Advertisement

Yazar: Uzunçorap

Yemeklerini sanat eserine dönüştüren bir anne: Samantha Lee

İki çocuk annesi Samantha Lee farklı yemek sunumlarına dört yıl önce büyük kızı iki yaşına bastığında başladı. Çocukları yaptığı yemekleri istemeyerek yiyordu, bu yüzden Lee onları yemek yemeye teşvik edecek yeni yollar aradı. Daha sonra Lee’nin aklına bir fikir geldi ve yemeklerini hikayesi olan ilginç karakterlerle süslemeye başladı. Yemeği pişirmesi ve süslemesi bir buçuk saatini alan Lee, yemekle ilgili hiçbir kursa gitmediğinin, bu süreçte sadece hayal gücünü kullandığının altını çiziyor. Samantha Lee yaptığı yemeklerin tariflerini ve fotoğraflarını blogunda paylaşmaya devam...

Devamı…

Gebelik gelişiminde 13. ve 14. hafta

Gebelik gelişiminde 13. hafta Gebeliğin ilk 3 ayı bitirilmiş olacak. Tıbbi olarak ilk trimester (üç ay) olarak adlandırılan dönemi, yani gebeliğin üçte birinin geçirilmiş olduğu organ oluşumunun tamamlandığı ve artık gelişimlerinin süreceği ikinci ve üçüncü trimesterler( üç aylar) başlamıştır. Fetüs her özelliği ile küçük insandır. Başın gövdesine oranı daha fazladır. Boyu 7,2- 7,6 cm’e, kilosu 22-24 gr’a ulaşmıştır. Yüz normal şekline kavuşmuş, karaciğer safra yapımına başlamış ve böbreklerin çalışmasıyla birlikte mesanede idrar birikimi gerçekleşmektedir. Sinir hücrelerinin hızla çoğalmasıyla refleksleri, dışarıdan gelen uyarılara yanıt verebilecektir. Bebeğin boynu uzar ve çene göğüs üzerinde yerleşimini bitirir. Elleri daha fonksiyonel olmaya başlar. Bu...

Devamı…

Pavuryalarıma ve tüm minnaklara açık mektup!

Bu yazı 6 yıl önce eğer çocuğum olursa diye yazdığım yazı… İstedim ki bugün bunu okuyun. Biraz da güncelledim. Zaman zamansa… Zaman nasıl durur bildim ben! Zaman durur, gerginsen. Anlamadığın ya da anlayamadığın diyelim zamanlar yaşamışsan. Zaman durur, kızgınsan. Kızgınlık iyi bir şeydir aslında. Kızgın olduğun durum, kişi ve olaydır önemli olan. Kızgınlık değiştirtir hayatı, başkaldırışa döndürür bazen hareketi. Kişi kendini bilir ve kendi gibi sanar tüm diğerlerini. Budur hata ve budur iyi olmayan kızgınlık. Kimseye iyi gelmez. Zaman durur, “hay Allah!” kaldıysan. Keşkelerle ve belkilerle yaşanmaz bu yeryüzü. “Hay Allah!” kalma hayatta. Zaman durur, ne yapacağını bilemezsen, nasıl...

