnsanlık için yeni bir eğitim modeli

Bütün insanlar dünyaya yaratıcı bireyler olarak gelmişlerdir. Eğer dediklerime inanmıyorsanız, sizden çocukluğunuzu hatırlamanızı isterim. Çocukken resim yapmayı, dans etmeyi ve şarkı söylemeyi sevmez miydiniz? Kafanızda yarattığınız hayali dünyaların varlığıyla mutlu olmaz mıydınız? Çocuklar, doğal yaratıcılardır. Bu yaratıcılık da bizi insan yapan önemli özelliklerden birisidir. Büyüdükçe yaratıcılığımızı eğitiriz ve işte sorun tam da burada ortaya çıkar. Sorun; bizim eğitim görmüş olmamızdır. Eğitim sistemi, büyük bir paradigma kaymasından kaynaklanmaktadır. Öğretmenler sürekli sınıfın önünde durur ve anlamsız bilgiler aktarırlar. Okullar, rekabeti, uyumu, itaati ve standardizasyonu teşvik ederken aynı zamanda doğal, yaratıcı dürtülerimizi ve eleştirel düşünme becerilerimizi bastırmakla meşguldür. Çocuklar -sorgulamayan işçi arıların...

Devamı…

"Idiot Box": Televizyon ile kuşatılmış bir neslin portresi

New York’ta yaşayan Avustralya doğumlu sanatçı Donna Stevens’ın yeni fotoğraf serisi “Idiot Box” televizyonun etkilerinin sorgulanmasını konu alıyor. Stevens, bu projesinde zihni uyuşturan bir  icat olduğu için genelde “aptal kutusu” olarak tabir edilen televizyonların çocuklara yansımasını irdeliyor. Hızlı bir tempoya sahip aksiyon görüntüleri, renkler ve istediğiniz tüm fantastik karakterleri bir arada sunan televizyon tam da çocuklara hitap eden bir icat belki de. Peki, dışarıda oynamak, bir şeyler öğrenmek ya da sosyalleşmek yerine uzun süre TV izlemek bir çocuğu nasıl etkiler? İşte, Stevens’ın projesinde üzerinde durduğu, cevaplamaya çalıştığı soru da bu. Donna Stevens’ın televizyon izlerken fotoğrafladığı çocukların yüz ifadeleri aslında...

Devamı…

Otizmde yeni bir teori: “Yoğun Dünya Sendromu”

Çoğu kişi otizmi bireyin sosyal ilişkiler konusundaki başarısızlığıyla ilişkilendirir; fakat otizmli bir beynin diğer insanlara nazaran dış dünyadan ipuçlarını daha kolay aldığına dair kanıtların olduğu da bilinmekte. Neuroscience dergisinde yayımlanan bir çalışmada otizmli bireylerin beyinlerinin aslında daha hiperfonksiyonel olduğu, yani otizmli bir beynin normal bir beyinden daha fazla çalıştığı ve erken tedavi ile olası semptomların azaldığı belirtiliyor. 2007 yılında araştırmacılar Kamila Markram, Henry Markram ve Tania Rinaldi, otizmin tanımına dair “Yoğun Dünya Sendromu” adıyla alternatif bir teori geliştirdi. Araştırmacılar, otizmin, zihinsel yetersizlik ile ilgili bir durum olmadığına, ancak beynin aşırı dolu ve çok çalıştığına dikkatleri çekti. Araştırmacılara göre, çevreden...

Devamı…

Hailey Fort: 9 yaşında bir yardımseverin öyküsü

Hailey Fort sadece 9 yaşında olmasına rağmen, evsizlere ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için yetişkinlerden daha çok çabalıyor. Bu küçük kız, boş zamanlarını evsizler için barınaklar inşa ederek geçiriyor. Her şey Fort 5 yaşındayken başladı. Bremerton’da gördüğü evsiz bir adama yardım edip edemeyeceklerini annesine soran Fort, “evet” cevabını aldığında ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için annesiyle birlikte çalışmaya başladılar. Yardım ettikleri adam, Edward bir süre sonra Fort’un arkadaşı oldu. “Herkesin yaşamak için bir yeri olması gerektiğini düşünüyorum.” diyen Fort’un bu yılki hedefi, ihtiyacı olan herkese 113 kg gıda yardımı yapmak, 12 adet barınak inşa etmek ve tuvalet ve temizlik malzemeleri...

Devamı…

Uzunçorap'a e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.