Katılma nöbeti nedir? Hangi yaşlarda görülür?
Çocuğun ağlamasını takiben ortaya çıkan tekrarlayıcı geçici solunum durması ile karakterize bilinç kaybı ve anormal postürün eşlik ettiği nöbetlerdir. Vücudun merkezi ve otonom sinir sistemi olarak adlandırılan bölümlerinin düzenli çalışmamasından kaynaklandığı düşünülen bir tablodur. Yenidoğan döneminde dahi görülebilirse de, bu tabloya en sık 7-12 aylık çocuklarda rastlanmaktadır. Genellikle 4 yaşına kadar kaybolan bu nöbetler 8 yaşına kadar devam edebilir ve vakaların 1/4’ünde ailesel eğilim vardır. 6 ay ile 5 yaş arası çocukların %5’inde bu nöbetlerin görülebildiği bildirilmektedir.

Katılma nöbeti ne kadar sıklıkla görülür? Farklı tipleri var mıdır?
Katılma nöbet sıklığı günde birkaç kez olabileceği gibi dört beş ayda bir olarak da görülebilir. Soluk ve morarma ile giden katılma nöbeti diye iki türü vardır. Soluk olanda sinir sisteminin aşırı çalışması sonucunda olan senkop ön planda iken morarma ile giden tipinde toplar damarlarda dolaşımın yavaşlaması ve azalması ile gelişir. Morarma ile giden nöbetlere soluk nöbetlerden üç kat daha sıklıkla karşılaşılır. Ancak vakaların 1/5’inde her iki nöbet türünün birlikte görüldüğü bildirilmektedir.

Katılma nöbetinin nedenleri nelerdir? Tedavisi var mıdır?
Katılma nöbetinin nedeni olarak en çok psikolojik etmenler üzerinde durulmaktadır. Demir eksikliğine bağlı kansızlığın ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı bilinmektedir. Bu nedenle katılma nöbeti şikâyeti ile başvuran vakaların kansızlık açısından değerlendirilmesi gereklidir. Bu nöbetler sırasında bazen kasılmalar dahi görülebildiği hatta nöbet uzun sürdüğünde havalelerin ortaya çıkabildiği bildirilmektedir. Bu nedenle vakaların bir kısmında havale ile ayırıcı tanıya gitmek gerekebilir. Çocukların bu nedenle mutlaka ilgili uzman tarafından da değerlendirilmesi gereklidir. Tedavide varsa demir eksikliği düzeltilmeli, psikolojik yaklaşımda bulunulmalıdır. İlaç tedavisi gereksiz olmakla birlikte dirençli vakalarda tedavi denenebilir.

Katılma nöbeti sırasında aile ne yapmalıdır?
Katılma nöbeti sırasında beyin kan akımı azalmış olduğu için bilinci kapanmış çocuk dik olarak kucağa alınmamalıdır. Çocuğun kusmuğunun veya salgılarının solunum yoluna kaçmasını önlemek için çocuğun yan yatırılması uygun olabilir. Gerek morarma ile giden nöbetlerde gerekse soluk katılma nöbetleri sırasında tablonun çok korkutucu olmasına rağmen katılma nöbeti sırasında çocuklarının ölmeyeceğini aileler bilmelidir. Ancak unutulmaması gereken nokta ilgili uzmanın bu klinik tabloya katılma nöbeti tanısını koyması ve benzeri klinik tablolar ile ayırıcı tanısını yapmasıdır.