Yaşlı hastalığı olarak görülen katarakta gençlerde ve hatta bebeklerde de rastlanabiliyor. Genel olarak orta yaş üstü hastalığı olan katarakt, yenidoğan bebeklerde ve çocuklarda doğumsal olarak görülebiliyor.
Görmenin yavaş yavaş azalması, yakın okumanın ve gece görüşünün giderek zorlaşması, renklerin soluklaşması, parlak ışıkta görmenin daha çok etkilenmesi ve çift görme şikayeti kataraktın en sık rastlanan belirtilerinden bir kaçı.
Kataraktta görme netliği her ne kadar yitiriliyor olsa da uygun cerrahi teknik, hekimin tecrübesi ve doğru mercek seçimiyle yapılacak ameliyatlar sayesinde tedavide yüksek oranda başarı sağlanabiliyor.
Katarakt tedavisinde ameliyatların doğru zamanlama ile yapılması da çok önemli. Bayındır Hastanesi Göz Kliniği’nden Prof. Dr. Yonca Akova anlattı.
Göze perde inmesi olarak bilinen katarakt, görmeyi sağlayan doğal göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşmasıdır. Buna bağlı olarak da görmede bulanıklaşma ortaya çıkıyor ve hastalar buğulanmış bir camın arkasından bakıyormuş gibi bulanık görüyor.
Kataraktın belirtileri neler?
Hastaların şikayetleri çok değişken olabiliyor. Görmenin yavaş yavaş azalması, yakın okumanın ve gece görüşünün giderek zorlaşması, renklerin soluklaşması, parlak ışıkta görmenin daha çom etkilenmesi, kamaşma, çift görme şikayeti ve gözlük numaralarının sık değişmesi kataraktın en sık rastlanan belirtileri…
Katarakt kimlerde görülüyor?
Yaşlı hastalığı olarak görülen katarakt gençlerde ve hatta bebeklerde de görülebiliyor. Genel olarak orta yaş üstü hastalığı olan katarakt, yenidoğan bebeklerde ve çocuklarda doğumsal olarak görülebiliyor. Ayrıca şeker ve böbrek hastalarında, uzun süre kortizonlu ilaç kullananlarda katarakt daha erken yaşlarda ortaya çıkabiliyor. Göze gelen bir darbe sonrasında da katarakt görülebiliyor.
Katarakt tedavisi nasıl yapılıyor?
Katarakt ilaç veya gözlükle tedavi edilebilen bir hastalık değil. Kataraktın ilerlemesini durdurabilecek bir ilaç tedavisi de yok. İlerlemiş kataraktın tek bir tedavisi var o da ameliyat…
Katarakt ameliyatlarında nasıl bir yöntem uygulanıyor?
Modern teknoloji sayesinde katarakt operasyonları iğnesiz ve narkozsuz yapılabiliyor. Hasta aynı gün evine dönebiliyor. Katarakt cerrahisinde yöntem olarak FAKO cerrahisi uygulanıyor. Bu cerrahi yöntem halk arasında lazerli cerrahi olarak biliniyor. Bu teknikle 2.2 mm’lik küçük bir kesiden girilip Torsiyonel Fako Enerjisi Yöntemi ile katarakt mercek eritilirek çıkartılıyor, yerine katlanan ve çok küçük bir alandan göz içine yerleştirilmek üzere özel tasarlanmış olan lens (mercek) yine özel bir enjektörle yerleştiriliyor. Kesi küçük olduğundan dikişe gerek duyulmuyor.
Ameliyat sonrası iyileşme süresinin kısa olması sayesinde hastalar ameliyattan kısa bir süre sonra günlük yaşantılarına dönebiliyor.
Ameliyatla kesin ve net görüş sağlanabiliyor mu?
Cerrahın tecrübesi, uygulanan cerrahi teknik, cihaz kalitesi, göz içine konulan merceğin kalitesi ve mercek ölçümlerinin özel yöntemlerle yapılması ameliyat başarısını ve ameliyat sonrası görme kalitesini doğrudan etkiliyor. Göz içi lensleri gözü mümkün olduğunca numarasız hale getirmek için konuyor. Modern cihazlarla yapılan ölçümler bu imkanı veriyor.
Ameliyat sonrası hem uzak, hem yakın gözlükten aynı anda kurtulmak mümkün mü?
Multifokal lenslerin uygulanmasıyla mümkün olabiliyor. Bu lensler birden çok odağa sahip. Dolayısıyla hem yakını, hem uzağı net gösteriyor. FAKO cerrahisi sırasında gözün içindeki mercek alınarak yerine uzak ve yakını gösterebilen multifokal lens olarak adlandırılan özel mercekler konulabiliyor. Bu merceklerde çeşitli halkalar yer alıyor. Bu halkaların bir kısmı uzağı, bir kısmı da yakını görmeyi sağlıyor. Hastalar buna çok kısa sürede adapte olarak ameliyat sonrası uzak ve yakın gözlüklerinden kurtularak hem uzağı, hem yakını rahatlıkla görebiliyor.
Katarakt ameliyatlarında risk faktörleri nelerdir?
Katarakt tedavisi, mikrocerrahi ve yüksek teknoloji gerektiren çok önemli bir ameliyat. Ameliyatın başarısını, hekimin tecrübesi ve uygulanan cerrahi teknik, kullanılan cihaz, malzeme kalitesi ve ameliyatın gerçekleştirildiği ameliyathane sterilizasyonu doğrudan etkiliyor. Bunun yanı sıra hastanın cerrahi için çok geç başvurması ve buna bağlı olarak kataraktın çok sertleşmesi, gözde yapışıklık, göz bebeği küçüklüğü veya bağ zayıflığı gibi yapısal problemlerin olması veya beraberinde üveit (Göz küresi kabuğunun orta tabakası olan ve damarda zengin bulunan uvea dokusunun iltihabı , şeker hastalığı veya retina hastalıklarının bulunması cerrahiyi çok daha özellikli kılıyor, teknik olarak cerrahinin yapılmasını güçleştiriyor ve daha fazla cerrahi deneyim gerektiriyor.