Kendi mülkünde kiracı konumundaki 200 yıllık okulun hikâyesi, kitap baskıya girmeden mutlu sona erdi. Okulun öyküsü İstanbul Ermeni Vakıflarının yaşadığı mülkiyet sorununu konu edinen 2012 Beyannamesi kitabında anlatılıyor… 

Hrant Dink Vakfı Yayınları’ndan çıkan “2012 Beyannamesi: İstanbul Ermeni Vakıflarının El Konan Mülkleri” kitabı İstanbul’daki Ermeni vakıflarının devlet uygulamaları nedeniyle yaşadığı mülkiyet sorunlarını ele alıyor.

İstanbul’da el konan vakıf taşınmazlarının ilk kez envanterini çıkaran kitap meseleye sadece “mal mülk” talebi olarak değil, kültürel varlığın sürdürülebilirlik sorunu üzerinden yaklaşıyor.

“Anlatılanlar taştan betondan el konan binaların değil, etten kemikten insanların hikâyesidir” denen kitapta, sözü edilen kurumların bu topraklarda yaşayan insanların birlikte var ettikleri değerler olduğu vurgulandı.

Malların yarısına el kondu

Kitabı hazırlama sürecinde Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde soruların kısmen cevaplandığı ve arşivlerin tam olarak açılmadığı belirtilerek kamu kurumlarının meseleye “devlet güvenliği” perspektifiyle baktığı belirtildi. Ayrıca bazı vakıfların da şeffaflık ya da arşivleme sorunu nedeniyle bilgiye ulaşmada zorluk yaşattığı ifade edildi.

Kitaba göre, İstanbul’daki 53 Ermeni vakıf yıllar içinde toplam 1328 adet taşınmaz edindi. Bu taşınmazlardan yaklaşık yarısına yani 661’ne değişik nedenlerle el kondu. 10 yıl içinde yapılan yasal değişikliklerle el konan taşınmazlardan sadece 143’ü vakfa iade edildi.

İlkokula el konma hikâyesi

Kitapta bazı mülklerin el konma hikayelerine de yer verilmiş. Bunlardan bir tanesi de kendi mülkünde kiracı konumuna düşen 200 yıllık bir ilkolul binasının geri kazanılma öyküsü.

1830’da, Pera Sakızağacı Caddesi 30 numarada, Venedik Mıhitaryan Birliği’ne bağlı Mıhitaryan Ermeni Erkekler İlkokulu kurulur.

Daha iyi koşullarda eğitim vermek amacıyla Şişli-Bomonti’ye taşınan okulun bugün hala eğitimin devam ettiği binası 1958’de Emine Tevfika Ayaşlı’dan 710 bin liraya satın alınır. Okulun adı “Özel Bomonti Ermeni Katolik İlkokulu” olarak değiştirilir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Mart 1979’da, okul binasının 1936 Beyannamesi’nde bulunmadığı ve cemaat vakıflarının bu beyannameden sonra gayrimenkul edinme hakkı olmadığı gerekçesiyle dava açar. Binanın tapu kaydının iptal edilmesini ve kaydın binanın eski sahibi ya da eski sahibi hayatta değilse onun mirasçıları adına yeniden yapılmasını talep eder.

Talep yönünde karar onanır, 1988’de Yargıtay’a yapılan itiraz da reddedilir.

Binanın mülkiyeti, ölen eski sahibi Ayaşlı’nın mirası gereğince Ankara Ayaş Belediyesi’ne ve Ayaşlı’nın kardeşlerine geçer. Kardeşler hisselerini Miltaş adlı bir inşaat şirketine satarlar.

Burada dikkat çekici olan nokta, Ayaşlı’nın vasiyetnamesinin, okul binasının tamamen hukuki yollarla vakfa satılmasından sonra hazırlanmış olmasıdır.

Okul boşaltılır, veliler kamp kurar

1998’de Ayaş Belediyesi ile vakıf yönetimi arasında bir kira sözleşmesi imzalanarak okulda eğitimin devam etmesi sağlanır. Hissedar Miltaş şirketi, bu sözleşmeye de itiraz ederek işgal tazminatı talebiyle dava açar. Şubat 1999’da alınan tahliye kararı sonucunda, okul aynı gün boşaltılır.

Görevliler, binada bulunan kitaplıkları, sıraları, evrakları, ana sınıfı öğrencilerinin oyuncakları ve piyano gibi birçok eşyayı bahçeye taşırlar.Öğrenciler kış ortasında okulsuz kalınca, aileler Türkiye Ermenileri arasında nadir rastlanan türden bir sivil itaatsizlik eylemiyle, okulun bahçesinde kamp kurarak durumu protesto eder.

Yıllar sonra vakfa iade edilir

Medya ve kamuoyunun baskısıyla Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Ayaş Belediyesi ile anlaşarak okulun tahliye işleminin durdurulmasını sağlar. Ayrıca binanın Miltaş’a ait olan hissesini satın alır.

1999’den itibaren vakıf Ayaş Belediyesi’ne kira ödüyor. Bu durum aynı zamanda velilerin çekinmesi nedeniyle okulun öğrenci sayısının gittikçe azalmasına neden olur. Şu anki mevcut 35’tir.

Vakıfın belediyeye açtığı dava kitap baskıya girmeden iki gün önce sonuca vardı; okul vakfa iade edildi.

İstanbul’daki Ermeni kurumları

53 Ermeni vakfının bünyesinde İstanbul’da ibadete açık 48 Ermeni kilisesi, 18 Ermeni okulu, iki Ermeni hastanesi ve 20 Ermeni mezarlığı mevcut. Okullarda toplam 3139 öğrenci okuyor. Dokuz kilise ve 34 okul kapandı; 11 mezarlık vasfını yitirdi.

* Mehmet Polatel, Nora Mildanoğlu, Özgür Leman Eren ve Mehmet Atılgan’ın hazırladığı kitabı Hrant Dink Vakfı’ndan ücretsiz olarak temin edebilirsiniz.

Nilay Vardar, Bianet.org