Advertisement

Yazar: Uzunçorap

Muhammed Yalçın’dan “Engel Tanımayan Renkler” sergisi

Ankara doğumlu Muhammed Yalçın doğuştan zihinsel engelli. Kağıtlara sığmadığı için yaşadığı evi tuvale çeviren Yalçın’ın “Engel Tanımayan Renkler” adlı yeni kişisel sergisi, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 24 Mayıs 2016 tarihine kadar görülebilecek. Muhammed Yalçın kimdir? Muhammed Yalçın Ankara doğumlu. Doğuştan zihinsel engelli olan Yalçın, 1995’de Ulus Eğitim Uygulama Okulu’nda eğitime başladı. 5 yıllık eğitim sonrasında 2009’da başladığı Çağdaş Eğitim Uygulama Okulu İş Eğitim Merkezi İş Eğitimi Bölümünde 2 yıl eğitim gördü. Bu eğitim dahilinde görsel sanatlar öğretmenlerinden resim eğitimi aldı. Kendisi gibi birçok arkadaşları ile karma sergilere katıldı. Okulda görsel sanatlar alanında eğitim veren öğretmenlerin teşvik ve desteği ile...

Devamı…

Evrene negatif mesaj nasıl gönderilir?

Son yıllarda batıl inanç mertebesine varmış olan ama oldukça bilimsel şekilde enerji akımları vs. ile açıklanan bir inanç etrafımızda konuşulup duruyor. “Öyle olumsuz düşünme başına gelir.” ve “Negatif enerji yollama evrene!” diyorlar. Olumsuz düşünürsen olumsuz sonuçları olur diye anlıyorum ben bunu. Bu nasıl oluyor diye çok düşündüm. Belki gerçekten fizik teorileri ile açıklanacak boyutu vardır bu işin ama ben “psikolojik düzeyde ne oluyordur” kısmını anlamaya çalıştım. Evrene negatif enerji yollayan insanlar nasıldır? Genellikle olaylara olumsuz tarafından bakan, daha çok şikayet eden, sorunları kendi içinde çözmekten ziyade büyüten ve çözümsüzleştiren tipte insanlar olabilir bu kişiler. Problemlerin kaynağını ve de çözümünü...

Devamı…

Organ bağışına oyuncaklarınızla destek verin!

“Second Life Toys”, Japonya’da organ bağışı konusunda farkındalığı artırmak ve çocukları eğitmek amacıyla çalışmalar yapan bir kuruluş. Zekice kampanyalarıyla dikkat çeken bu kuruluş, eski kırık oyuncakları yeni organlarla hayata döndürüyor. Kampanyaya istenmeyen oyuncaklar bağışlanabiliyor. Bağışınız sonunda “alıcı” oyuncaktan, yaptığınız yardım için bir teşekkür mektubu bile alabiliyorsunuz. Japonya’da organ bağışı basında ve günlük hayatta çok fazla yer tutmuyor. Her yıl yaklaşık 14.000 kişi organ bağışı için sıra bekliyor; fakat yılda sadece 300 kişi bu şansa sahip olabiliyor. Umuyoruz ki bu kampanya dünyanın çeşitli yerlerinde de farkındalık yaratır. Kampanyaya katılmak ve oyuncak bağışlamak için...

Devamı…

Yavaş ebeveynlik hakkında bilmeniz gereken her şey

Çocuklarınız yaz tatilini nasıl geçirecek? Eminim ki, çocuklarınızın yaz programını çoktan hazırladınız: kamplar, yüzme kursları ve dahası. Bunları unutalım. Peki, çocuğunuz bu yaz tatilini sadece oyun  oynayarak geçirse, buna bir itirazınız olur mu? Hiçbir program ve faaliyetin olmadığı özgürce geçirilebilen bir yaz. Biraz kendi hayatımdan bahsedeyim: Birkaç yıl önce oğullarım sekiz ve 10 yaşlarındayken, yaptıkları yüzlerce faaliyetten epey bunalmışlardı ve gitgide huysuzlaşıyorlardı. Bu yüzden biz de yazın oyun dışında hiçbir şey yapmamaya karar verdik. Geçtiğimiz baharda diğer ebeveynler gibi bir aktiviteden diğerine koşturuyorduk. Günümüz, okul öncesinde koro etkinliğine katılarak başlıyordu ve okul sonrasında ise futbol, karate ve piyano dersleri...

Devamı…

Yeni annenin çizim günlüğü: Anne olmak ne demek?

Eşi Tom ve dört yaşındaki kızı Lois ile yaşadıklarından yola çıkarak yaptığı çizimlerle dikkatimizi çeken Lucy Scott’un annelik deneyimlerine geçtiğimiz yıl sitemizde yer vermiştik. Scott, anneliğin ilk yılında başından geçenleri ve öğrendiklerini sonsuza kadar saklamak istedi ve onu etkileyen her anı çizdi. Böylece, anneliğin hem yorucu hem de eşsiz yanı Scott’un çizimleriyle dile geldi. Lucy Scott’un geçtiğimiz yıl sitemizde yer verdiğimiz çizimleri için tıklayınız. İşte, Lucy Scott’un anneliğin ilk yılında öğrendikleri:    ...

