O kadar zaman beraber oldun onunla. O belki annen, belki baban. Belki sevgilin, belki kardeşin. Belki de o en yakın arkadaşın. Kim olursa olsun fark etmez. Onu bir kere kırdın mı aranızdaki bağ zedelenmiştir. Bu yüzden bir sonraki seferinde minicik bir tartışma ikinizin aklında da “Biz birbirimizi sürekli kırıyoruz” şeklinde kalabilir.
Eğer birini gerçekten içten seviyorsanız onu kırmayın. Çünkü birbirinizi ne kadar çok kırarsanız ona o kadar yakın zamanda elveda dersiniz. Şu anda biriyle küstüğünüzü varsayalım. Ayrılmanız için gerilmiş olan halatın iki ucu da onda değil ki. O sana doğru gelmiyorsa, sen ona git. Yoksa halat kopacak ve ikiniz de iki ayrı yana savrulacaksınız. Bu ise kendinizi, arkadaşlığınızı, hatta onu tehlikeye atacaktır. Bunu yapmayın lütfen, halatı koparmayın. Arkadaşlığın en zor ve en büyük sorunudur bu. Hiçbir şekilde birbirinizi kırmamaya çalışın.
Diyelim durumumuz tam tersi. Yani bu sefer siz ona gitmek istemiyorsunuz. Aksine ondan ayrılmak istiyorsunuz. Durum tamamen değişir. Böyle bir durumda asla ama asla insanlara “Senden nefret ediyorum, hayatımdan çık!” tarzı bağırışmalarla sataşmayın. Çünkü başvurduğunuz bu yöntem arkadaş olarak sizi ayırır ama onu hayatınızdan tamamen çıkarmamışsınızdır. Çünkü artık düşmansınızdır. Ona söylemeniz gereken buna benzemeli, “Sen elbette iyi bir nsansın fakat bana göre birbirimize uymuyoruz. Eğer uygun görürsen hayatlarımızı ayırmak istiyorum.” Böylece halat kopmaz, sadece iki tarafta halatı bırakır. Eğer halatı sadece bırakırsanız, hayatınızda sizi üzen bir şeyden daha kurtulursunuz.
Sevgiler