Advertisement

Yazar: Doç. Dr. İhsan Kafadar

Bayılma nedir?

Beyin kan akımının yaygın ve geçici olarak azalması ile oluşan bilinç kaybı, senkop yani bayılma olarak adlandırılır. Beynin oksijen depolama kapasitesi sınırlı olduğu için beyin kan akımının azalmasını takiben on saniye içinde bilinç kaybı ortaya çıkmaktadır. Bayılmanın hangi tipleri vardır? Vücutta çevredamar direncinin azalması sonucu ortaya çıkan bayılmalar bir sinir-damar etkisi (vazo-vagal) ya da vücudun pozisyonuna bağlı oluşan hipotansiyon (ortastatik hipotansiyon) nedeniyle oluşurlar. Bu oluşum mekanizması nedeniyle bu bayılma grubu sinir damar etkisine bağlı bayılma (vazovagal senkop) olarak adlandırılır. Bu hastalığın ortaya çıkması öncesi kansızlık (anemi), aniden ayağa kalkma, açlık, ani ağrı, korku gibi hazırlayıcı veya tetikleyici faktörler vardır. Hastalar genellikle senkopun gelişebileceğini bilirler. Bu tarz vasküler senkopların büyük bir kısmı hasta ayakta iken gelişir, bazen bu senkobu takiben kısa süreli klonik nöbetler bile gelişebilir. İnce, narin yapılı ve uzun boylu kişilerde ani ayağa kalkma yada uzun süreli ayakta durma sonrası kan basıncında olan değişiklikler nedeniyle gelişen tabloya ise ortastaz sendromu adı verilir. Astımlı çocuklarda yaygın olan tablo ise öksürük sonucunda artan akciğer zarı (intraplevral) basıncı nedeniyle sağ kalbe gelen kanın ve kalpten kan çıkışının (kardiyak output) azalmasıdır. Kalp debisi azalması sonucu gelişen ve kardiyak senkop olarak adlandırılan senkoplar doğumsal kalp anomalileri,subaortik stenoz,mitral kapak prolapsusu,uzun QT sendromu vb gibi kalp kökenli (kardiyak) nedenlere bağlı olaral gelişir. Kardiyak senkoplar diğer senkoplara göre daha az görülmekle birlikte ani ölümlere neden olabilmesi nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir senkop türüdür. Senkoplar sırasında az...

Devamı…

İnme ne demektir? Neler inmeye neden olmaktadır?

İnme (stroke) damarsal nedenlere bağlı olarak gelişen ve 24 saatten uzun süren kısmi nörolojik bozukluk olarak tanımlanır. 24 saatten daha kısa süreli olanlar ise geçici iskemik atak adını alır. Çocukluk çağı inmelerinin ¼ ünde etyoloji saptanamayabilir. Ama inmeler tüm çocukluk çağı hastalıkları içinde nadir olarak görülen hastalıklardır. Erişkin çağında damar sertliği veya damar kireçlenmesi olarak adlandırılan aterosklerotik damar değişiklikleri beynin damarsal olaylarında ön planda karşımıza çıkarken çocukluk çağında hem beyin damarsal hastalıklarının nedenleri çok değişkendir, hem de görülme sıklığı çok daha azdır. Çocukluk çağında inmeler en sık yenidoğan döneminde görülmektedir. Belli başlı inme nedenleri nelerdir? İnme nedenleri, ön planda atardamar tıkanıklığına veya atardamarda pıhtı oluşmasına yol açan nedenler ile toplardamar kökenli nedenler olarak iki ana grupta sınıflandırılmaktadır. Atardamar tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkan inmelerde doğumsal siyanotik kalp hastalıkları çocuklardaki serebrovasküler olayların en sık nedenidir. Ancak bununla birlikte birçok farklı neden daha vardır. Bu nedenleri şöyle özetlemek mümkündür: Hiperviskozite (polisitemi, hiperlökositoz, trombositoz sonucu gelişir), aşırı pıhtılaşma yapabilen kalıtsal durumlar (faktör V leiden mutasyonu, protein C eksikliği, protein S eksikliği, antitrombin III eksikliği, protrombin gen 2010 mutasyonu vb), boyun ve servikal vertebra travması (karotis trombozuna neden olarak), otoimmün hastalıklar sonucu oluşan arteritler (SLE, Henoch-Schönlein purpurası, Kawasaki has.,PAN vb), hiperkoagülopati (antifosfolipid antikorları,lupus antikoagulanı,antikardiyolipin antikorları sonucu), doğumsal metabolizma hastalıkları (homosistinüri, hiperkolesterolemi), Moyamoya hastalığı . Birçok nedene bağlı olarak gelişen inmede tedavi etyolojik nedene yönelik tedavi, kan sulandırıcı antikoagulan tedavi ve destek tedavi olarak...

Devamı…

Epilepsi (Sara) nedir? Konvulziyon (Havale) nedir?