Devamı…

Gıda mezarlığı marketler ve eksik beslenme hasta eder

Türkiye’nin diyabet, kanser gibi kronik sağlık sorunu yükünde gözle görülebilir bir artış olduğunun bugün artık herkes bilincinde. Mesele, bu artışın neye atfedileceğinde, zira batı bilimi bütün kronik hastalık yükünü üç nedene indirgemiş durumda: sigara, alkol ve obezite. Ancak onların kısıtlı analiz gücüyle irdeledikleri aslında nedensellik değil bir ilişki durumudur. Batıda gıdanın endüstrileşmesi yaklaşık yüz yıllık bir geçmişe sahiptir. bu uzun süreçte sigara ve alkol alışkanlıkları değişirken, gıda da paralel, ama derin bir değişiklik gösterir. Etkenler ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi saptamak aslında bütün değişkenlerin analize dahil edilmesini gerektirecekken, Batı akademisi nedense beslenme koşullarının sabit kaldığını varsaymak eğilimindedir. Oysa sigara içsin içmesin, alkol alsın almasın herkes beslenmeye tabiidir, o nedenle böyle bir değerlendirmede diğer ana değişken olan gıdanın mutlaka analize katılması gerekir. Gıda temini ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklik ülkemizde son 15 yılda çok keskin bir değişiklik gösterdi. Değişim kuşkusuz sadece bakkalların marketlere teslim olmaları değildir, esas değişiklik gıdanın içeriğinde meydana gelmiştir. Bugün ülkemizde gıda endüstrisi sektörel olarak otomotivden sonra ikinci sırada gelmektedir ki, bu çok önemli bir konumdur. Zira bundan yirmi yıl önce de bundan daha az yemediğimizi varsayarsak, nüfustaki artış ve kente göçün doruğa çıkmasına rağmen gıdanın endüstriyel konumunun ikinci sıraya yükselmiş olması dikkat çekici bir başarıdır. Uzun raf ömrü gıdanın besleyici unsurunu ortadan kaldırır Endüstriyel gıdayı pazarlar ve geleneksel üretimden ayıran temel unsur, ambalaj ve raf ömrüdür. Aslında masum görünen bu iki kavram, gıdanın endüstrileşebilmesinin anahtarlarıdır. Gıda gibi kaynak...

Devamı…

Lise öğrencilerine yönelik bir atölye: “Bilinç, Bilinçaltı ve Fotoğraflar”

SALT Yorumlama’nın lise gruplarına yönelik olarak düzenlediği “Bilinç, Bilinçaltı ve Fotoğraflar” atölyesiyle, öğrencilerin fotoğraf sanatına dair bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Atölyede, fotoğraf sanatının günlük hayatla ritimli senkronu ve gündelik detayların bilinçaltı yoluyla fotoğraflara yansıması üzerine yaratıcı ve eleştirel bir platform oluşturulacak. Ekim-Aralık aylarında fotoğrafçı Dilan Bozyel tarafından yürütülecek atölyeler, Elio Montanari’nin SALT Galata’daki fotoğraf sergisi Biri, Hiçbiri, Binlercesi kapsamında gerçekleştiriliyor. SALT Yorumlama ekibi rehberliğindeki sergi turuyla başlayacak olan atölye programı, Montanari’nin fotoğraflarından hareketle fotoğrafçının ilham kaynakları, psikolojisi ve bilinçaltına dair tartışmalarla devam edecek. Bu kapsamda öğrenciler, seçili görüntü, kelime, tat, renk ve müzikler eşliğinde bilinçaltı çalışmalarına katılacaklar. Ayrıca,...

Devamı…

"Efe Boz" davasından üç buçuk yıldır karar çıkmıyor

Okul tuvaletinde üzerine lavabo düşmesi sonucu hayatını kaybeden Efe Boz’un davasında, bilirkişilerin okul müdürünü, öğretmeni, taşeron firmanın müdürünü, ihaleyi alan firma yetkilisini ve kalite kontrol görevlisini ağır kusurlu bulmasına rağmen karar bir kez daha ertelendi. Davayı izleyen Gündem Çocuk Derneği’nden Mehmet Onur Yılmaz bu duruşmada karar çıkmasını beklediklerini ama çıkmadığını söyledi. “Sanıkların her biri sudan sebeplerle, bilirkişi raporunu görmedim diyerek ya da rapora itiraz ederek süre istedi. Davayı uzatma yoluna gittiler.” Yılmaz davadaki gelişmeleri şöyle aktardı. “Okul Müdürü Mustafa Katırcılar’ın avukatı müvekkilinin teknik bir kişi olmadığını, lavabo inşaatı gibi işlerden anlamadığını, Milli Eğitim’in bu gibi işlerde bir standardı olmadığını...

Devamı…

Kitap okutanınız çok olsun!

