Advertisement

Yazar: Çeviri

İlk bebekten önce bilinmesi gereken bazı şeyler…

On yedi yıl önce, kocaman hamile karnım ile takvim yapraklarının bebeğimi doğuracağım güne doğru hızlıca ilerleyişini izliyordum. Sonunda bebeğimi kucağıma aldığımda heyecanla karışık bir şaşkınlık içerisindeydim. Fakat, beni asıl şaşırtan şey, gerçek hayatım ile çocuğumun doğumuna ve çiçeği burnunda anneliğime dair kurduğum hayal dünyasının arasındaki uçurumdu. Kitaplar okudum ve iyi bir anne olabilmek için ders aldım. Beni nelerin bekleyeceğini bildiğimi düşünüyordum ama yanıldım. İlk bebeğim şimdi benden daha uzun ve araba kullanmayı öğreniyor. İlk birkaç günü, ayı ve yılı düşündüğümde geçmişe büyük bir özlem duyduğumu hissettim ve geriye dönüp baktığımda keşke bilseydim dediğim şeylerin bir listesini yaptım. 1. Bebek...

Devamı…

Ateist bir anneden son mektup: “Kızıma annen cennete gitti, demeyin”

Yakın bir tarihte metastatik kanseri tanısı konulan Heather McManamy, ölmeden önce, bütün dünyaya seslendiği bir mektup bırakmaya karar verdi ve bu mektup kocası Jeff tarafından Facebook’ta yayınlandı. McManamy’nin son sözleri her ne kadar hüzünlü de olsa içerisinde umudu da barındırıyordu. Mektup şöyle başlıyordu: “Evet, sizlere hem iyi hem kötü haberim var. Kötü haber, öleceğim.” Bu son mektupta içimizin az da olsa rahatlamasını sağlayan şey, Heather’ın kendini bir kurban olarak görmekten yerine hayata sıkıca sarılıp yaşayacaklarını kabul edebilmesidir. İnsanlara kanser ile olan mücadelesini kaybettiğini söylemek istemedi; cenaze töreninde arkadaşlarının onunla gurur duymasını istedi. Öyle ki mektubunda cenaze töreninde onun için...

Devamı…

10 ünlü erkekten baba olmak üzerine 10 hakikat

Louis C.K.: “Baba olun. ‘Annenin asistanı’ olmayın. Bu iş çok can sıkıcıdır; annenin bir liste yazmasını beklemek, bir mağazada listede yazılı olanları bulmaya çalışmak ve onu tahıl gevreği satılan reyondan arayıp doğru şeyi alıp almadığınızı kontrol etmek gerçekten canınızı sıkabilir. Kendi listenizi yapın. Çocuklarınızla zaman geçirin. Bunlar erkekliğinize zarar vermez. Ben bunların hepsini denedim ve oldukça kötü bir baba olduğumu fark ettim. Çok fazla hata yaptım ve ne yaptığımın farkında değildim. Çocuklarım yine de beni sevdi.” Bir çocuk şarkısı nasıl devam etmelidir? Jim Gaffigan: “Şöyle bir çocuk şarkısı olmalı: ‘Mutluysan ve bunun farkındaysan, bunu kendine sakla ve babanın uyumasına...

Devamı…

Ebeveynleri suçlu hissettiren 7 şey

Harry Belafonte ve Marlo Thomas 1974 yılında herkes gibi “Ebeveynler de insandır” şarkısını söylüyordu. Çocuklar bilmezler ama ebeveyn olmadan öne müstakbel anne ve babalar kendi hayatlarını yaşayabilen canlılar olarak bilinirler. Nitekim, bu hayatlar bazen desteklendiği gibi bazen de aile sorumlulukları nedeni ile müdahaleye uğrar. İşte, ebeveynlerin kendilerini suçlu hissetmesine neden olan 10 şey: 1. Restoranda oturup akşam yemeğinizi yerken çocuklarınızın sessiz olması için ellerine bütün gün onlardan saklamaya çalıştığınız akıllı telefonlarınızı vermek zorunda kalmak. 2. Çocuklarınızın okul gezilerinden kaçıp terasta bir fincan kahve içip keyif yapmak. 3. Çok yağlı, tuzlu ya da tatlı olduğunu bildiğiniz halde çocuklarınıza fast-food yemek...

