Türkiye’de yalnızca 200 kişide görülen bir hastalık olan sinir ucu kanseri de denen nöroblastoma mücadele ediyor İpek ve Serkan Teker çiftinin 4 yaşındaki oğulları Ali Ekrem.

Ali Ekrem’in hastalığına teşhis konulması bir hayli uzun sürmüş. Hastalık organlara baskı yapmadığı için belirgin bir şikâyet görülmemiş. Bacak aksaması ve her gece ateşlenmelerle devam eden sıkıntılar sürecince ortopedist, nöropsikolog ve çocuk büyüme uzmanına gösterilmiş Ali Ekrem. Büyüme uzmanı Ali Ekrem’in bir hastalığının olmadığını derdinin psikolojik olduğunu bile söylemiş. Ama anne İpek bu açıklamaya inanmamış.

En sonunda bir radyologun çektiği batın ultrasonuyla durumu netlik kazanmış. 22 Mayıs’ta ameliyat olmuş ve böbrekle bağırsak arasına saklanan 9 cm.lik tümör alınmış. Son olarak kemik iliği biyopsisinde oraya da sıçradığı anlaşıldığında evre 4’e geçildiği netlik kazanmış. 1 Haziran’da kemoterapiye başlamış. Toplamda 6 kere yapılması planlanan kemoterapilerin dördüncüsü 3 Ağustos Pazartesi olacak. Aynı gün kemik iliğinin ne kadar temizlendiği anlaşılsın diye iliğe bakılacak. Küçük bir beden için yorucu bir süreç lakin ailesi umutlu. İlik eğer kemoterapi ile temizlenirse Ali Ekrem’e kendi iliğinden nakil yapılacak.

Bu da şu demek: Önce Ali Ekrem’in kendi bedeninden kök hücre toplanmaya başlayacak; o kök hücreler ayıklanıp, dondurulup, saklanacak sonra 2 kere daha kemoterapi görecek. 6. kemoterapinin sonunda ilik nakli yapılacak. Toplanıp saklanan kök hücreler ona enjekte edilecek. Bu tedavide önce tüm kemik iliğini öldürüp, sıfırlayıp, sonra yeni kök hücrelerle yeniden ilik oluşmasını sağlanıyor. Eğer kemoterapilerden istenen sonuç alınamazsa tedavi için kalan tek yol bir donörden alınan iliğin nakli. Bir kardeşi olmadığı için ilik bir yabancıdan alınması gerekiyor. Daha çok kan bağışçısı Ali Ekrem’e uygun iliğin daha çabuk bulunması demek.

İpek ve Serkan Teker kök hücre bankasına, yani Türk Kızılay’ına kan bağışı çağrısında bulunuyorlar.

Ali Ekrem’in annesi İpek “Meğersem hepimize ne kadar yakınmış. Benim çocuğuma olmaz diye bir hissim vardı. Ne kadar yanlışmış! 20 dakikalık bir ultrasondan sonra hayatım ters yüz oldu” diyor… Bir de şunun altını çizmemi istiyor benden:

“Bir çocuğu annesinden daha iyi kimse tanıyamaz. Ben eğer çocuğuma kulak vermeseydim; içimdeki sesi dinleyip tetkiklere devam etmeseydim Ali Ekrem oyun terapilerinde hayatını kaybediyor olacaktı. ‘Derdi psikolojik’ diyen doktora inansaydım çok geç olacaktı. Anneler çocuklarını ve iç seslerini dinlesinler.”

Bir tüp kan yeterli

Uygun donör olup olmadığınızın anlaşılması için bir tüp kan vermek yeterli.

İstanbul Kartal’daki Türk Kızılayı Kan Merkezi 7 – 24 açık. (KARTAL KBM Adres : Cevizli Mevkii E-5 Yan Yol No:37 Kartal/ İSTANBUL

Tel: 444 9 526 – (0216) 458 0 500 Faks: (0216) 458 05 08

Çalışma Saatleri : 7 GÜN 24 SAAT ) Kan grubu fark etmiyor, 18-50 yaş arasında olunması ve Hepatit B/C geçirmemiş olmak yeterli. İliğinizin uyumlu olması halinde iğne ile kalça kemiği bölgesinden bir saat süren bir işlem ile temiz ilik alınıyor.

Bu işlem iliği veren kişi için hiçbir şekilde ağrılı veya sancılı değil. Alıcı kişi içinse koca bir yaşam umut barındırıyor…

Biz HTHayat ekibi olarak kan vermek isteyenlere nasıl destek olabileceğimizi düşündük. Ve şöyle bir şeye karar verdik. İstanbul’da yaşayan donör adayları eğer bizimle bağlantıya geçerlerse onları en yakın kan merkezine şoförlü aracımızla göndereceğiz ve sonra da geri bırakacağız. Detayları şuradan okuyabilirsiniz.

Ya da

Kanver.org‘den

ize en yakın kan merkezini seçip gidebilirsiniz. Bir tüp kan vererek Sadece Ali Ekrem için değil, kök hücre bekleyen pek çok kişi için umut olmak mümkün.

***

Damla Çeliktaban’ın yazısı daha önce hthayat.com’da yayımlanmıştır.