Sevgili 20 yıl sonraki ben,

Bugünlerde göğsün boş, Finn çoktan 22 yaşına geldi, Reed 25, Tate ise 28 oldu.

Muhtemelen daha az çamaşır yıkıyorsun, eminim gereğinden fazla yemek yapıyorsun. Annem de ben ve erkek kardeşim evden ayrıldıktan sonra bizim de sofraya oturacağımızı düşünerek hazırlamıştı sofrayı gene uzun süre. Merak etme bir gün sen de alışacak, hatta daha az çamaşır yıkıyor olmaktan mutluluk duyacaksın.

Sana küçük bir notla şimdiki zamanı, yani senin geleceğinden bakıldığında, 20 yıl öncesini hatırlatmak için yazıyorum. Hani olur da hatırlamakta güçlük çekersin belki diye. Çünkü bir şekilde unutacaksın bugünleri ve uykusuz geceleri. Bu notu okuduğun gün de muhtemelen ebeveynliğin altın yıllarının bittiğini düşünüyor olacaksın. Telaş etme, daha şimdiden görebiliyorum ki o kadar da kolay değil o yılların bitmesi. Uzun, insana güç veren, zorlu, bazen de monoton günler bunlar…

Üç çocuk bütün tatlılıklarıyla büyüyorlar şimdi. Ben ya da biz onların bebekliklerinin tadını çıkartıyorum ya da çıkartıyoruz. Giderek daha eğlenceli hale geliyorlar, çünkü çok meraklılar.

Bugünlere ilişkin küçük ayrıntıların büyük bir bölümünü unutacağını varsayıyorum. En son hikayenin üzerinden yalnızca iki saat geçmesine rağmen unutmaya başladım bile. Fakat o kadar çok şey yapıyorlar ki hepsini akılda tutmak zaten mümkün değil. Muhtemelen sen bu mektubu okuduğunda, bugün sordukları soruları artık akıllarına bile getirmiyor olacaklar. Bunu aklında tut. Bildikleri bir çok şeyin sebebi senin onlara verdiğin cevaplar. Ayrıca birbirlerini bu kadar sevmelerini sağlayan da sensin.

Çocuk büyütmek kolay iş değli, sen de iyi geldin üstesinden. Ama ne olur gittiğin kafede, bütün tecrübesizliğiyle çocuğunu eğlendirmeye çalışan bir anne gördüğünde bugünleri hatırla. Hatta gidip çocukla da ilgilen ki, zavallı kadın kahvesini bitirebilsin.

Bugünleri, uçakta çocuğunu başkalarını rahatsız etmesin diye çalışan ya da memesiyle boğarcasına emziren bir anne gördüğünde de hatırla.

Parkta sahip olabildiği beş dakikanın tadını nasıl çıkartacağını bilemeyen genç bir anne gördüğünde de hatırla bugünleri.

Yorgun ve bakımsız bir gün geçirmek zorunda kalan genç bir anneyi gördüğünde de…

Bütün bunlar gerçek, rahatsız edici, anlamlı, tatminkar ama zor şeyler. Ama çocukların ne kadar hızla büyüdükleri gerçeği karşısında gerçekten önemsiz kalıyorlar. Sadece şunu bilmeni istiyorum. İyi iş çıkartıyorsun.

İşte o genç kadınların da bunu duymaya ihtiyaçları var. Ufak bir cesaret notu düşürüver bebek arabasına, yanına minik bir çikolata iliştir. Nereden geldiğini bilmesin annecik ya da el salla ona, gülümse.

Ha bir de çocuklarını ara, onlara her hafta sonu birlikte zaman geçirebileceğin torunların olmasını istediğini hatırlat. Geriye kalan zamanlarında canları ne istiyorsa yapabilirler.

Tekrar ediyorum, iyi iş çıkartıyorsun. Böylece devam et.

Sevgiler,

20 yıl önceki sen

SimpleMom