Epilepsi toplumun %1’inde karşılaşılan ve tekrarlayan havaleler (konvulziyon) ile karakterize bir hastalık tablosudur. Epilepsi hastalığı tarihin çok eski dönemlerinden beri bilinmekte olup tutulma, ele geçme manasında kullanılan “epilambanein” kelimesinden türemiştir. Bu tanım ile epileptik atak geçiren kişinin kendini ve başına gelen olayı kontrol edememesi vurgulanmaktadır. Ülkemizde en sık karşılaşılan durumlardan biri; epilepsinin, diğer adıyla sara hastalığının konvulziyon ya da daha çok bilinen adı ile havaleyle karıştırılmasıdır. Kavram kargaşası yaşamamak için unutulmaması gereken önemli bir nokta da epilepsi ile sara kelimelerinin, konvulsiyon ile de havale kelimelerinin eşanlamlı kelimeler olduğudur. Havale (konvulziyon) beyin hücrelerindeki anormal elektriksel boşalım sonucunda bir kerelik olarak ortaya çıkan klinik bir durumdur. Ağır bir hastalık veya elektrik çarpması gibi durumlarda da beyin hücrelerinde bu tarz bir anormal elektriksel deşarj ortaya çıkabilmekte ve bu nedenle birçok kişi hayatı boyunca bir kez havale geçirebilmektedir. Böyle bir durum kişinin mutlaka epilepsi hastası olacağının göstergesi değildir. Bir kişiye epilepsi (sara) hastası diyebilmek ancak dışarıdan herhangi bir uyarıcı neden olmadan ortaya çıkan ve tekrarlayan konvulsiyonların olması halinde mümkündür. Bundan dolayı epileptik bir hastada olan konvulziyonu elektrik çarpması vb. durumlarda ortaya çıkan konvulziyonlardan ayırt edebilmek için epileptik konvulziyon terimi kullanılmaktadır. Konuyu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz. Herhangi bir kişiyi elektrik çarptığında havale geçirmesi beklenen bir şeydir. Bir kez elektrik çarptı ve konvulziyon geçirdi diye kişiyi epileptik olarak kabul etmek mümkün değildir. Eğer bir kişi farklı zamanlarda gidip elektrik telini tutar ve elektriğe çarpılırsa her...

Devamı…

Katılma nöbeti nedir?

Katılma nöbeti nedir? Hangi yaşlarda görülür? Çocuğun ağlamasını takiben ortaya çıkan tekrarlayıcı geçici solunum durması ile karakterize bilinç kaybı ve anormal postürün eşlik ettiği nöbetlerdir. Vücudun merkezi ve otonom sinir sistemi olarak adlandırılan bölümlerinin düzenli çalışmamasından kaynaklandığı düşünülen bir tablodur. Yenidoğan döneminde dahi görülebilirse de, bu tabloya en sık 7-12 aylık çocuklarda rastlanmaktadır. Genellikle 4 yaşına kadar kaybolan bu nöbetler 8 yaşına kadar devam edebilir ve vakaların 1/4’ünde ailesel eğilim vardır. 6 ay ile 5 yaş arası çocukların %5’inde bu nöbetlerin görülebildiği bildirilmektedir. Katılma nöbeti ne kadar sıklıkla görülür? Farklı tipleri var mıdır? Katılma nöbet sıklığı günde birkaç kez olabileceği gibi dört beş ayda bir olarak da görülebilir. Soluk ve morarma ile giden katılma nöbeti diye iki türü vardır. Soluk olanda sinir sisteminin aşırı çalışması sonucunda olan senkop ön planda iken morarma ile giden tipinde toplar damarlarda dolaşımın yavaşlaması ve azalması ile gelişir. Morarma ile giden nöbetlere soluk nöbetlerden üç kat daha sıklıkla karşılaşılır. Ancak vakaların 1/5’inde her iki nöbet türünün birlikte görüldüğü bildirilmektedir. Katılma nöbetinin nedenleri nelerdir? Tedavisi var mıdır? Katılma nöbetinin nedeni olarak en çok psikolojik etmenler üzerinde durulmaktadır. Demir eksikliğine bağlı kansızlığın ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı bilinmektedir. Bu nedenle katılma nöbeti şikâyeti ile başvuran vakaların kansızlık açısından değerlendirilmesi gereklidir. Bu nöbetler sırasında bazen kasılmalar dahi görülebildiği hatta nöbet uzun sürdüğünde havalelerin ortaya çıkabildiği bildirilmektedir. Bu nedenle vakaların bir kısmında havale ile ayırıcı tanıya gitmek gerekebilir. Çocukların bu...

Devamı…

Ateşli Havale – Febril Konvülsiyon

Ateşli havale (Febril konvülziyon) nedir hangi çocuklarda ateşli havale görülmektedir? Febril konvülsiyon diğer adıyla ateşli havale, beynin ateşe bağlı olarak ani ortaya çıkan fonksiyon kaybıdır. Febril konvülsiyon beynin iltihaplı bir hastalığı olmadan vücudun herhangi bir yerindeki ateşli hastalık nedeniyle karşımıza çıkar. Takriben çocukların %5’inde altı ayla üç yaş arasında daha nadir olarak da 6 yaşın sonuna kadar ateşli havale görülür. Ateşli havalenin en sık görüldüğü yaş ise 2 yaş civarıdır. Ateşli havale geçiren çocukların %25’inde yakın aile bireylerinde de ateşli havale hikayesi vardır. Bu nedenle kalıtımsal faktörlerin de ateşli havale oluşumunda rol oynadığı bilinmektedir. Ateşli havale neden olur? Herhangi...

Devamı…
  • 1
  • 2