Oyun, çocuğunuzun entelektüel, sosyal ve duygusal gelişiminin en önemli parçalarından biri. Aynı zamanda eğlenmenin en doğal yolu. Hiç oyun oynamayan bir çocuğun doğru düzgün bir gelişim çizgisi göstermesi imkansız. Öte yandan hiçbir çocuk daha akıllı, daha başarılı olacak diye herhangi bir oyuna ya da sürekli oynamaya da zorlanmamalı… Oyunun neden gerekli olduğunu bilmek, oyun tanımlarımızı ve oyunlara bakışımızı netleştirmeye yardımcı olabilir.
Oyun oynamak çocukların yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini beslemekle kalmaz, aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve duygusal anlamda güçlenmelerini de sağlar. Oyun, bir çocuğun sağlıklı büyümesi için ihtiyaç duyduğu etkinliklerden biridir. Hayatla karşı karşıya kalmayı, kendine güvenmeyi, kendini anlamayı, sınırlarını öğrenmeyi ve onları genişletmeyi, bir başka deyişle hayatta kendi yerini bulmayı çocuk oyunla öğrenir. Bir çocuğun her türden oyuna ihtiyacı vardır. Sadece legolarla ya da zeka geliştiren oyunlarla oynamak zorunda bırakılan bir çocuk, ihtiyacı olan fiziksel hareketliliğe erişemiyor demektir. Esas olarak çocuk hangi oyuna ne kadar ihtiyaç duyduğunu, o oyunun materyallerine gösterdiği ilgiyle ifade eder. Ebeveynlerle oynanan oyunlar ise çocuğun anne-babasından hayat hakkında aldığı ilk rehberlik bilgilerine zemin oluşturur. Bu yüzden çocukla oynamak önemlidir. Ancak sıkılarak, kızarak, bir an önce kaçmak isteyerek oynayacağınız her oyun, onunla aranızdaki ilişkiyi de zedeleyecektir. Bu yüzden samimiyetle istemediğiniz hiçbir çocuk oyununuza katılmamanız, onu o oyunlardan soğutmanızdan iyidir…
Legolar, harfler, numaralar, yap-bozlar, masa oyunları çocuğun problem çözme yeteneğini geliştirmesine yardımcı olur. Hayal gücüne dayanan oyunlar (evcilik, doktorculuk vs.) yaratıcılık ve beşeri ilişkilerde esneklik kazanmak için önemlidir. Bir çocuğa bir kutu oyuncak verin ve geriye çekilin. Onları nasıl da şekilden şekile soktuğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız. Size oyuncağı bozmak, dağıtmak gibi gelen şey, onun oyuncaklarıyla öğrenme deneyimi aslında.
Ebeveynlerle oynanan oyunlar ise çocuğun iletişim becerilerini, kendini ifade etme cesaretini geliştirir. Bununla birlikte çocuğuyla oynamayı bilen bir ebeveyn onu tanıma fırsatı da bulur. Çünkü çocuk kendini en iyi oyun oynarken anlatır.
Yaşıtlarla oynanan oyunların ise çocuğun gelişiminde apayrı bir yeri var. Böylece paylaşmayı, ortak fikirler geliştirmeyi, aralarında çıkan çatışmaları bir şekilde çözmeyi tecrübe ederler.
Dışarıda oynanan oyunlarsa doğayla, şehirle, dünyayla fiziksel temasa alışmalarını sağlar. Bu nedenle dışarıda, kendi yaşıtlarıyla oynamak bir çocuk için vazgeçilmez, olmazsa olmaz bir tecrübedir.
Bütün gününüzü çocuğunuzla oynayarak geçirmeyin elbette. Çünkü bu ne ona, ne de size iyi gelir. Ama mümkün olduğunca yaşıtlarıyla, dışarda, mahallede, sokakta, parkta oynamasını sağlayın. Tabii ki bir yandan gözünüz üzerinde olsun. Çünkü özellikle erken yaşlarda yardım alabileceği birinin varlığını bilmek çocuğa iyi gelir. Ancak büyüdükçe oynadığı oyunlar üzerindeki kontrol ve kolaylaştırıcı yetkinizi azaltmanız da gerekecektir. Çünkü tek başına yaşayacağı hayatı yine tek başına idare etmeyi öğreneceği küçük hayat provalarıdır bunlar.
Ve tabii başka bir yararı daha var çocukla oynamanın: Hayat hakkında belki de unuttuğunuz bir şeyleri bir ebeveyn olarak yeniden keşfetmenizi sağlar.