Advertisement

Yazar: Uzunçorap

Üç çocuktan Suriye kampanyası

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde eğitim öğretime ara verilmesinin ardından Kavaklık Mahallesi’nde oturan 15 yaşındaki Bayram, 17 yaşındaki Volkan ve 13 yaşındaki Ferat Kanyılmaz, Suriyelilere destek olmak için başlatılan “Kış geldi… Suriye için bir ekmek, bir battaniye” kampanyasına ayakkabı boyacılığından bir günde kazandıkları parayı bağışlayarak katıldılar. Çarşı merkezinde ayakkabı boyacılığı yapan kardeşler, ellerinde Suriye halkının yaşadığı acıları gösteren resimleri de göstererek, “Lütfen gelin Suriye halkına siz de yardım edin ayakkabı boyalarından alacağımız paraların tamamını Suriye halkına göndereceğiz” dedi. Kendilerinin karnının tok olduğunu, ısınacak battaniye ve yorganları olduğunu ifade eden Bayram Kanyılmaz, “Arkadaşlarla karar aldık. Boyadığımız ayakkabılarının paralarını Ereğli’de Suriye halkı için...

Devamı…

Ali İlyas yolda: Kumsal, tapınak, ulusal park derken geri sayıyoruz artık

Hindistan cevizi ağaçlarının altında kocaman bir kumsal ve turkuaz denizde insan ister istemez bir hindistan cevizi satın alıyor. Yaklaşık bir liraya gelen hindistan cevizinin pipetle suyunu içiyorsunuz uzun uzun. Sonra da ikiye yarıp elinize tutuşturuyorlar. İçindeki henüz katılaşmamış hindistan cevizini yerken sıkıysa kötü hissedin kendinizi. Çocuğunuzu o neredeyse insansız kumsalda, Goyambokka’da aslında ne kadar fazla insanın kolladığını çocuk atipik bir hareket yapınca anlıyorsunuz. Dört bir yandan davrananlar oluyor. Burada insanın kendini iyi hissetmesi için çok fazla sebep var. Önceki yazıda söylediğimiz gibi Tangalla’dan ayrılması zor olmuştu. Şimdi aynısı Unawatuna için geçerli. Tangalla’dan kahvaltı sonrası çıktık yola. İlk durağımız Wewurukannala...

Devamı…

10 kış önerisi

1. Evinizi çok ısıtmayın. Özellikle 5-6 yaş altı çocukların bulunduğu evlerin sıcaklığının yüksek olması solunan havanın sıcak ve kuru oluşuna ve buna bağlı olarak tüm solunum sisteminin bir hastalık yoksa bile sıkıntı yaşamasına yol açacaktır. Kış mevsiminde çocukların burun tıkanıklığı ve buna bağlı gece uyku sorunu yaşamasının başlıca nedeni uyudukları odanın havasının sıcak olmasıdır. İdeal yatak odası sıcaklığının 16-18 °C olduğu akılda tutulmalıdır. Üşümemek için doğru çözüm kalın giyinmektir. 2. Mevsim yiyecekleri yemeye özen gösterin. Tüm sene boyunca aynı yiyecekleri yemeğe çalışmak yerine mevsiminde bol olan, o bölgede kolaylıkla yetişen meyve-sebzeleri yemek daha doğrudur. 3. Kalabalık-kapalı alanlarda vakit geçirmek...

Devamı…

Gündem Çocuk Derneği: Çocuklara karşı işlenen suçlar cezasız kalıyor

Gündem Çocuk, yaklaşık 7 yıldır çocuk hakları alanında çalışmalar yapan bir dernek. Amacı çocuğun bir politik varlık olarak tanınmasını; yetişkinlerin yasalara, şehirlere, hayatın her alanına dair düzenlemelerinde, etkinliklerinde çocuk odaklı bir bakış açısı geliştirebilmelerini sağlamak. Gündem Çocuk bundan böyle Uzunçorap’ın yazarlarından biri olacak. Dernekten arkadaşlar Gündem Çocuk yazar kimliği altında bize bu alanda yaptıkları çalışmaları anlatacak, birlikte dert edinmemiz gereken meselelerden haberdar olmamızı sağlayacaklar. Bunun öncesinde onları sizlerle tanıştırmak için minik bir söyleşi yaptık. Bu kısacık söyleşide bile, gündem çocuk olduğunda sandığımızdan çok daha fazla meseleyle karşı karşıya olduğumuzu anladık…  Önce sizi kişisel olarak tanıyalım, sonra da Gündem Çocuk’u...

Devamı…

Ali İlyas Yolda: Leopar gördük boyumuz uzadı!

Jiplerden oluşan bir kuyruk. 3-4 jip var. Şoförlerin elinde telefon arkadaşlarına haber veriyorlar. Derken arkamızda da bir onbeş kadar jip bitiveriyor. Burası Yala Ulusal Parkı. Evet adı Yala. Hatta eski adı da Ruhunu. İkisini yan yana yazıyorlar bazan ve Ruhunu Yala oluyor. Yaptığımız faaliyet de leopar görmek. Öyle Discovery TV gibi leopar pornosu filan yok. Yahut kıpraşan bir şey bile yok. Cangılda 100 metre kadar ilerideki ağacın üstüne yayılmış bir “şey” var. Hakikaten uzun tarifle bulunabiliyor. Birisi her yerin ağaç olduğu bir yerde 100 metre ilerideki bir ağacın bir dalındaki leoparı gösteriyor. Allah’tan abi iri de görünüyor bir şekil....

