İngiltere’de aile içi şiddetin tanımı fiziksel şiddet içermeyen baskıcı davranışları ve 18 yaş altı grupları içerecek şekilde genişletildi.
Yapılan değişikliğe göre eşinin ya da beraber yaşadığı kişinin evden dışarı çıkmasını ya da telefon etmesini engelleyen kişiler de yargılanabilecek.
Genişletilmiş tanımın, aile içi şiddet ve mağdurlar konusundaki bilinci artıracağı umut ediliyor. Bu şekilde yargıya intikal eden vakaların sayısı da artacak. Öte yandan kadınların yanı sıra çocukların ve gençlerin de yardım ve destek almak için teşvik edilmesi amaçlanıyor.
2013 yılı Mart ayında uygulanmaya başlanacak değişiklikler, yerel yönetimler, polis ve sivil toplum kuruluşlarının çağrılarının ardından geldi.
Başbakan yardımcısı Nick Clegg “Hükümetin bu değişikliklerle aile içi şiddetin bilinenin aksine daha karmaşık ve daha yaygın olduğunu göstermeyi amaçladığını söyledi” ve “Hangi yaşta olursanız olun, size özen göstermesini beklediğiniz insanlardan şiddet görmek korkunç bir şey. Bu özellikle gençlere çok zarar verebilir. Açtığı yaralar ömür boyu sürebilir” dedi.
Aile içi şiddet başlı başına bir suç
İngiltere ‘de aile içi şiddet kendi içinde bir suç olarak tanımlanmıyor. Ancak “tehdit edici davranışlar, şiddet ve istismarı” içeren bir tanım 2004 yılında kabul edildi.
Ancak bakanlar bu tanımın polis ve savcılar tarafından çok dar bir şekilde yorumlandığını ve bu nedenle bazı faillerin cezalandırılmadığını söylüyor.
Gençlerin de sorunu
Çocuklara yönelik şiddet konusunda çalışan NSPCC derneğinin müdürü Andrew Flanagan, “Aile içi şiddet sadece yetişkinlerle ilgili değil aynı zamanda gençlerle de ilgili bir sorun. Telefon hattımıza gençler tarafından her yıl yaklaşık 3000 arama yapılıyor” dedi.
Andrew Flanagan, “Ergenlik dönemi yılları oldukça zor geçiyor. Ancak yeterince ilişki deneyiminin olmaması ve özgüven sorunu gençlerin hiçbir yerden yardım alamamalarına neden olabiliyor. Faillerin yanısıra birçok mağdur da aile içi şiddetin yaşandığı ortamlardan geliyor, bu nedenle bu tür ilişkilerin yanlışlığını fark edemeyebiliyorlar.” diye konuştu.
Çocuklar İçin Derneği yöneticisi Anne Longfield de, aile içi şiddetin fiziksel şiddetin ötesine uzandığını ve tanımın genişletilmesinin İngiltere genelinde çok olumlu karşılanacağını söyledi.
Bu tanımın diğer aile bireyleri arasındaki şiddeti kapsamamasından kaygı duyduğunu belirten Longfield, “Aile içi şiddetin çoğunlukla eşler arasında yaşandığı düşünülüyor, ancak sorun, düşünüldüğünden daha geniş ve tanımın da bu şekilde genişletilmesi gerekiyor” dedi.