Peşin söyleyeyim, nörolog yahut psikiyatr değilim. Eser miktarda kaliteli çocuk nöroloğu ve çocuk pskiyatrı tanırım. Epey nöroloji ve psikoloji kitabı okudum. Her okuduğum kitap kafamı biraz daha karıştırdı. Çocuk nöroloğu arkadaşlarımın ise neredeyse hiç faydasını görmedim. Onlarla nöroloji mevzubahis olunca aynı Türkçeyi bile konuşmuyoruz. Çocuk psikiyatrları, biraz daha anlaşılır insanlar. Çocuklarla konuşmaya alışkın olduklarından olsa gerek. Aşağıdaki yazıyı da nörolog ve çocuk psikiyatrı arkadaşlarıma okuttum. Tebessümle karşıladılar. Haklarını yemeyeyim, tebessümlerinde “Afferim kız” yukarıdan beğenmesi de var idi tabii.
Maddelere geçelim.
1. Kendinizi deforme etmeyin: Çocuğunuzla konuşurken, onunla oynarken filan onun seviyesine inmeye çalışmayın. Siz kosinüs biliyor olabilirsiniz. Ya da araba kullanıyor olabilirsiniz. Kimbilir o da kaç detayın farkındadır sizin unuttuğunuz. Herkes kendisi gibi olsun. Siz çocuğunuzla oynarken zevk almadığınız şeylerle çok eğleniyor gibi yaparsanız o da yapar. Buna arya efekti (infant aria affect) denir. (Pek çok operaya maruz kalmış çocuk annesi babası onun opera sevmesini çok sevdiği için opera seviyor gibi yapar.)
2. Makul ve mantıklı konuşun: Çocuğunuzla bıcı bıcı homini momini, çocukça konuşmayın. Adam gibi konuşun. Taze sevgili yapmış ergen gibi sesinizi inceltmeyin. Ona annecim, babası filan gibi acayip şekillerde hitap etmeyin. Adını kullanın. Öbür türlüsü aklı başında çocuğa embesil muamelesi yapmaktır ki embesil muamelesinin beyne iyi geldiğini kimse iddia edemez.
3. Güvenli bir çevre sunun: Hayır. Düşersin. Elleme. Dur. Yapma. Bu lafları iktisatlı kullanın. Bu lafların çoğu da genellikle tehlikeli durumlar için sarf edilir. Dolayısıyla en çok vakit geçirdiği yer olan evinizi güvenli hale getirin. Dışarıda da çok hayır demeyin. Çöpten kutu kola alıp içmek, prize çivi sokmak, merdiven aşağı takla atmak gibi hakikaten riskli şeyler yapmadıkça ilişmeyin. Hayır demek yerine evetli şeyler bulmaya çalışın. Misal, uygun durumda “onu alma” yerine “bunu al” demeyi tercih etmek gibi.
4. Sağlıklı beslenme: İlk altı ay sadece anne sütü. Sonra da verebildiğiniz kadar anne sütü. Bunu o kadar az kadın yapıyor, yapabiliyor ki… Altıncı aydan sonra katı beslenmede bol protein, bol kalsiyum, bol demir, az karbonhidrat, az şeker. Şeker dediğimiz tabii meyve, pekmez filan. Yoksa bildiğiniz şeker zaten zinhar. Endüstriyel, paketli gıdalardan uzak durmaca. Bol yeşillik.
5. Haylazlık: Her daim haylazlık. Haylazlık zihin açar. Haylazlık hareket ister. Harekette bereket vardır. Nizami rutin spor yapmaktan çok daha zihin açıcıdır haylazlık. Öyle akşama kadar köşesinde oyun oynayan çocuktan ancak iyi bir spor totocu yahut kahve sporları uzmanı olur.
6. Çalışma: Çocuk çalışmaya programlıdır aslında. En çok süpürgeleri, kap kacağı sevmesinin sebebi budur. İster ki çalışsın. Çocuk sadece iş yapmak için çalışır. Bizim gibi makam ya da para yapmak için değil. Fakat büyükler onun bu çalışma isteğini bölüp kah ayak altından kalksın diye, kah aşırı ebeveynlikten dolayı kesintiye uğratıp yerine embesilleştirici oyunlar koymuşuzdur. Bırakın çalışsın. Kendi işini yapsın, kendi temizliğini becersin. Zorlamayın tabii… Önünü açın.
7. Aşırı ebeveynlikten kaçının: Çocuğunuz dünyayı kurtarmayacak. Kurtaracaksa da size sormayacak. Yırtınmanıza gerek yok. Size de çocuğa da yazık. Siz aşırı özendikçe bu onu anlamayacak mı? Siz bu kadar sene özendikten sonra beklentiler geliştirmeyecek misiniz? Bir arkadaşım ilkine verdiği sevgiyi paylaştırmamak için ikinciyi yapmayacağını söylemişti. Ağır olun.
8. Özel dersler, bale, kurslar konusunda iktisatlı olun: Ne bu gece gündüz kurs, ders, spor… Az şeye kalkışsın ama adam gibi yapsın. Gösteri diye mıy mıy oynatıp konser diye bıy bıy çaldırıyorlar çocuklara. Etmeyin. Ha, bir de zayıf olan dersi / durumu için kursa yollamayın. Tam tersine kuvvetli olan dersi / durumu için destek aldırın.
9. İstikrarlı olun: Süper bir klişedir bu. Ama pek yapamaz kimse. Kâh yufka yürek kâh sıradan ilgisizliklerden dolayı istikrarlı olunamaz çocuğa karşı. Ama istikrarlı olacağım diye de motomot sabit kurallara kapılmayın. İstikrar kavramı üzerine biraz daha uzun düşünün. Misal, istikrarlı olacağım diye kuş uçmaz kervan geçmez yolda herkes geçerken tek başına kırmızıda beklerseniz olmaz. İstikrarlı olun, komik değil.
10. Onunla tartışın, kavga edin: Kavga etmek güzel bir iletişim yoludur. Tartışmak da. İçe atmak ise her yaş ve çağ için zihin kapayıcıdır. İçinize atmayın.
11. Aynı şeyi defalarca tekrarlamasına izin verin: Bütün doğu dinleri, mistisizmler tekrar üzerine kuruludur. Tekrar güzeldir. Tekrar öğreticidir. Bırakın çocuğunuz aynı şeyi defalarca yapsın. Bitince bitirir.
12. Sakin olun: Yukarıda yazılanlar doğrudur ama orijinal bir şey yoktur. Sakin ve samimi olmak hepsinden önemlidir. Bebeğinizin beynini geliştirmek için özel bir şeylere kalkışmayın. Bunun gibi yazılar okumayın. Bebeğinizin önünü açmaya bakın siz. Ön açmak kenara çekilerek olur. Yerine düşünerek değil. Gölge etmeyin.
E, ama çok sevdim, çok güldüm, “hah doğru demiş” dedim, okumayayım mı şimdi bunun gibi yazıları ben? “Bıdı, bıdı, doğru ebeveyn nasıl olunur?” yazılarına alternatif olmazsa beynimiz körelir sonra…
tamamen katılıyorum 🙂
good noise 🙂