Hamilelik ve D Vitamini

Hamilelikte düşük D vitaminine sahip olan gebelerde hamilelik diyabeti, pre-eklempsia, haftasına göre düşük ağırlıklı bebek doğumu veya düşük ağırlıklı bebek doğumu riskleri daha fazla bildirilmektedir.Güneş Allerjisi, Fotosensitivite

Fotosensitivite cildin güneş ışınlarına karşı verdiği öngörülmeyen anormal reaksiyonudur. Ciltte kızarıklık, kabarıklık, içi sıvı dolu yaralar şeklinde belirebilir, bunlar kaşıntılı olabilir, yanma- ağrı hissi verebilir. Güneşe kısa süreli maruz kalımlarda bile ortaya çıkabilir. Güneş ışınlarına maruz kalımın hemen ertesinde olmak yerine dereceli olarak, zaman içinde belirginleşip, güneşle temas kesilse bile devam edebilir. Fotosensitivitenin, güneş ışınlarının her sağlıklı çocuk üzerinde olabilecek yan etkilerinden ayırımı önemlidir. Güneşli günlerde açık havaya çıkmayı takiben cilt sorunları beliren, basit tedavilere dirençli görünen olguların bu açıdan değerlendirilmesi uygun olur.

Özel bir tedavisi yoktur. Böyle olgularda güneş ışınlarının en dik geldiği saat10:00- 16:00’da açık havada kalınması kısıtlanmalı, sorunu ciddi düzeyde olan çocuklarda engellenmelidir. Güneş ışınlarını yansıtan deniz, havuz suyu, kum, kar gibi ortamlarda olumsuz etkilere maruz kalmanın şiddeti daha da artacaktır. En basit tedbir giysiler ile cildi korumaktır. İnce, seyrek dokumalı giysiler tercih edilmemeli, sık dokumalı giysiler kullanılmalıdır. Güneş kremleri kullanılabilir. Ancak SPF birimi 15 ve üzeri olanlar tercih edilmeli, açık havaya çıkmadan en az 15 dakika önce uygulanmalı, çocuk 3 saatten uzun açık havada kalacaksa güneş kremi tekrar uygulanmalıdır.

Güneş Işınları ve Cilt Kanseri

Her türlü cilt kanseri riski artmaktadır. 1935 yılında doğan bir yenidoğanın melanoma yakalanma riski 1/1500 iken günümüzde doğan bir yenidoğanın aynı riski 1/33’e yükselmiştir. Yaş ne kadar küçükse riskleri artmak üzere 3 yaş altı çocuklar deriye renk veren koruyucu melaninin göreceli daha az olması, cilt ve altı dokunun daha ince olması ve kütlelerine göre cilt yüzeylerinin daha fazla olması nedeniyle güneşten ulaşan ultraviyole radyasyonun zararlarına karşı daha az korunmaktadırlar. Cildin bariyer olarak koruyucu etkisi iki yaşına kadar yetersizdir.

Zaman içinde kalınlaşan yüzey ve hemen altı cilt tabakaları çocukluk çağında güneş ışınlarının yol açtıkları da dahil olmak üzere her türlü travmaya daha yatkındır. Çocukluk çağında yoğun şekilde zararlı güneş ışınlarına maruz kalanların erişkin yaşında cilt kanseri geliştirme riskleri daha fazladır. Özellikle ailesinde melanoma veya kötü huylu gelişim gösterme riski olan benler taşıyanlarda riskler daha yüksek bulunmaktadır.

Güneş Kremleri

İlk güneş kremleri 1960’larda piyasaya sürülmüş olup sadece UVB’e karşı o da az miktarda bir koruma sunmaktaydılar. Su bazlı oldukları için terleme veya yıkanma ile kolaylıkla ciltten uzaklaşmaktaydılar. 1980’lerde suya rezistan formlar piyasaya sürülmeye başlandı. Bunlar suya rezistanlık derecelerine göre 2-4 kez 20’şer dakikalık su ile temas ardından koruyucu özelliklerini korumaktaydılar.

SPF, güneş kreminin, cildin güneş yanığı olmasına karşı koruyucu etkinliğini ifade eden bir birimdir. Örneğin SPF-15 bir ürün kullanımı herhangi bir koruyucu kullanılmaması halinde cildin yanık oluşana kadar 15 kat daha fazla ultraviyole radyasyona maruz kalabileceğini ifade eder. Doğru ve yeterli bir şekilde uygulandığında- ki bu uygulama bir santimetre kare cilt alanına 2mg (2 mg/cm2) sürülmesidir- SPF-30 bir ürün UVB’e karşı %97 koruma sağlarken SPF-50 bir ürün %98 koruma sağlar.

FDA 2007’de UVA’a karşı koruyuculuk oranını ifade etmek üzere ürünleri en koruyucusu 4 olmak üzere yıldız (*) sistemi ile derecelendirmiştir. Ciltte bronzlaşmaya yol açan UVA’nın emilimini sağlayan ilk madde (UVA-PF) 1996’da FDA tarafından onaylanmıştır. UVA-PF 12 ve üzeri ve UVA koruması 4yıldızlı ürünler UVA radyasyona karşı cildi en yüksek şekilde korumaktadır.

Güneş kremlerine karşı allerjik veya istenmeyen reaksiyonlar nadir değildir. Çocuk cilt yüzeyinin büyük olması ve koruyucu tabakanın ince olması nedeniyle sürülen maddelerin ciltten emilerek kan dolaşımına karışması bir başka dikkat edilmesi gereken noktadır. Erişkinlerne %19 oranında güneş kremi uygulamalarına karşı istenmeyen reaksiyon gelişmektedir.

Koruyucu etkileri açısından en üstün, istenmeyen etkiler açısından en zayıf güneş kremleri çok fazla değildir.Yağ bazlı inorganik filtreli güneş kremleri çocuklarda kullanım açısından daha etkin ve güvenli görünmektedir.

Erişkinler üzerinde yapılan çalışmalarda günlük güneş koruyucu krem kullanımının cildin skuamoz kanserine karşı koruduğu ancak bazal hücreli kanserine karşı korumadığını bildirmektedir.Güneş kremi kullanmanın melamon gelişimini mutlak önlediği üzerine çelişen sonuçlar veren çalışmalar vardır. Bu nedenle güneş kremi uygulamalarına mutlak güvenip çocukları şapka- giysi- gözlük koruması olmaksızın, güneş ışınlarının en dik geldiği saatlerde, uzun süreler boyunca güneş altında bırakmak doğru değildir.

Sonuç Olarak

Güneşin ve D vitamininin insan sağlığı üzerine etkileri artan şekilde araştırma konusu olmaktadır. Çocuklarımız açısından doğru yaklaşım güneşten ve D vitamininden fayda görmeye çalışmak ve aynı zamanda olası ve bilinen zararlarından da korunmaktır. Bu yazı bu konuda sizlere rehberlik edebilmek üzere kaleme alındı.