Uzunçorap, Yazar: Uzunçorap

Çalışan annenin suçlu hissetmemesi için 6 sebep

Uzunçorap | 16 Eki 2016 | Haberler, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Çalışan bir annesin. Her gün evden erkenden ayrıldığın için kendini suçlu hissediyorsun. “Çocuğumu evde bıraktığım için bencil miyim?” ve “Haftanın her günü çocuğumu yalnız bıraktığım için kötü mü hissetmeliyim?” sorularını kendine soruyorsun. Peki, çalışmayan annelerin hepsi çok mu iyi sence? Anlamsız bir suçluluk duygusu ile kendini üzmek yerine çalışan bir anne olarak neden iyi hissetmen gerektiğine istersen şöyle bir bakalım. Her zaman “Anne” olmak zorunda değilsin Her ne kadar anne olmayı sevsen de ve hayatta yapabileceğin en iyi şeyin bu olduğunu düşünsen de aslında sen bir anneden daha fazlasısın. Her gün iş için evi terk ettiğinde, kendine nefes alabileceğin...

Devamı…

Doğmamış bebeğime mektup: “Sana söz veriyorum”

Uzunçorap | 12 Eki 2016 | Haberler, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Sevgili bebek, Seninle henüz karşılaşmadık ama uzun zamandır sana mektup yazıyorum. Yazıyorum çünkü seni bir dakika bile aklımdan çıkaramıyorum. Henüz birkaç aydır birlikte olmamıza rağmen seninle paylaşacağım çok fazla şey olduğunu düşünüyorum. Hepsi komidinimin üzerinde duran günlüğümde yazılı, bir gün bu günlüğü sana vereceğim. Annenle babanın nasıl tanıştığını öğreneceksin. Kendini, etrafımızdaki insanları orada bulacaksın. Bütün bu mektuplarda, kendimi hayal ettiğim anne olarak buluyorum. Çizdiğim bu anne resminde, çok fazla sürpriz ile karşılaşsam da kendime verdiğim sözler var. Her zaman güne seni ne kadar çok sevdiğimle başlayıp günü yine seni ne kadar çok sevdiğimi söyleyerek bitirmeye yeminliyim. Geceleri, seni seviyorum...

Devamı…

Çocuklarda disleksi belirtileri nelerdir?

Uzunçorap | 12 Eki 2016 | Haberler, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Aşağıdaki bilgiler, eğitim amaçlıdır. Tıbbi tavsiye, teşhis ve tedavi için doktorunuza danışın. Amerika Birleşik Devletleri’nde her beş çocuktan biri, dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren dil tabanlı bir öğrenme bozukluğu olan disleksiden muzdarip. Genellikle, disleksi belirtilerinde yavaş konuşma gelişimine, okumada ve yazmada zorlanmaya, zayıf organizasyon becerisine ve hafıza ile ilgili problemlere rastlanıyor. Erken tanı, çocuğun gelecekte özgüveni ve özsaygısı yüksek bir birey olabilmesinde büyük önem taşıyor. Daha spesifik olarak yaş gruplarına göre sınıflandırıldığında disleksinin ortak belirtileri ise şöyle: Okul öncesi: Disleksi belirtileri Çizim, boyama yaparken veya yazı yazmaya çalışırken sol eli...

Devamı…

14 maddede boşanmış anne babanın çocuğu olmak

Uzunçorap | 11 Eki 2016 | Haberler, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Ebeveynleri boşanan çocukların yaşadıklarını kimse bilemez. Ayrı evlerde sürekli değişen bir ortam içerisinde büyüyen çocuk, kendisi gibi ebeveynleri boşanmış çocukların anlayabileceği bir hayat sürer. Peki, sadece boşanmış anne babaya sahip çocukların anlayabileceği şeyler nelerdir? 1. Anne ve babanız ayrı ise her şeyi iki kere yaşarsınız. Özellikle tatiller adeta bir kabusa döner. Kime gideceğiniz, kimle kalacağınız, kiminle vakit geçireceğiniz başlı başına bir derttir. İkiye bölünürsünüz. Fakat, en güzeli, doğum gününüzün iki kere kutlanmasıdır. 2. Hayatınızı planlama konusunda uzmanlaşırsınız. Çünkü hayatınızı iki ebeveyn ile ayrı ayrı yaşadığınız için belli bir programınız olmalıdır. 3. “Geleneksel” ebeveynlik rolleri sizin için hiçbir şey ifade etmez....

