Bu hafta başında sosyal medyadaki mecralarda ve grup mailleşmelerinde Aylin Anne tarafından gönderilmiş bir davet vardı.
Ben de hem kişisel hem de Uzunçorap olarak ne yapabiliriz sorusuna cevap bulmak ve annelere tanışmak için İyi cüceler‘deydim. Çok samimi, özet olarak durumun anlaşıldığı ve paylaşıldığı bir buluşmaydı. Katılımcılar arasındaki özel gereksinimli çocukları olan anneleri ve yaşadıklarını dinledik.
Sanırım ortak problem sadece bu konuda değil her alanda yaşanan ötekileştirme ve ayrımcılık mevzu. Bu sabit fikirlilik, hakkı olanı almak ve kabul ettirmek için çalışmış didinmiş ebeveynlerin tekrar ve tekrar aynı şeylerle savaşmak zorunda bırakıyor. Kanunen hakları olan kaynaştırma programlarına dahil olmaya çalışmakla, konudan bihaber olan ve öğrenmek için en ufak bir çaba göstermeyen öğretmenlerle kelimenin tam anlamıyla savaşmak durumundalar. Tüm bunlar da günlük hayatta yaşadıklarının üzerine elbette epey yıpratıcı oluyor.
Tanıştığım annelerde etkilendiğim şey abartmadan yaşıyor olmalarıydı. Yani ne başa gelen çekilir diyip mutsuz ve katlanmaya dayanan bir hayat seçmişler ne de olayın duygusal boyutunu büyütüp kendilerini sadece çocuklarına adamış, hayattaki diğer herşeyi yok saymışlar. Onlar araştırmış, danışmış, denemiş, çocuklarını dinlemiş ve bu özel gereksinimleri en doğru şekliyle ellerinden gelen kadarıyla çocuklarına vermişler. Bu süreçte çok savaşmışlar ve yorulmuşlar belki ki ama değmiş elbette. Şimdi bu anneler, diğer anneler ve çocuklar için ne yapabiliriz diye düşünmekte ve çalışmakta…
Perşembe anneleri gibi özel gereksinime ihtiyaç duyan çocukların ebeveynlerinin toplantılarını, oluşumlarını Uzunçorap’ta paylaşmaya devam edeceğiz. Ve umarım çabaların boşa gitmediği, güzel sonuçları da duyuracağız.
Bu toplantıda tanıştığım annelerden öğrendiklerim ve içten paylaşımları için hepsine çok teşekkür ederim.
Fotoğraf sahibi hassasanne‘ye teşekkürler.