Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan Sağlıkta Eşitsizlik Raporu, sağlık hizmetlerinin dağılımında zenginlerin lehine, yoksulların aleyhine işleyen trendin devam ettiğini gösteriyor. Rapora göre, dünyanın yoksul ülkelerinde sıradan hastalıklar bile binlerce kişinin ölümüne neden olabilirken, zengin ülkelerdeki sağlık harcamaları giderek artıyor.
Raporda yer alan istatistikler arasında en çarpıcı olanlar arasında kadın ve çocuk sağlığına ilişkin rakamlar bulunuyor. Buna göre eksik bakım nedeniyle gerçekleşen kadın ve çocuk ölümlerinin yüzde 99’u gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkelerde gerçekleşiyor. Örneğin Afganistan’da yaşayan bir kadının doğum esnasında hayatını kaybetme riski 11’de 1 iken, İrlanda’da bu oran 17 bin 800’de 1’e düşüyor.
Gelir düzeyi yüksek bir ülkede dünyaya gelen bir bebeğin beş yaşını görme şansı, az gelişmiş bir ülkede yaşayan bir çocuktan iki kat daha fazla. Gene ishal, sarılık, zatürre gibi tedavi edilebilir hastalıklar az gelişmiş ülkelerde her yıl milyonlarca çocuğun hayatını kaybetmesine neden olabiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü istatistikleri, gelir düzeyi en yüksek grup ile en düşük grup arasındaki yaşam süresi farkının 36 yıl olduğunu da ortaya koyuyor. Düşük gelirli ülkelerde ortalama ömür 57 iken, yüksek gelir grubunda 80. Malavi’de ortalama ömür 47 yıl, Japonya’da ise 83. Benzer eşitsizlikler gelişmiş ülkelerdeki yoksul ve zengin toplumsal katmanlar için de geçerli.
Raporda, sağlık hizmetlerindeki eşitsizliklerin büyük ölçüde hükümetlerin politikalarından kaynaklandığı belirtiliyor. Özellikle metropollerde farklı gelir grupları arasında sağlık hizmetlerinden yararlanma düzeyinde görülen uçurumlar, uluslararası eşitsizliklerin gelişmiş ülkelerde ulusal ölçeğe nüfuz etmeye başladığını gösteriyor. Bir başka deyişle gelişmiş bir ülkenin vatandaşı olmak, sağlık hizmetlerinden yararlanmak için yeter koşul olmaktan giderek çıkıyor.