Gebelik gelişiminde 5. hafta

Embriyonun boyu 5 mm, ağırlığı yaklaşık 0,4 gram’a ulaşmıştır. Vajinal yola yapılan ultrasonografide bu hafta içinde kalp atımları görülebilecektir. Bebeği besleyen yol kesesi denilen beyaz sınırlı halka embriyo gebelik kesesi içinde rahatça görülür.

Bebeğin tek mi, çok mu( ikiz) olup olmadığı belirlenir. Yol kesesinin büyüklüğü, kalp atım hızı bebeğin iyilik hali için bir işaret olabilir. Artık kalp, beyin, omurilik, kaslar ve kemikler gelişmeye başlamıştır.

Organların gelişimi üç ayrı tabaka yani endoderm, mezoderm ve ektodermden olmaktadır. Endoderm tabakasından; akciğerleri çevreleyen zarlar, dil, bademcikler, üretra (idrar kanalı), mesane ve sindirim sistemi; mezodermden ise kaslar, kemikler, lenf sistemi, dalak, kan hücreleri, kalp, akciğerler ile üreme ve boşaltım sistemleri farklılaşır.

Cilt, tırnaklar, saç, gözün lens tabakası, işitme sistemi, burun, sinüsler, ağız, anüs, diş mineleri, hipofiz bezi, meme dokusu ve sinir sistemi ise “ektoderm tabakası”ndan oluşur. Ektoderm tabakası “nöral plaka”yı oluşturmak üzere kalınlaşıyor, bu plakanın kenarları kıvrılıp ve “nöral oluk” adını alır. Bu, embriyonun sinir sisteminin ilk taslağıdır ve ilk gelişen organ sistemlerinden birisidir. Organ ve sistemlerin büyük oranda gelişimini tamamladığı 10. haftaya kadarki dönem bebeğin dış etkenlere ve zararlı toksik etkenlere (Örn: cep telefonu, bilgisayar, sigara, ilaçlar ve radyasyon) en duyarlı oldukları dönemdir. Bu nedenle özellikle bu dönemler içinde bu etkenlerden uzak durulması özellikle önemsenmelidir.

Anne adayı özellikle sabahları yorgunluk hisseder. Bulantı ve aşerme gibi belirtiler kendini hafifte olsa göstermeye başlayabilir. Değişik yiyeceklere ilgi oluşabilir ya da tersi. Hafif kuru ve katı gıdalar ile az az sık beslenilmeli, sıvı ayrı zamanda alınmalı yemekten sonra düz yatılmamalı, daha çok soğuk ve sevdiği besinler tüketilmesi bulantıyı uyarmaz… Galete, çubuk kraker, mevsimine göre dondurma, karpuz gibi yiyecekler önerilir. Gebelikte anne bedeninde oluşan değişiklikler besinlerin bebeğe ulaşmasını kolaylaştırıcı yönde olduğu için anne “bebeğim beslenebiliyor mu?” sorusunu çok düşünmemelidir. Hormonal değişimlere bağlı olarak gebe kendini depresif ve melankolik hissedebilir. Bu dönemde eşin her açıdan desteği çok önemlidir.

Bu dönemdeki yanlış kanılardan biri, hamilelik saptandıktan sonra cinsel yaşama getirilen kısıtlamadır. Bebek dış etkilere karşı tahmin edilenden çok daha iyi korunmaktadır. Ancak hamileliğin erken dönemlerinde başka nedenlerle anne adayında kanama olursa doktor tarafından cinsel ilişkiye bir süre ara verilmesi istenebilir. Erken hamilelik dönemlerinde vajinal kanama olmadığı sürece cinsel yaşamı kısıtlamanın gereği yoktur.