Devamı…

Bütün Romalılara kafayı yedirten hayvan: Julius Zebra

Uzunçorap | 10 Eki 2016 | Yazarlar |

Biz çocukken çizgi romana “Teksas – Tommiks” denirdi ve her durumda hoş görülmezdi. Biz büyüdük, çizgi roman en azından bizim çocukluğumuza göre itibar kazandı. Ama bu sefer de ortada çizgi roman yok. Hala bizim çocukluğumuzdaki kahramanlarla idare ediyor az sayıdaki meraklısı. Oysa çizgi roman ne güzeldir. Kendi başına okumak sıkıcıdır diyen herkese bir cevap teşkil eder. Hem de insanı uzaklara götürür. Şimdilerde çizgi-roman olmasa da çizgi karışık romanlar dikkatimi çeker oldu. Pena Yayınları’nın henüz yayımladığı Julius Zebra da bunlardan birisi. Yayıncısı kitabın formatı için gayet güzel bir de isim bulmuş: grafi-roman. Çizer Gary Northfield’ın çocuklar için hazırladığı kitap, Romalı...

Devamı…

Bir annenin çaresiz hissettiği 7 an

Uzunçorap | 7 Eki 2016 | Genel, Haberler, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Çocuğunuz herkesin içinde ağlama krizine girdiğinde Bu korkunç anda tüm gözler üzerindeymiş gibi hissedebilirsin. Yabancıların bakışlarına izin vermek yerine sakin ve güçlü olmayı dene. Bu durumla nasıl baş edebileceğini düşün. Marketteki insanların hiçbiri bu gözyaşlarının nedenlerini bilemez. Çocuğunuz aslında çok muhteşem olabilir ama bütün geceyi hasta geçirdiği ve uyumadığı için onu yargılamalarına izin vermemelisiniz. Çocuğunuzun sorunlu olduğunu ima eden bir telefonla okula çağrıldığınızda Her anne-baba, büyük olasılıkla kendi çocuklarının eğitimi süresince müdür tarafından okula çağrılır. Her ne kadar korkutucu ve üzücü bir durum olsa da kişinin dünyada bunu yaşayan tek ebeveyn olmadığını bilmesi önemlidir. Burada çocuğunuzu suçlamamanız gerekir. Onu...

Devamı…

Neden bu kadar öfkelisin, anne?

Uzunçorap | 4 Eki 2016 | Haberler, Slider, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Anne, neden bu kadar öfkelisin? Bu sözcükler üç yaşındaki küçük kızımın ağzından çıktı. Öfkeli bile değildim. Lazımlığında oturuyordu. Düşürdüğü oyuncağı getirmek için üçüncü kez içeriye gidiyordum. Öyle bir iç geçirmiş olmalıyım ki, kızım küçücük sesiyle bana bu soruyu sordu. Hemen kendimi değiştirmeye çalıştım. Küçük yanaklarını ellerimin arasına alarak ona şöyle dedim: “Öfkeli değilim! Neden öfkeli olduğumu düşünüyorsun tatlım?” “Buradan giderken iç geçirdiğini duydum.” diye cevapladı beni. Size onun sadece 3 yaşında olduğunu söylemiş miydim? Onu öfkeli olmadığıma ikna ettikten sonra içeriye gidip oturdum. Korkunç hissediyordum. Üç yaşındaki çocuğum bile hayal kırıklığını hissedebiliyordu. Neden iç geçirdiğimi düşünmeye başladım. Üçüncü kez...