Dünya Çocuk Kitapları Haftası kutlu olsun! Unutamayacağımız nice Pippi Uzunçorap’lar, Aslanyürekli Kardeşler, Sevdalı Bulut’lar, Bacaksız Bahri’ler olsun yeni dünyamızda. Kumkurdu evinizden eksik olmasın, Değnek Adam’a rastlarsanız sıkıca sarılın ve Kırmızı Kanatlı Baykuş’u unutturmayın hiç. Kitap okutanınız çok olsun. Bu hafta benim kitaplığımdan en sevdiklerime bir göz gezdirelim: Kumkurdu – Üçü Bir Yerde -Åsa Lind Kanat Çocuk Zackarina anne- babasıyla birlikte deniz kıyısında bir evde yaşıyordu. Bir gün yalnız başına sahile indi ve orada eşi benzeri olmayan biriyle karşılaştı: Kürkü altın gibi parıldayan, vahşi ve güzel Kumkurdu’yla… Åsa Lind’in, Zackarina ile Kumkurdu’nun müthiş dostluğunu anlattığı hikâyecikleri büyüleyici, eğlenceli, meraklı ve...

Devamı…

13 yaşındaki çocuk işçi yaşamını yitirdi

Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Başakşehir Mahallesi’nde, dün akşam Bismil nüfusuna kayıtlı 13 yaşındaki Orhan Sürer, inşaatta çalışırken yedinci kattan düştü. İnşaatın yedinci katından fazla kiremitleri aşağıya indirirken dengesini kaybederek, kurulan asansör sistemi ile aşağı düştüğü belirtilen 13 yaşındaki Orhan Sürer, olay yerine çağrılan ambulans ile Bismil Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen Orhan hayatını kaybetti. kaynak:...

Devamı…

Çocuklar için sporun önemi

Yarınlarımız, en değerli varlıklarımız çocuklarımızın her yönden gelişiminde büyük etkisi olan spor yaşamının olmasını ve doğru planlanmasının önemini sizler ile paylaşacağım. Spor için birçok farklı tanım yapılabilir. Fakat bu tanımların hepsi sporun aynı sosyal yapıyı farklı görüşler ile anlatımıdır. Spor yapılış biçimleri, hedefleri, branşları ve içerdiği konuları bakımından çok yönlü tanımlar ile açıklanabilir. Spor için genel bir tanım yapılırsa insanın anatomik yapısına ve yaşamına göre ilk zamanlarda doğa ile mücadele ederken kazandığı becerileri geliştirdiği aletli aletsiz yöntemleri belirli kurallar ile çevirerek barışçıl amaç ile boş vakit eğlencesi, oyun, oyalanma, yarışma ve rahatlama amaçlı teknik, fizik ve estetik gibi detaylı konuları da içinde bulunduran sosyal bir olgudur. Günümüzde birçok çeşit spor yapma şekli ve yarışmak içinde gelişmiş branşlar oluşmuştur. Peki spor için erken yaşta başlamak neden önemli? Spora erken yaşlarda başlamak gelişimin en yüksek olduğu çocukluk döneminde kazandığı beceriler ile doğrudan bağlantılıdır. Birey bu becerileri doğru zamanda ne kadar erken kazanırsa gelişimini en üst seviyede ve eksiksiz ve sağlıklı tamamlamış olacaktır. Dolayısıyla sağlık için spor insanın vazgeçilmez alternatifi olarak karşımıza çıkıyor olması, bizim değerli çocuklarımızın hayatını planlarken sporun onlar için ne kadar büyük bir önem taşıdığını farketmemizi sağlayacaktır. Çocuklar için spor çok daha önemlidir. Çocuklar gelişmek için her gün etkin bir hayat sürdürmek zorundadır. Çünkü fiziksel etkinlik büyüme hormonlarının salınmasını hızlandırdığı gibi fiziksel ve ruhsal sağlığında kazanılmasını sağlamış olur. Günümüzde besinlerin yapılarının ve alışkanlıklarımızın değişmesi hızlı tüketim geç ve düzensiz...

Devamı…