Devamı…

Anne olduktan sonra hayatınızda değişen 18 şey

Bundan yaklaşık 20 yıl önce eşim ile kalabalık bir alışveriş merkezinde dolaştığımıza dair canlı bir görüntü var zihnimde. Henüz çocuklarımızın olmadığı zamanlardı, ama annelik üzerine söyleyecek çokça sözüm vardı. Özellikle o gün, sırtına aldığı çığlık atan bir çocuk ve poşetlerle dolu puseti ile bir anne geçmişti yanımızdan. Bunun ne kadar gülünç bir durum olduğunu eşime söyledim. “Annesi çocuğu neden pusete koymamıştı? Yani, bu alet çocuğu taşımak için tasarlanmıştı? Çocuğu sırtında taşıyıp poşetleri pusette taşımak ne kadar ahmakça bir davranıştı.” Eh, şimdi ben de üç kız çocuğu annesiyim. Yaşları 8 ila 13 arasında değişen çocuklarım var. Son 13 yıl içerisinde...

Devamı…

Suzie Blake’den emzirmenin gerçekliği üzerine bir fotoğraf projesi

Ben Suzie Blake. Emziren kadınların gerçeği yansıtmayan fotoğraflarını görmekten yoruldum; ben de bebeğimi emzirdiğim bir vakit kendi fotoğraflarımı çektim ve onları Facebook’ta paylaşmaya karar verdim. Diğer kadınlardan da aynı şekilde kendilerini fotoğraflamalarını istedim. Gelen fotoğrafları biraraya getirdikçe aklımda bu projeyi oluşturan o şahane fikir ortaya çıktı. Medyada karşılaştığı kadınların gerçeklikten oldukça uzak emzirme görüntülerinden sıkılan bir kadın olarak emzirmenin kendi içerisindeki harika ve gerçek tertipsizliğini gözler önüne sermek istiyordum; başardım. Bu proje, makyajsız ve yorgun gözlerle ilgili. Bu proje, göğüslerden istemsiz akan süt ile ilgili. Bu proje, hem iki yaşındaki çocuğunuzun isteklerine boyun eğip hem de yeni doğan bebeğinizi...

Devamı…

Francis Crisafio’dan bir otoportre oyunu: Çocuklar kendilerini nasıl görür?

Francis Crisafio, Pittsburgh’un merkezinde durumu iyi olmayan ailelerin yaşadığı bölgedeki bir ilköğretim okulunda 13 yıldır otoportre eğitimi veriyor. Crisafio, öğrencilerini fotoğraflıyor; daha sonra öğrencilerinden bu otoportrelerden yola çıkarak kendi çizgileriyle onları yeniden yaratmalarını istiyor. Böylece, öğrencilerinin kendilerini nasıl yorumladıklarını ve görünüşleri hakkında neler düşündüklerini anlayabiliyor. “Birçoğu görünüşünden memnun değil. Dudaklarını ve burunlarını sevmiyor. Bazılarının ise kendilerini gerçekten çok iyi bir şekilde yorumlamış olduğunu görüyorum… ama çoğu öyle değil, bu yüzden onları gerçek görünüşlerine ulaştırmak ilginç bir deneyim. Çizmek, her açıdan onlara kendi görünüşlerinin değerini bilmeleri konusunda yardımcı oluyor.” diyor Crisafio. Hem topluluk içerisinde hem de bireysel bir şekilde devam...