Devamı…

Ayşenur Berkman: Bir baba kız hikayesi… Konuşamama hali

Bu anlatacağım bir baba ile kızın hikayesi; huyu suyu birbirine benzeyen; birlikte keyifle vakit geçiren bir babayla kızının. On yılı aşkındır ayrı şehirlerde yaşıyorlar. Kız, babanın ilk göz ağrısı, üç kardeşin en büyüğü. Sülalenin sevip bağrına bastığı bir damat getirdi aileye. Babasına ilk torun sevgisini yine o tattırdı. Babayla kızın zevkleri, renkleri hep benzer oldu. Aynı takımın renklerine sevdalandılar; birlikte kanaryalı şarkılar şakıdılar. Evde televizyon kumandası ikisinden soruldu; Fransız filmlerini aynı zevkle izler; Yalan Rüzgarı’ndan benzer alayla bahsederlerdi. Baba kıza Beatles öğretti; kız rock sevgisini sonra ilerletti. Baba kıza Zeki Müren’in eski parçalarını, Adamo’yu, Dalida’yı, Elvis’i dinletti; kız sevdi....

Devamı…

Bir hastane faciası

Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Köseli beldesinde oturan Zeynep Sağlam (21), 1 Kasım 2012 tarihinde eşi Ercan Sağlam ile hamilelik döneminde sürekli gittiği Yozgat’taki özel bir hastaneye geldi.  CNN Türk’ün haberine göre, burada 3 Kasım 2012’de sezaryenle Mehmet Baran adını verdikleri bebek dünyaya getiren Zeynep Sağlam’ın kanamasını durdurmak için önce rahmi alındı, ardından elektrikli ısıtıcıyla vücut ısısı dengede tutulmaya çalışıldı. Bu sırada bacaklarında 3. derece yanık oluşan edilen Sağlam, ambulansla Kayseri’deki Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun Bakım Ünitesi’nde yanık, hipotansiyon, zatürre, akut böbrek yetmezliği ve solunum yetmezliği tedavisi gören Zeynep Sağlam, 74 gün sürdürdüğü yaşam mücadelesini kaydetti....

Devamı…

Sakızınızı sokağa atmayın

Yola atılan sakızlar dert. 420 milyonluk pazar payıyla, Meksika, dünyanın en çok sakız tüketen ikinci ülkesi… Sıradan bir Meksikalı günde en az iki veya üç sakız çiğniyor. Ancak daha sonra bu sakızlar genellikle sokağa atılıyor. Sokağa atılan sakızlar da hem kirliliğe neden oluyor, hem de halk sağlığı açısından tehdit oluşturuyor.  Meksika’nın başkenti Mexico City caddelerinde yere atılan sakızların temizlenmesi için her gün hummalı bir çalışma yapılıyor. Söz konusu çalışma sırasında temizlenecek bölgeye şerit çekiliyor. Bu güvenlik şeridi adeta bir cinayet mahali izlenimi veriyor. Dünyanın en çok sakız tüketen ikinci ülkesi Meksika’da, tüketilen sakızlar genellikle yere atılıyor. Bu da, ciddi...

Devamı…

İnsan Yavrusu sergisi

Hale Karpuzcu açtığı ilk kişisel sergisindeki işlerinde insan yavrusuna yani çocuğa odaklanıyor. Bazen koskocaman bir farenin karşısında oyuncak silahıyla, bazen kürkler ve mücevherler içinde, bazen oyuncak askerin kurşunuyla yaralanmış insan yavruları Türker Art’ın duvarlarından zihinlerimize taşınıyor. Karpuzcu’nun sergisi 17 Ocak-17 Şubat 2013 tarihleri arasında ‘Yeni Tür’ü merak edenleri bekliyor. Gerçekte insan yavrusu kimdir? Hale Karpuzcu: “…Çocuk kendini birey olarak var etmek istese de, toplum ona tek bir rol biçmiştir. O da kendinin çocuğu olduğunu dayatan bir bakışla ortaya çıkarılan insana yavrusu rolüdür.” “…Çocuk masal dünyası ile gerçek dünya arasında gidip gelir. İki dünya arasındaki bu gezinti hem keyiflidir hem...

Devamı…

Çocukları hayata dahil etmek

Çocuk Ateşi (Children’s Fire: Kuzey Amerika’da eski bir Kızılderili deyişinden yola çıkılarak başlatılan bir çocuk hakları hareketi) bir vaadle başlamıştı: “Çocuklara zarar verebilecek hiçbir kanun hiçbir eylem hayata geçirilemez.” Birkaç yıl önce gittiğim bir doğa kampında Mac adlı bir adamın ilham verici bir konuşmasını dinledim. Mac Embercombe adlı İngiltere merkezli bir sivil toplum kuruluşunu yönetiyor. Konuşmasında Kızılderili kültüründeki “çocuk ateşi” kavramından söz etti. Dünyanın, gelecek kuşakların ve hayatın sürdürülebilirliği meselesi merkeze alınarak yönetilmesinin ne anlama gelebileceğini sordu bizlere. Çok etkileyici bir konuşmaydı. Kenya’da bizim de “çocuk ateşi”ne benzer deyişlerimiz var. Örneğin dünyanın sahibi olmadığımızı, onu çocuklarımızdan ödünç aldığımızı söyleriz....

Devamı…