Bir grup kadın arkadaşımla hayatlarımızdan ve kitap kulübü için belirlediğimiz bir kitaptan bahsetmek amacıyla her ay toplanıyoruz. Kitap kulübü toplantılarımızda çikolata yiyor, şarap içiyor ve tartışıyoruz. Fakat, en son toplantımızda, kendimizi güzellik ve beden imgesi hakkında konuşurken bulduk.
Arkadaşlarımdan biri öğretmen. Geçtiğimiz günlerde okulunda tuhaf şeyler olmaya başlamış. Birinci sınıfa giden kız çocukları birden jimnastik kulübüne yazılmaya karar vermişler. Jimnastik dersi almak isteyen fakat kulübe giremeyen; diğer kızlar gibi sadece 6 veya 7 yaşında bir kıza arkadaşım kulübe alınmama nedenini sormuş: “Jimnastik kulübüne girebilmeniz için çok zayıf olmanız gerekiyor.” diye cevap vermiş küçük kız.
Jimnastik kulübü alanına girmesine izin verilmeyen küçük kız, eve gittiğinde ince yapılı annesine kendisinin de zayıf olması için yardım etmesini istemiş. Fakat, bu küçük kız şişman bile değilmiş. Sadece daha yuvarlak hatlara sahip; 6 ve 7 yaşlarındaki herhangi bir çocuk gibi kendi bedenine henüz ulaşmamış bir çocukmuş. Annesi çok küçük yaşta beden imgesinden haberdar olan kızının neden daha zayıf olmak için çaba harcadığını anlamak amacıyla okula gitmiş.
Yeterince zayıf olmadığı için saçma bir kulüpte yer almasına izin verilmeyen 6 yaşında küçük bir kızın neler işittiğini biliyor musunuz ya da hayatının geri kalanında da herhangi bir gruba girebilmek için yeterince zayıf olmadığı için neler işiteceğini?
Ben biliyorum. Küçük bir çocukken aynısını ben de yaşadım.
Altı yaşındayken, ailemin çok parası yoktu. Ama beni bale kursuna gönderebilmek için yeterli parayı biriktirmişlerdi. Uzun boylu, garip – iri kemikli bir kızdım, annem beni böyle tanımlardı. Çocukluk fotoğraflarıma dönüp baktığımda, şişman bir kız olmadığımı görüyorum, fakat diğerlerinden biraz daha geniş bir bedene sahiptim. Annem, bale kursuna başladıktan birkaç ay sonra gerçek bir Fransız balerin olan eğitmenimle görüşmeye geldi. Kadın, anneme benim de duyacağım şekilde, bale için çok şişman olduğumu, parayı bale kursuna yatırmak yerine biriktirmenin daha akıllıca olduğunu söyledi. Bunu o kadar katı bir şekilde söylemişti ki tartışmak ve konuşmak mümkün değildi.
Artık bazı vücut tiplerinin baleye daha yatkın olduğunu, bazılarının ise jimnastiği daha kolay bir hale getirdiğini biliyorum. Fakat, altı yaşında bir çocuğu daha zayıf olması gerektiği konusunda düşünmeye zorlamak artık çok canice geliyor. Bu denli küçük kız çocuklarının bedenlerinin veya bedenlerindeki herhangi bir “sözde” sorunun farkında bile olmaması gerekirken, çocuklarımızı hayatının geri kalanında zaten çokça duyacağı şeylere erkenden maruz bırakmak beni epey düşündürüyor. Bu küçük kızların vücutlarına bakıp onları değiştirmeyi düşünmeden okul bahçesinde koşturup oynamaları, jimnastik kulüplerinde diğer jimnastikçi kızlarla eğlenmeleri ya da balerinlerle içlerinden geldiği gibi dans ederek mutlu olmaları gerekiyor.
Elbette antrenörlerin kazanmak istediğini biliyorum. Eğitimcilerin öğrencileri için en iyisini istediğini de. Fakat çoğu zaman bu küçük çocukları sırf vücut tipleri yapmak istediği şeylere uygun olmadığı için derslere almamak kabul edilemez bir şey.
Her koçun kazanma saplantısı olduğunu veya istediği bir spor dalında eğitim görmek isteyen bir kız çocuğuna başarılı olmak için çok şişman, çok uzun veya çok yavaş olduğunu söylediğini de iddia etmiyorum. Birçok antrenör çocuklarımızı destekliyor ve onlara rehber oluyor, bu harika bir şey. Keşke herkes için aynı şeyi söyleyebilsek ama bu mümkün değil.
Liseyi, üniversiteyi ve yetişkinlik dönemini yeterince güzel ve zayıf görünebilmek için aç kalarak geçirdim. Kabul edilmek, bir gruba ait olmak, başarılı olmak için hep zayıf olmam gerektiğini düşündüm. Elbette bütün suç bale eğitmenimde değildi; çocukken çevremde duyduğum kadın bedenlerine dair olumsuz yorumların da bunda payı var. 6 yaşındaki kızınıza bir şeyi yapmak için yeterince zayıf olmadığını söylemek ileride yeme bozukluklarını ya da beden algı bozukluğunu da beraberinde getirecektir. Bu, hayatının ileriki dönemlerinde çok farklı şekillerde de ortaya çıkabilir: Anksiyete, obsesyon, depresyon ve dahası.
Küçük kızınıza yeterince zayıf olmadığını söylemeyi kesin.
Sadece tek vücut tipinin güzel olduğu fikrini yücelten söylemlerinizi durdurun. Kızınızın kendine ait algılarını zedelemeyin. Henüz bu kelimeyi doğru düzgün heceleyemediği yaşta, çocuklarınızın kendi vücutları hakkında aşırı farkındalık sahibi olmasına izin vermeyin. Çocuklarınıza her şeyin güzellikten ibaret olmadığını öğretin.
Kızım yok. Ona her haliyle güzel olduğunu söyleyemem veya bedenlerimiz için sağlıklı seçimlerin hayatımızda farklılıklar yaratacağını da. Herkesin yücelttiği tek “ideal” bedene sahip olması için aç kalması gerekmediğini de anlatamayacağım.
Fakat, bir kızım olsaydı, ona şunları söylerdim:
Sen her halinle, olduğun gibi güzelsin.
Sen vücudundan daha fazlasısın. Çok daha fazla.
Görünüşün ve bedenin yüzünden insanların sana bir şeyleri yapamayacağını söylemesine izin verme.
Yeterince cesur, yaratıcı, nazik, iyi ve güçlüsün.
Bir kızım olsaydı, ona bunları söylerdim; çünkü küçük bir kızken başkalarının da bana bunları söylemesini isterdim.