Devamı…

“Anne, n’olur yanımda yat…”

Çocuklarımdan öğrendiğim ve son zamanlarda sıklıkla duyduğum yeni bir cümle var… “Anne, n’olur yanımda yat…” Benim gibi, siz de her gece bu cümleyle karşılaşıyor musunuz? Çocuklarım her gece onların yanında yatmamı istiyor. Peki, neden? Size söyleyeyim. Bu soru sürekli akıllarının bir köşesinde duruyor; çünkü onlar bizimle vakit geçirmeyi seviyorlar ve bundan zevk alıyorlar. Birkaç yıl önce, aile dostumuzun oğlu uyurken vefat etti. Bir hafta sonra, sadece bir şehir uzaklıkta yaşayan yedi yaşındaki bir çocuk dışarıda oynarken beklenmedik şekilde vefat etti. Bu konu hakkında konuşmak ve yazmak benim için çok zor. Benim de yedi yaşında bir çocuğum var. Oğlum her...

Devamı…

Gebelik döneminde beyinde gerçekleşen 5 şaşırtıcı şey

1. Beyniniz küçülür. İngiltere’de Hammersmith Hastanesi’ndeki araştırmacılar, sağlıklı gebe kadınların beyinlerinin boyutlarında yüzde altı kadar küçülme gerçekleştiğini keşfetti! Neyse ki, gebe kadınların beyinleri doğumdan altı ay sonra gebelik öncesi boyutuna geri dönüyor. 2. Sevgi hormonu ile dolup taşarsınız. Oksitosin ya da “sevgi ve bağlanma hormonu”, hamilelik, doğum ve emzirme sırasında doğal olarak salgılanır. Oksitosin kadınları sakinleştirirken, aşka daha açık olmalarını sağlar. Gebe kadınlardaki oksitosin seviyeleri bile anne-çocuk bağının kuvvetini anlamamıza yardımcı olur. Oksitosin bir aile içinde sevgi ortamını oluştururken, aile dışındaki insanlara karşı savunmacı saldırganlığı artırabilir. 3. Yüzleri tanıma konusunda uzmanlaşırsınız. McMaster Üniversitesi’ndeki araştırmacılar geçtiğimiz günlerde hamile kadınların yüzleri, özellikle erkeklerin yüzlerini tanıma konusunda önemli ölçüde başarılı olduklarını belirttiler. Peki, neden? Bir kuram, kadınların gebelik sırasında özellikle erkeklere karşı tetikte olduklarından da bahsediyor. 4. Aynı anda birçok şeyi yapma konusunda daha başarılı olursunuz. Kadınların aynı anda birçok işi yapma konusunda erkeklerden daha iyi olduğunu biliyoruz. Görünüşe göre, prefrontal kortekste aktivite fazlalaştığında bu performans farkı hamilelik sırasında daha da artıyor. 5. Daha akıllı olursunuz. Yale Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, annelik, beyindeki yapısal değişikliklerin ortaya çıkmasına yol açar ve becerilerin artmasında etkilidir. Ve ne kadar ilgili bir anneyseniz, o kadar akıllı bir anne...

Devamı…

Feminist annelerin farklı yaptıkları 10 şey

1. Çocuğun toplumsal cinsiyet normlarına uyup uymadığını önemsememek (örneğin, kızın erkek reyonundan gömlek aldığında, oğlun Barbie ile oynadığında panik olmamak). 2. Çocukların görünüşlerinden daha ziyade (güzel, yakışıklı) ilgi alanlarına ve becerilerine dair olumlu sıfatlar kullanmak. 3. Bedensel farkındalık oluşturmak, bedenini her biçimde sevebilmesini öğretmek. 4. Doğduğu günden itibaren “rıza”nın önemini anlatmak. Eğer çocuk öpülmek istemiyorsa annesi bile onu öpemez. 5. Beden bölgeleri için anatomik olarak doğru kelimeleri kullanmak. 6. Diğer annelerin çalışma ya da çalışmama kararını her durumda desteklemek. Onları kararları için yargılamamak. 7. Çocuğumuza güçlü duyguları/ fikirleri olan ve bundan vazgeçmeyen kadınlar olduğumuzu göstermek. 8. Cinsiyet eşitliğini içinde...

Devamı…