Evliliklerin en büyük problemleri nelerdir? Çocuklar? Para? Cinsellik? İletişim? Yoksa hepsi mi? Peki ya ebeveynliğin en zor problemi nedir? Cinsellik hariç hepsi tabii ki, çünkü ebeveynlik söz konusu olduğunda cinsellik hakkında düşünmeyi bile reddederiz çoğu zaman.

Çocuklarımıza para hakkında söylediklerimiz ve öğrettiklerimiz onları hayatları boyunca etkileyecektir. Ayrıca, onların bu konuda bildikleri ya da bilmedikleri de bizim hayatlarımız etkiler. Aslına bakarsanız çocuklarımızla konuşmaktan çekindiğimiz her problem için aynısını söylemek mümkün. Bu problemlerin her biri ilerde onların eşleriyle, işleriyle, arkadaşlarıyla ve yine kendi çocuklarıyla ilişkilerinin bir parçası olacak. Hem de hayatları boyunca.

Kötü iletişimle, para hakkında kötü bilgi ve alışkanlıkları yan yana koyduğunuzda, iki ucu pis bir değnek elde etmiş olursunuz. Kötü iletişim her konuyu etkiler, para hakkında yanlış bilgi ve kanaat de hem iletişimi hem de daha sonra belki de yine her şeyi… Birçok aile çocuklarının parayı kendi başlarına keşfedebileceğini düşünür, çünkü anne ve baba bu konuda nasıl davranılacağını bilmiyordur aslında.

Ama ne yazık ki işe yaramaz bu yöndem. Çocuğunuzu hemen her davranışı konusunda eğitmek durumundasınız, bu bazen direkt konuşarak olur, bazen de ona model olarak. İkisinin bir arada olması ise en iyisidir. Çünkü “dediğimi yap, yaptığımı yapma” ebeveynsel iki yüzlülüğün en tehlikeli boyutudur.

Öte yandan anne-babanın tasarrufçu, iyi ve dengeli bütçeler yapan insanlar olmaları, çocukların da böyle olacağı anlamına gelmez. Çocuklar tasarruf etmenin, bütçe idaresinin faydaları konusunda ikna da edilmelidir. Bunun için onunla oyunlar oynayabilirsiniz, denemeler yapabilirsiniz, birlikte alışverişe gittiğinizde konuşabilirsiniz. Ama ne yapıp edip onu ikna etmek, hem davranışlarınızla hem de yaptığınız konuşmalarla tasarruflu olmanın kendisine ve dünyaya yararlı bir şey olduğunu anlatmak durumundasınız.

Bunu nasıl mı yapacaksınız? Birkaç başlık altında ilerleyelim:

Harçlık: Harçlık hiçbir zaman karşılıksız verilen bir şey olmamalı. Aksine düzenli sorumluluklar ve işler karşısında kazanılan bir meblağ olarak konulmalı. Elbette çocuğunuzu ucuz ev işçisi olarak kullanmanızdan bahsetmiyorum. Ama aldığı harçlığın bir karşılığı olduğunu öğreneceği kimi sorumlulukları yüklenmesini sağlamanızın önünde hiçbir engel yok. Fakat ona mesela dişlerini fırçaladığı için harçlık verdiğinizi söylemeyin, kendisi için yapması gerekenleri para için değil, yine kendisi için yapsın.

Primler: Çocuğunuzun kimi harcamaları için ilave bütçeler ayırabilirsiniz. Örneğin haftalık bir kitap bütçesi olması fikri onu hem kitap okumaya özendirip hem de para-nesne ilişkisini kurmasına yardımcı olabilir. Tabii kitap bütçesi derken ders kitaplarından söz etmiyoruz. Ancak daha pahalı bir kitap için iki haftalık bütçeyi biriktirme, bunun için de bir miktar bekleme, sabırsızlanma hali o kitabı onun için daha cazip kılacağı gibi, paranın zamanla olan ilişkisini de gösterecektir.

Bayram harçlıkları: Çocuklar özel günlerde özel hediyeler almayı severler. Kendi alacağınız bir hediye vardır mutlaka. Ama böyle günlerde onlara kendileri için yine kendi seçtikleri bir şeyler almak üzere bir miktar para vermeniz, hem bu günlerin değerini hem de ellerine geçen parayla yeni bir bütçe yapmalarını sağlayacaktır.

Biriktirme ve geciktirilmiş harcama zevki: Hepimiz bazı zamanlarda elimizde bir miktar toplu para olmasını isteriz. Çocuğunuz da ister bunu. Onun için çok değerli bazı şeyler için para biriktirmesi gerektiğini ona anlatabilirseniz, tasarruf etmeyi de öğretmiş olursunuz. Burada dikkat edilmesi gereken yine ikna süreci. Çocuğunuza siz de yeni bir bilgisayar alabilirsiniz elbette, ama o bilgisayarın kendi biriktirdiği parayla alınmasının vereceği hazzı tattıramazsınız.

Bankalar, ATM’ler, faturalar: Yaşı uygun hale geldiğinde kimi faturaları ödemesi için çocuğunuzu görevlendirin. Parayı siz vereceksiniz elbette ama elindeki faturayla para arasında bir ilişki kurmasını bu şekilde sağlayabilirsiniz. Ayrıca ATM’lerin karşılıksız para vermediğini anlaması için yine vakti geldiğinde harçlığını ATM’ye yatırıp bu aletlerin mantığını anlaması için zemin oluşturun.

Lokanta hesabı: Herşeyi her seferinde siz öderseniz, lokantalarda yemeklerin parayla satıldığını öğrenmesi vakit alır. Arada bir onun da size bir şeyler ısmarlamasına müsaade edin. Başlangıçta hesap geldiğinde birlikte kontrol ederek, yemek-para ilişkisini kavramasına zemin hazırlayabilirsiniz.

Kaynak: Bruce Sallan