Devamı…

Çocuklarınızla birlikte izlemeniz gereken 90’lı yıllara ait 10 film

Uzunçorap | 3 Eki 2016 | Haberler, Slider, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Doksanlı yıllarda çocuk olmak harika bir şeydi. Seksenli yılların efsane filmlerini tekrar tekrar izleyebiliyordum. 1997 senesini, anneme Okyanusun Kalbi kolyesini alması için yalvararak geçirdiğimi hatırlıyorum. Doksanlı yılların sonlarına doğru en sevdiğim şey ise, Büyüyen Canavarlar filmini kamp arkadaşlarımla birlikte yeniden çekmekti sanırım. Doksanlı yıllar bir çocuk için muhteşem zamanlardı. Eğer siz de çocuklarınızın bu döneme ait filmleri izleyerek büyümelerini istiyorsanız doksanlı yıllara ait listelediğimiz 10 harika filmi ihmal etmeyin. Müthiş Dadı Yıl: 1993 Neden izlenmeli? Boşanmış ebeveynlerin hayatlarına dair gerçekçi bir resim sunan ve Robin Williams’ın başrolünü üstlendiği film, çocuklara koşulsuz sevgiyi öğretiyor. Matilda Yıl: 1996 Neden izlenmeli? Matilda, sihir...

Devamı…

Kendi kendine oynama sanatı

Uzunçorap | 29 Eyl 2016 | Haberler, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Tek çocuklu bir ebeveyn olarak çoğu zaman kızımın yalnız başına oyun oynamasından rahatsız oluyorum. Fakat, tek çocuklu veya çok çocuklu bir ebeveyn olmanın aslında çok da fark ettiğini düşünmüyorum, çünkü çoğu anne de oyunlarına eşlik edemediği için çocuğunu yalnız bıraktığını düşünerek suçluluk duyuyor. Anneler olarak, elbette çocuklarımızla zaman geçirmek, onlarla iletişim kurmak ve aramızdaki bağı güçlendirmek için çaba harcamalıyız. Fakat, çocuklarımıza zaman ayırırken kendimize zaman ayırmayı da ihmal etmemeliyiz. Çocuğun yalnız kalabilmeyi başarabilmesi önemli bir hayat becerisi olduğu için ebeveynlerin çocuklarına kendi ile baş başa geçirdiği her andan zevk alabilmeyi öğretmesi gerekir. Çocuğun tek başına vakit geçirmesi önemlidir, çünkü...

Devamı…

Bir annenin öfke ile mücadelesi

Uzunçorap | 27 Eyl 2016 | Haberler, Slider, UZUNÇORAP’IN İÇİNDEN |

Geçtiğimiz Çarşamba günü koridorumuz bu haldeydi. Etraf kırık cam parçalarıyla çevrilmişti. Koridoru bu hale getiren ise oğlumdu. Bazen hayatınızda bir şeyler tamiri mümkün olmayacak şekilde kırılır. O an nefesiniz kesilir. Oğlum bir hışımla banyoya girdiğinde nefesim kesildi. Sinirliydi ve kendine göre nedenleri vardı. Banyonun kapısını çarparak kapattığında duvardaki ayna düşerek binlerce parçaya ayrıldı. Gün ışığı binlerce parçadan eve yansıyordu. Sessiz kaldım. Binlerce parçaya öylece baktım. Derin bir nefes aldım. Cam parçaları zarar vermesin diye köpeğimizi dışarı çıkardım. Arka bahçeye doğru yürüdüm; gözlerimden yüzüme süzülen yaşları fark etim. Bekar bir ebeveyn olarak böyle zamanlarda kendimi ne kadar yalnız ve çaresiz hissettiğimi bir kez daha...

Devamı…