Çocuk Vakfı, yeni anayasa çalışmaları sürecine çocukların dahil edilmemesinin yanlışlığına dikkat çekerek, anayasanın yazım sürecinde çocuk temsiline yer verilmesi gerektiği önerisinde bulundu.
Vakfın milletvekillerine gönderdiği açık mektup şöyle:
Çocuk Vakfı, 2 yıl boyunca yeni anayasanın çocuk görüşü alınarak hazırlanması için Türkiye genelinde bir dizi çalışma başlatmış, bu yöndeki çağrısını ısrarla sürdürmüştü. Ne yazık ki özel bir yöntemle alınması gereken çocuk görüşü alınamamış, alınan görüşler ise çocuk nüfusunun görüşünü yansıtacak boyuta ulaşamamış ve yeni anayasa yazım sürecinde çocuk temsiline yer verilmemiştir.
Çocuk Vakfı’nın hazırladığı ve yeni anayasada çocukla ilgili hükümlerin hangi temel ölçütler içinde yer alması gerektiğini izah eden Anayasa ve Çocuk Raporu’ndan sonra, Anayasa ve Çocuk Gerekçeli Madde Önerileri Kılavuzu’nu TBMM ve kamuoyunun değerlendirmesine sunuyoruz.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu şimdiye kadar kamuoyu ile paylaşılan 19 madde taslağından anlaşılacağı üzere, hiçbir maddede çocuk vurgusu yer almadığı gibi, henüz çocuk sözcüğüne bile yer verilmemiştir. Çocuğa yönelik bu anlayış, mevcut anayasadaki yaklaşımla örtüşmektedir ve çocuk hakları maddesi üzerinde henüz uzlaşılamamış olması ise ayrıca kaygı vericidir.
Yeni anayasada yalnızca çocuk hakları maddesine yer verilecek olması da yeterli değildir. Yeni anayasanın bütününde yer alacak hükümlerde, çocuk vurgusunun yapılmaması halinde, bu anayasa çocuğun görünür olmayacağı bir anayasa olacaktır.
Çocuk Vakfı, yeni anayasanın kısa bir anayasa olması yönündeki görüşünü korumaktadır. Hazırlanacak anayasanın kısa olması talebi ise anayasada çocukla ilgili hükümlerin yer almayacağı anlamını içermektedir.
Çocukla ilgili düzenlemelerin yasalarda yapılması gerektiği yönündeki görüşün ileri sürülmesi ise çocuğu, toplumsal sözleşme olan anayasanın paydaşı kabul etmemek anlamına geleceği için kabul edilemez. Talebimiz kısaca şudur: Yeni anayasada çocuk-yetişkin eşitliğini yansıtan hükümler yer almalıdır.
Türkiye, yeni anayasa ile yeniden yapılandırılacakken, anayasada çocuğa özgü haklar güvence altına alınamayacaksa 1921, 1924, 1961, 1982 anayasalarında çocuğa ilişkin koruyucu yaklaşım sürdürülmüş olacaktır. Yeni anayasa çocuğa özgü bütün haklarla çocuğun görünür olacağı bir anayasa olamayacağı için onaylanamaz.
Çocuk Vakfı’nın hazırladığı Anayasa ve Çocuk Gerekçeli Madde Önerileri Kılavuzu, “Çocuklar Nasıl Bir Anayasa İstiyor?” sorusu çerçevesinde belirlenen 16 ilke doğrultusunda ve çocuk görüşü alınarak sosyalbilim çevrelerinin katılımı ile hazırlanmıştır. Öneri Kılavuzu’nda Başlangıç bölümü dahil 19 başlık altında gerekçeli maddelere yer verilmiştir.
Yeni anayasada çocuğun nasıl görünür olabileceğini örnekleyen bu Öneri Kılavuzu yalnızca çocuk hakları maddesiyle sınırlı bir içerikte değildir. Anayasa ve Çocuk Gerekçeli Madde Önerileri Kılavuzu’nda çocukla ilişkilendirilecek üst başlıklar ve gerekçelendirilmiş şu maddeler yer almaktadır: Çocuk Hakları; Aile Kurumu ve Özel Koruma; Zorla Çalıştırma Yasağı; Kişisel Bilgi ve Verilerin Korunması; Din, Vicdan ve İnanç Özgürlüğü; Düşünce ve İfade Özgürlüğü; Eğitim ve Öğretim Hakkı Özgürlüğü; Bilim ve Sanat Özgürlüğü; Hak Arama Özgürlüğü; Bilgi Edinme Hakkı; Suç ve Cezalara Dair Esaslar; Sağlık Hakkı; Sosyal Güvenlik; Temel Hak ve Özgürlüklerin Sınırlanması ile Kullanılmasının Durdurulması; İdare Esasları; Kamu Yararı ve Katılım; Yargı Sistemi.
Türkiye’nin çocukla ilgili temel yasa ihtiyacını dikkate alarak yeni anayasada yer almasını zorunlu gördüğümüz Türkiye Çocuk Temel Kanunu’na çocuk hakları maddesi içinde yer verilmelidir. Çocukla ilgili hayati öneme sahip bu alternatifli çocuk hakları maddesi Türkiye Çocuk Temel Kanunu’na atıfta bulunan çocuk hakları madde önerisini dikkatinize sunuyoruz:
Öneri (1) Çocuklar doğum öncesinden başlayarak yaşama ve sağlıklı gelişme, her türlü ayrımcılık ve tehlikeden korunma; serbestçe görüş açıklama, kamu ve özel hayatında katılım, etkinlik, eşitlik; aile hayatı ile çocuk ve kültürel kimliğine özen ve yüksek yararının önceliği temelinde bütün haklara sahiptir.
Öneri (2) Devlet, çocuğun yüksek yararına dayalı yaşaması, sağlığının korunması ve gelişmesi; kamu ve özel hayatında güvenliği; çocuk kimliği ve kültürel kimlik; siyaset, ırk, din cinsiyet ve engellilik ayrımı yapılmaması; sesini duyurması ve karar verme haklarına sahip olduğunu saygı ile kabul eder ve çocuğa özgü hakların kullanımını güvence altına almakla yükümlüdür.
Öneri (3) Devlet, çocuk haklarına saygı duyar, çocuk haklarını gerçekleştirmeyi öncelikli görevi kabul eder; hakların kullanımını güvence altına alır ve ihlallere karşı hak arama yollarını tesis eder. Çocuk ve çocuk haklarına ilişkin temel ölçüt, ilke ve uygulama yöntemleri Çocuk Temel Kanunu ile düzenlenir.
Yeni anayasa, Türkiye’de çocuğa gösterilen saygı ve verilen değerin belgesi olacağı gibi, Türkiye’nin “çocuk”la imtihanı da olacaktır.
Yeni anayasa yazımında çocukla ilgili kaygılarımızın giderilmesinde öncülük etmenizi temenni ediyoruz.
Vakfın hazırladığı kılavuzu okumak için tıklayınız.