Rahmin iyice büyümesi ile birlikte hamileliğin son dönemlerinde cinsel ilişki gebe bedenindeki şekil değişiklikliğine bağlı olarak zor bir hal alır. Anne adayında acıya yol açabilir. O nedenle anne adayında cinsel istekte azalma olabilir. Normal seyrinde gebeliklerde son dört haftaya girildiğinde erkeğin spermleri içinde bulunan bazı maddelerin rahim kasılmalarını başlatabileceği düşüncesi ile ilişki önerilmez.

Yani, normal seyrinde hamileliklerde son 4 haftaya kadar cinsel yaşamda hiçbir kısıtlama yoktur.

 

Gebelik gelişiminde 6. hafta

Embriyonun boyu yaklaşık boyu 6-7 mm,  ağırlığı ise 0,5 gram kadardır. Küçük bir fasulye şeklinde görülür. Kalp atımları net görülür. Bazen geç yumurtlama sonrasında embriyo gelişimi geç başladığı için ilk olarak kalp atımları bu haftada görülebilir. Diğer yandan beyin ve omurilik kanalı (nöral tüp) kapanır. Oluşmuş organların gelişimi sürer. Yüz ve göz taslağı oluşmaya başlamıştır. Kollar ve bacaklar gelişmeye devam eder, eklemler uzar, beyin gelişir, gözlerin retinası belirir: Bebeğin gözdeki görme merkezi olan retinası ilk kez belirginleşir. İçeriye bir göz attığınızda bebeğinizin görüntüsünün yeni doğmuş bir bebeğe yaklaştığını fark edebilirsiniz. Burun delikleri şekillenir. Pankreas bebeğinizin vücut fonksiyonları ve büyümesi için gerekli olan insülini üretmeye başlar.

Gebelik hormonlarının (HCG, östrojen, progesteron) kan düzeylerinin iyice artması nedeni ile kokulara hassasiyet, özellikle sabahları olan bulantılar artmaya başlamıştır. Bunu biraz da olsa hafifletmek için sabah daha yataktan kalkmadan tuzlu kuru kraker yenmesi ve sonra yataktan kalkılması, yağlı ve baharatlı yemeklerden sakınılması önerilir. Bu önlemlere rağmen bulantılara kusmalar eklenebilir ve hatta anne adayı bir miktar kilo bile kaybedebilir. Bu dönemde bebeğin gelişimi için annenin depolarının yeterli olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, anne 1-2 kilo kaybetse de genelde çok ciddi bir tedaviye gerek duyulmaz. Gebeliğin ilk 10 haftasında anne kilo vererek dahi bu süreyi geçirebilir ya da kilo aynı kalabilir. 13-14 haftaya kadar başlangıç kilosundan 1 kilo alması normal kabul edilebilir. Gebelikte de doğru beslenmenin temelinde dengeli ve yeterli beslenme vardır. Hamilelikte de önemli olan fazla yemek ve kilo almak değildir. Hamilelik sürecinde temel besin maddeleri olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve bunlara bağlı kalori ihtiyacı artmıştır. Ancak bu artış asla aşırı yemenizi gerektirecek kadar değildir. Hamile olmayanlara göre günlük 300 kalori fazla alınması yeterlidir. Bu da her öğünde 1-2 kaşık fazla yemek ile karşılanabilir.

Su tüketimine dikkat etmek çok önemlidir. Günde en az 2-3 litre su tüketimi önemlidir. Sıcak günlerde bu tüketim arttırılmalı ve su yerine kahve, çay, meyve suyu tüketiminden kaçınılmalıdır. Yetersiz su alımının annede erken doğumu bile tetikleyebileceği unutulmamalıdır.Yemeklere ilave tuz konulmamalı normal tuz uygulaması sürmelidir. Ancak ilk on haftada anne adayını beslenme ile ilgili disiplinize etmek zor olduğu için beslenme ile ilgili öneriler 10-12. haftadan sonraya bırakılmalıdır.

Bu haftada doktorunuz tarafından geniş kapsamlı rutin tetkikler yaptırılacaktır.