Devamı…

Sağlıklı ve özgür çocuklar için yenilebilir oyun alanları

Çocuklarımın daha fazla sebze yemesi için ne yapmalıyım? Bu konuda hiçbir zaman tavsiye sıkıntısı çekmedik. Fakat, artık çoğu okulun öğrencilerine kendi sebzelerini yetiştirme imkanı sunması ile bu tavsiyeleri bir kenara attık. Öyle ki, deneyimlediğimiz yaparak yaşayarak öğrenme metodu çoğu neslin yemeklerdeki en büyük düşmanı sayılan brüksel lahanasını bile bir dosta çevirmeyi başardı. “Geçtiğimiz Noel’de brüksel lahanası yediği için büyük bir heyecan ve mutluluk duyan çocuklarımız bile oldu. Neden mi? Çünkü o lahanaları kendileri yetiştirmişti.” diyor Rockmount ilkokulunun başöğretmeni Helen Carvall ve ekliyor: “Onlar bir kamyon dolusu pazı da yetiştirdi ve mutfağa “Şanlı pazı!” yazılı posterler astı. Diğer çocukları da...

Devamı…

Otizm Dostu Gösterim: Küçük Prens

Ankara Engelsiz Filmler Festivali, ilk kez geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği Otizm Dostu Gösterim ile otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocuk ve gençler için de erişilebilir olmaya devam ediyor. Antoine de Saint-Exupéry’nin unutulmaz klasiği Küçük Prens’in 2015 yapımı canlandırma uyarlaması ise 27 Mayıs Cuma günü saat 12:00’de Goethe Institut Ankara‘da izleyiciyle buluşacak. Gösterim loş bir salonda, ses seviyesi düşük tutularak gerçekleştirilecek. Seans öncesi herhangi bir tanıtım filmi ya da reklam gösterilmeyecek; seyirciler gösterim sırasında salonda yiyecek ve içecek bulundurabilecekler ve salonda diledikleri gibi hareket edebilecekler. Böylece öğrenme güçlüğü ya da duyusal problemler yaşayan çocuklar ve yakınları bu gösterim sırasında birlikte ücretsiz olarak film...

Devamı…

Yalan makinesi

Aslı üçüncü sınıf öğrencisiydi. Çoğu çocuk gibi oyunu, çizgi film izlemeyi çok sever, ödev yapmaktan ve kitap okumaktan sıkılırdı. Eee tabii bu nedenle derslerinde de çok başarılı sayılmazdı. Ama bunlardan daha önemli olan bir şey vardı: Aslı çok yalan söylerdi. Bu nedenle arkadaşları ona güvenmez ve onunla oynamak istemezlerdi. Aslı’nın annesi ise kızının bu huyunu bilmiyordu. Kızının dediklerine hep inanıyordu. Aslı annesine, derslerde çok başarılı olduğunu, arkadaşlarının ve öğretmenlerinin de kendisini çok sevdiğini söylüyordu. Annesi de her seferinde ‘Aferin kızıma’ diyor ve Aslı’ya ödül olarak oyuncaklar alıyordu. “Aslı bugün sınavınız vardı nasıl geçti?” “Çok iyi anneciğim, hepsini yaptım. Sadece...

Devamı…

Oğlumu kaybettikten sonra geçirdiğim bir yıl ve Anneler Günü

Geçen yıl Anneler Günü’nde, yatağımda oturmuş, çocuklarımdan gelecek sürpriz hediyeleri bekliyordum. Kızım o gün bana, üzerinde çiçeklerin bulunduğu harika bir seramik armağan etti. Nefesimi tutmuş altı yaşındaki oğlum Michael’ın hediyesini bekliyordum. Okulda öğretmeni ile yaptığı bir elişi ve Sevimli Canavarlar Üniversitesi filmine ait afişler ve üzerine iliştirdiği bir not ile karşıladı beni: “Anneler günün kutlu olsun: Senin küçük canavarın.” Eşim oğlumun bu afişleri aylar öncesinden beni mutlu edeceğini düşünerek seçtiğini anlattı. Çocuklarımı kucaklarken göz yaşlarına boğuldum ve düşünceli hediyelerini ne kadar çok sevdiğimi söylemeyi ihmal etmedim. Bir hafta sonra oğlum hayatını kaybetti. Vefatından önceki sekiz ay boyunca, Michael DIPG...

Devamı…

150 Sokak’ta Hıdırellez

Çocukluğumda hıdırellez, sabahın erken saatlerinden itibaren bulabildiğimiz kadar çok çalı çırpı toplamak demekti. O yıl sabahçıysak okuldan dönmek için can atar, öğlenciysek okula gitmemek için binbir bahane uydururduk. 150 sokağın farklı yaşlardaki tüm çocukları için, hep birlikte yapılan çok önemli bir işti hıdırellez için hazırlanmak. Akşam yakacağımız ateşin heyecanı hepimizi sarardı. Dört beş yaşından büyük tüm çocuklar sokakta saatlerce çalışırdık kendimizce. Beyaz Saray, Kervan Saray ve Şirin Saray apartmanlarının bahçeleri çalı çırpı ve çocuk sesleriyle dolardı. Ne kadar özgürdük. Ne kadar özgürmüşüz! Akşam olmaya yakın sokağın ortasında ateş yakılır, üzerinden atlanırdı. Büyük çocuklar küçükleri kucaklarına alıp atlatırlardı. Bazen rüyamda...

Devamı…