Advertisement

Güncel

Bir resim, bir aşı

Türkiye’de artık bitti. Ama Afganistan, Pakistan ve Nijerya’da önüne geçilebilmiş değil. Uluslararası Rotary Derneği ve Yeşilist, çocuk felcinin acısını iyi bilen Türkiye’ye, bu üç yoksul ülkenin mücadelesine ortak olma çağrısı yapıyor… Kampanya’ya katılmak için şu linkteki adımları takip edin: Şu kadar kaldı! Çocuk felci vakaları 1980’lerin sonundan bu yana oldukça azaldıysa da, tamamen bitmiş değil. Hatta önlem almazsak önümüzdeki 40 yılda 5 yaşın altındaki 10 milyon çocuk bu yüzden sakat kalabilir. 
Dünyada halen çocuk felcini bitirememiş üç ülke Afganistan, Pakistan ve Nijerya. Peki şu an, bu yazıyı okur okumaz, tek kuruş harcamadan sadece 10 saniyede bir çocuğun hayatını kurtarmaya...

Devamı…

Ünlüler, çocukları ve çocuklukları

Herkesin çocukluğu erişkinliğinde yaşadığı hikâyeye yansır… Ama kimilerinin çocukluğu, hikâyelerin gölgesinde kalır…   Okul arkadaşlarının “Cody” (burnu havada) diye çağırdığı Alfred Hitchcock, 3 çocuğu ile Noel Babacılık oynuyor.   Angelina Jolie ve babası John Voight, katıldıkları film galasında görüntülenmiş. Jolie, babasının oynadığı Looking to Get out filmi ile 1983 yılında ilk defa kamera önüne geçti. Yılan ve kertenkele toplayarak geçirdiği çocukluğu, erken dönem sinema deneyimi ile çabuk bitmiş görünüyor. 2001 yılında babası ile araları açıldı. Jolie, 2002 yılında mahkeme kararı ile Voight soyadını terketti. Jolie dövmeleri, ilişkileri ve aykırı karakteri ile hâlâ en dikkat çeken Holywood yıldızı.   Kurt...

Devamı…

Rum Yetimhanesi dinler arası diyalog merkezi olacak

Fener Rum Patrikhanesi’nin basın sözcüsü Peder Dositheos Anağnostopulos Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’nin dinler arası diyalog için kullanılacağını söyledi. bianet’in ulaştığı Peder Dositheos, geçen hafta Başbakan Erdoğan’ın Katar’da Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ile yaptığı görüşmede dile getirdiği yetimhanenin çevre enstitüsü olarak yapılmasına dair sözlerini teyid etti. Peder Dositheos, Çevre Enstitüsü olarak adlandırılmasının orada biyolojik veya klimatolojik bir araştırma yapılacağı anlamına gelmediğini söyledi. “Orada biyolojik veya klimatolojik bir araştırma yapılacak değildir. Dinlerin beraberce çalışarak, Ortodoks Kilisesi’nin fikriyle veya prensibiyle orasını bir çalışma, bir fikir teatisi enstitüsü olarak yapmayı düşünüyoruz.” Peder Dositheos konunun ilk olarak 2009’da konuşulduğunu da anlattı. “15 Ağustos 2009’da Büyükada’da...

Devamı…

Yerli Family Hug

Cesur Doruk en temel özelliği ile bir baba, kızını ultrasonda gördüğü anda başlayan yolculukta kızlarının erken gelmek istemesi ile hastanede geçirdikleri bir ay ve erken doğan bir bebeğin zorlu büyüme sürecinde bir baba olarak hissettiklerini diğer babalarla paylaşabilmek için blogu “bir adam bir bebek” de yazmaya başlamış. 2010 Blog Ödüllerinde bir ödül, arkasından 2011 Altın Örümcek Web Ödüllerinde “Bir adam ve bir bebek“ ile iki ödül daha almış…. Zamanla kafasında bir dergi çıkartmak fikri oluşmuş ve 2010 yılı Ekim ayında “Bir Adam Bir Bebek” e-dergiyi hayata geçirmiş. İlk kapsamlı online yayınlanan Baba-Bebek dergisi olan “Bir adam bir bebek Dergi”...

Devamı…

Üç çocuktan Suriye kampanyası

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde eğitim öğretime ara verilmesinin ardından Kavaklık Mahallesi’nde oturan 15 yaşındaki Bayram, 17 yaşındaki Volkan ve 13 yaşındaki Ferat Kanyılmaz, Suriyelilere destek olmak için başlatılan “Kış geldi… Suriye için bir ekmek, bir battaniye” kampanyasına ayakkabı boyacılığından bir günde kazandıkları parayı bağışlayarak katıldılar. Çarşı merkezinde ayakkabı boyacılığı yapan kardeşler, ellerinde Suriye halkının yaşadığı acıları gösteren resimleri de göstererek, “Lütfen gelin Suriye halkına siz de yardım edin ayakkabı boyalarından alacağımız paraların tamamını Suriye halkına göndereceğiz” dedi. Kendilerinin karnının tok olduğunu, ısınacak battaniye ve yorganları olduğunu ifade eden Bayram Kanyılmaz, “Arkadaşlarla karar aldık. Boyadığımız ayakkabılarının paralarını Ereğli’de Suriye halkı için...

