Blogger anne Molly Ceretta Smith, çocuğunu büyütürken kendisine zaman ayırmak için hangi gereksiz ayrıntıları hayatından çıkarttığını yazmış…
Her şeyden önce, çocuğunuz ya da çocuklarınız gürültü yaptığı için sürekli şikayet eden komşularınızı duymazlıktan gelmeyi öğrenmelisiniz. Aksi halde hatırı sayılır bir zamanı onlara kendinizi mazur göstermek, özür dilemek ya da çocuğunuzu yavaşlatmaya çalışmakla geçirmek zorunda kalırsınız. Komşunuza şikayetlerinin yersiz olduğunu söyleyin ve bir zamanlar kendisinin de çocuk olduğunu, özür dileyen değil, kararlı bir ses tonuyla söyleyin. Ve böyle insanlarla zaman kaybetmek yerine yanında kendinizi iyi hissettiğiniz insanlarla vaktinizi geçirin. Kimsenin zamanınızı hele de olumsuz şeyler için çalmasına izin vermeyin.
Söylemek ayıp belki ama, burada tecrübe konuşuyor. İnternette sörf yaparak ya da televizyon başında zap yaparak hem zaman kaybeder hem de kaybettiğiniz bu zaman için suçluluk hissedersiniz. Kızımla ve kendimle ilgili her şeyi paylaşmayarak çözüyorum bu problemi. Elbette internete hiç girmiyor değilim. Ama suçluluk hissetmektense, bunun için belirli bir zaman belirliyor, mesela her gün 30 dakikadan fazla ekran başında geçirmemeye özen gösteriyorum. Facebook’ta ya da Pinterest’te gördüğüm her şeyi like etmek zorunda olmamayı bırakın, görmek zorunda da değilim. Bunun yerine mümkünse bir arkadaşımla laflıyorum, kitap okuyorum. Televizyonda zap yapmakla vakit harcayacağıma, sevdiğim bir filmi izliyorum. Çocuğumun fotoğraflarını görmek isteyen arkadaşlarımı Facebook sayfam yerine evime, yürüyüşe ya da oyun parkına davet ediyorum.
Tabii, başka şeyler de yapıyorum zaman kazanmak için. Mesela tek işi annelik olan bir kadın olarak sırf para kazanan ben değilim diye faturaları bankaya, elektrik ya da su idaresine götürme işini üstlenmem gerektiğini düşünmüyorum. Evin bürokrasisiyle ilgilenmek hem büyük bir sinir harbi hem de zaman kaybı. Bu işleri eşime havale etmekten hiç de çekinmiyorum.
Ha bir de evin düzeni var. Günde kaç kez salona getirilmiş oyuncakları tekrar çocuk odasına götürüyorsunuz Allah aşkına. Salonda durmaları neden sizi rahatsız ediyor ki? Evde bir anne var diye her yer her an düzenli, tertemiz olamaz ki… Ayak altında, kırılacak ya da birine zarar verecek bir şey olmadıkça bu işi düzenli bir misyon haline getirmemeye gayret ediyorum.
Anne olmanız, çocuğunuzun hizmetçisi olduğunuz anlamına gelmez. Elbette yemesine, kendini temizlemesine yardımcı olacaksınız. Ama her dakika başında dikilmeniz, yaptığı her şeye eşlik etmeniz de gerekmez. Onun da sizden az biraz uzak durması, tek başına bir şeyler yapabilmesi gerekir değil mi ama? Büyüdükçe kızıma daha çok kendi başına zaman geçirebileceği fırsat yaratıyorum. Bu ona da bana da iyi geliyor.
Bir de kurallar var tabii… Örneğin yemekten sonra tabağını masadan kaldırması gerektiğini biliyor. Bulaşık yıkarken bana eşlik ediyor. Yatağını kendisi topluyor. Giysilerini birlikte düzenliyoruz. Saçlarını kendisi tarıyor. Ayakkabılarını kendisi giyiyor, üzerine ne giyeceğine kendisi karar veriyor. Çıkardığında kirli sepetinin yerini biliyor. Kızım bağımsız bir birey olurken, ben de kazandığım zamanın tadını çıkartıyorum. Ama zannetmeyin ki böylesi bir düzeni kurmak için zaman ve emek harcamadım… Elbette bunlar için kızım da ben de bir hayli çalışmak zorunda kaldık.
Uyumadan önce dişlerini fırçalıyor, pijamalarını giyiyor, sabah kalktığında kahvaltı hazırlarken bana yardım ediyor. Ayakkabılarını nereye koyması gerektiğini biliyor. Bunun karşılığında evin anne ve babasıyla eşit hak ve yükümlülüklere sahip bir üyesi haline geliyor.
Ve tabii ki onunla birlikte pek çok şey yapıyorum. Ama yukarıda saydığım, onun da yapabileceği bir çok şeyin sorumluluğunu ona devrettiğim için, onunla yaptığım başka şeyler bana da ona da çok daha fazla keyif veriyor.
Hayır, çocuğuma iş yaptırarak kötü bir anne olduğumu düşünmüyorum. Aksine ona kendini evinde hissettiriyorum. Gerektiği zaman benden yardım alabileceğini biliyor, ama benim tek işimin onunla ilgilenmek olduğunu da düşünmüyor. Benim ve kendisinin iki ayrı insan olduğunu farkında ve ayrıca benim gereksinimlerime karşı da son derece duyarlı. Üstelik bütün bunlar birbirimize daha çok zaman ayırmamızı sağlıyor…
Ben de bıdığıma bunları öğretmek istiyorum..tabağını kaldırması, dişlerini fırçalaması…vs ..umarım benim bıdığım da istekle uyum sağlar..