Çocuklar güven veren mutlu anneye mi yoksa mükemmel anneye mi ihtiyaç duyarlar? Hisar Intercontinantal Hospital’dan Psikiyatrist Uzm. Dr. E. Onur Özalmete, çocuğun asıl ihtiyacının mutlu bir anne olduğunu söylüyor. Özalmete, mutlu olmanın sırrını ise “Çocuğu aynalamak ve sınırların net olmasını sağlamak” şeklinde tarif ediyor.

Mükemmel değil, mutlu olmak

Mutlu anne olabilmek tüm annelerin hayali. Çünkü mutlu anne, mutlu çocukların yetişmesinde önemli faktörlerden biri. Özalmete, annelerin “Mükemmel anne ile mutlu anne” farkını ayırt etmesi gerektiğini söylüyor. Annenin, bebeğine yansıtacağı bazı faktörlerin bebeğin mutluluğunu gölgeleyeceğini belirten Özalmete, bu faktörleri şöyle sıralıyor: “Depresyonda olmak, kaygılı olmak, bütün yaşamını bebeğine adamak, yetersizlik hissi yaşamak, bebeğine karşı suçluluk duygusu yaşamak, çözümü dışarıda aramak.”

Özalmete, annenin “Mükemmel anne” olmaya çalışırken en iyisi için sürekli araştırma yaptığını söyleyerek, “Anne en iyi olanı yapmaya çalışırken yetersiz ve kaygılı biri haline gelir. Evde ikinci bir öğretmen olmak ister. Baba dâhil herkesi ve her şeyi çocuğun iyiliği için yönetmeye çalışır” diyor.

Güven daha önemli

Özalmete, mükemmel olmaya çalışırken mutsuz olmaktansa, beklentileri düşürüp mutlu olmaya uğraşmanın anne-çocuk ilişkisi için daha sağlıklı bir zemin oluşturacağı kanaatinde. Bu ilişkinin olumlu bir şekilde kurulması için ise iki kural olduğunu söylüyor. Bunlardan biri “Çocuğu aynalamak”: “Yeterince iyi anne olmak çocuğun duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını doğru anlayıp, güven verici, sakinleştirici bir tavırla ihtiyaçlarına en uygun yanıtı vermektir. Bir başka deyişle, bebekten gelen kaygılı uyaranın anne tarafından alınıp işlenmesi; bebeğe sakinleştirici bir uyaran olarak geri yansıtılmasıdır.”

Özalmete, yeterince iyi anne olmak için yapılması gerekenlerden birinin de sınırları net çizmek yani gerektiğinde hayır diyebilmek olduğunu dile getiriyor. Sınırların çocuğun kendisini güvende hissetmesini sağladığının altını çizen Özalmete, şunlara dikkat çekiyor:

“Sınır çizerken temel amaç, çocukta kuralları olan güvenli bir hayat hissi oluşturmaktır. Hayatın temel kurallarını ve sınırları görmek ve öğrenmek çocuğun temel ihtiyaçlarındandır. Çocuklar 2 yaşından itibaren sınırlarını öğrenmek için ebeveynlerini denerler ve zorlarlar. Bu davranışlar yaklaşık 6 yaşına kadar devam eder.”

Mutlu anne olmak için bazı öneriler

Annenin çocuğuna güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamasının yeterli olduğunu dile getiren Özalmete, şu önerilerde bulunuyor: “Eğitimi okullara bırakın. Eğitmeye çalışmak yerine kaliteli zaman geçirin. Oyun oynayın. Oyunda önemli olan oyunun eğitici olması değil tatmin edici ilişki kurmayı sağlamasıdır. Siz de tatmin olmalısınız. Keyif almadığınız oyunu oynamayın. Kendi yaşanmamışlıklarınızı, ideallerinizi çocuğunuz üzerinden gerçekleştirmeye çalışmayın (Örn: “Ben okuyamadım o okusun”). Kendinize yatırım yapın, çocuklar oradan öğrenir (Örn: “Hiç kitap okumuyor” Peki, siz okuyor musunuz?).”