Devamı…

Ali İlyas yolda: Kumsal, tapınak, ulusal park derken geri sayıyoruz artık

Hindistan cevizi ağaçlarının altında kocaman bir kumsal ve turkuaz denizde insan ister istemez bir hindistan cevizi satın alıyor. Yaklaşık bir liraya gelen hindistan cevizinin pipetle suyunu içiyorsunuz uzun uzun. Sonra da ikiye yarıp elinize tutuşturuyorlar. İçindeki henüz katılaşmamış hindistan cevizini yerken sıkıysa kötü hissedin kendinizi. Çocuğunuzu o neredeyse insansız kumsalda, Goyambokka’da aslında ne kadar fazla insanın kolladığını çocuk atipik bir hareket yapınca anlıyorsunuz. Dört bir yandan davrananlar oluyor. Burada insanın kendini iyi hissetmesi için çok fazla sebep var. Önceki yazıda söylediğimiz gibi Tangalla’dan ayrılması zor olmuştu. Şimdi aynısı Unawatuna için geçerli. Tangalla’dan kahvaltı sonrası çıktık yola. İlk durağımız Wewurukannala...

Devamı…

Gündem Çocuk Derneği: Çocuklara karşı işlenen suçlar cezasız kalıyor

Gündem Çocuk, yaklaşık 7 yıldır çocuk hakları alanında çalışmalar yapan bir dernek. Amacı çocuğun bir politik varlık olarak tanınmasını; yetişkinlerin yasalara, şehirlere, hayatın her alanına dair düzenlemelerinde, etkinliklerinde çocuk odaklı bir bakış açısı geliştirebilmelerini sağlamak. Gündem Çocuk bundan böyle Uzunçorap’ın yazarlarından biri olacak. Dernekten arkadaşlar Gündem Çocuk yazar kimliği altında bize bu alanda yaptıkları çalışmaları anlatacak, birlikte dert edinmemiz gereken meselelerden haberdar olmamızı sağlayacaklar. Bunun öncesinde onları sizlerle tanıştırmak için minik bir söyleşi yaptık. Bu kısacık söyleşide bile, gündem çocuk olduğunda sandığımızdan çok daha fazla meseleyle karşı karşıya olduğumuzu anladık…  Önce sizi kişisel olarak tanıyalım, sonra da Gündem Çocuk’u...

Devamı…

Ali İlyas Yolda: Leopar gördük boyumuz uzadı!

Jiplerden oluşan bir kuyruk. 3-4 jip var. Şoförlerin elinde telefon arkadaşlarına haber veriyorlar. Derken arkamızda da bir onbeş kadar jip bitiveriyor. Burası Yala Ulusal Parkı. Evet adı Yala. Hatta eski adı da Ruhunu. İkisini yan yana yazıyorlar bazan ve Ruhunu Yala oluyor. Yaptığımız faaliyet de leopar görmek. Öyle Discovery TV gibi leopar pornosu filan yok. Yahut kıpraşan bir şey bile yok. Cangılda 100 metre kadar ilerideki ağacın üstüne yayılmış bir “şey” var. Hakikaten uzun tarifle bulunabiliyor. Birisi her yerin ağaç olduğu bir yerde 100 metre ilerideki bir ağacın bir dalındaki leoparı gösteriyor. Allah’tan abi iri de görünüyor bir şekil....

Devamı…

Bir hastane faciası

Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Köseli beldesinde oturan Zeynep Sağlam (21), 1 Kasım 2012 tarihinde eşi Ercan Sağlam ile hamilelik döneminde sürekli gittiği Yozgat’taki özel bir hastaneye geldi.  CNN Türk’ün haberine göre, burada 3 Kasım 2012’de sezaryenle Mehmet Baran adını verdikleri bebek dünyaya getiren Zeynep Sağlam’ın kanamasını durdurmak için önce rahmi alındı, ardından elektrikli ısıtıcıyla vücut ısısı dengede tutulmaya çalışıldı. Bu sırada bacaklarında 3. derece yanık oluşan edilen Sağlam, ambulansla Kayseri’deki Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun Bakım Ünitesi’nde yanık, hipotansiyon, zatürre, akut böbrek yetmezliği ve solunum yetmezliği tedavisi gören Zeynep Sağlam, 74 gün sürdürdüğü yaşam mücadelesini kaydetti....

Devamı…

Sakızınızı sokağa atmayın

Yola atılan sakızlar dert. 420 milyonluk pazar payıyla, Meksika, dünyanın en çok sakız tüketen ikinci ülkesi… Sıradan bir Meksikalı günde en az iki veya üç sakız çiğniyor. Ancak daha sonra bu sakızlar genellikle sokağa atılıyor. Sokağa atılan sakızlar da hem kirliliğe neden oluyor, hem de halk sağlığı açısından tehdit oluşturuyor.  Meksika’nın başkenti Mexico City caddelerinde yere atılan sakızların temizlenmesi için her gün hummalı bir çalışma yapılıyor. Söz konusu çalışma sırasında temizlenecek bölgeye şerit çekiliyor. Bu güvenlik şeridi adeta bir cinayet mahali izlenimi veriyor. Dünyanın en çok sakız tüketen ikinci ülkesi Meksika’da, tüketilen sakızlar genellikle yere atılıyor. Bu da, ciddi...

Devamı…