Evde yapılan gebelik testleri, idrardaki gebelik hormonu olan human karyonik gonodotropin seviyesini belirlemeye çalışır; bu hormon, altı ila 12 gün arasında meydana gelen döllenmeden sonra oluşur ve plasentayı oluşturmaya başlayan hücreler tarafından saklanır.

Çoğu zaman yanlış sonuçlar vermesine ve yapılması iki saat sürmesine rağmen, ev gebelik testleri, 1978 yılında yaygın olarak kullanılırdı.

Geçmişte evde yapılan gebelik testlerinden birkaçını derledik.

Buğday ve arpa testi

En eski hamilelik testlerinden biri Antik Mısır’dan günümüze kadar geliyor. M.Ö. 1350 yılında, kadınların birkaç gün boyunca buğday ve arpa tohumları üzerine idrar yapmaları tavsiye edilir; eğer buğday filizlenirse, bir kız çocuğunuz, arpa filizlenirse bir erkek çocuğunuz olacaktır. Eğer arpa ve buğdaydan hiçbiri filizlenmediyse, hamile değilsiniz demektir.

Bu test hakkında en ilginç şey, 1963 yılında, laboratuarda yapılmış olan buğday ve arpa testinde hamile kadınların yüzde 70’inin tohumları gerçekten filizlendirdiğini; fakat erkeklerin ve hamile olmayan kadınların idrarının tohumlara bir etkisi olmadığı bulgusuna ulaşmasıydı. Eski Mısırlılar her şeyi biliyordu.

Soğan testi

Antik Mısır’da, buğday ve arpa testi yapılırken, Eski Yunan’da Hipokrat, hamile olduğundan şüphelenen kadınlara geceleri vajinalarının içerisine soğan veya güçlü kokulu başka sebzeler koymalarını tavsiye ediyordu. Eğer kadının nefesi ertesi sabah soğan kokuyorsa, hamile değildi; bu, onun rahmi açık olduğunu böylece soğan kokusunun ağzına kadar geldiğini gösteriyordu. Hamileyse, rahim kapalı olurdu ve kokuyu getirecek tünel de olmazdı.

Bira ve hurma püresi testi

Başka bir Antik Mısır papirüsü püre haline getirilmiş hurma ​​ve birayı bir yere yaymanızı ve halı üzerinde oturan kadının kaç kez kustuğunu kaydetmenizi öneriyor. Eğer kayıt altına alınan kusmalar fazlaysa, bu muhtemelen kadının hamile olduğunu gösteriyor. Bu testin arkasındaki düşünce, erken gebelik belirtilerinden biri olan koku hassasiyetinden geliyor.

Gözlerimin içine bak

Bir 16. yüzyıl hekimi, Jacques Guillemeau, kadının gözlerinin onun hamile olup olmadığını söyleyebildiğini iddia eder. Oftalmoloji üzerine önemli bir risalenin yazarı olan Guillemeau, ikinci ayda, hamile bir kadının göz bebeklerinin küçülüp, göz kapaklarının sarktığını ve gözünün köşesinde küçük damarların şiştiğini söylüyor. Belki bu söyledikleri inandırıcı olmayabilir, fakat bir şey doğru: Gözler, hamilelik döneminde görmeyi etkileyecek şekilde değişir.

Mandal testi

15. yüzyıl sonlarında yazılmış kadınlara dair tıbbi irfan koleksiyonu olan Kadın İncil’inde “Bir kadının hamile olup olmadığını bilmek istiyorsanız bir leğene işemesini ve sonra bu leğene mandal ya da anahtar koymasını isteyin; üç ya da dört saat boyunca bu mandalı idrarın içerisinde bırakın. İdrarı leğenden dökün ve mandalı kaldırın. Eğer leğende mandal izi varsa, kadın hamiledir.” yazar.