Advertisement

Yazar: Editör

İstanbul'un çocukları geçmişle "Dalgın Sular"da yüzleşecek

Dalgın Sular bir tarihle yüzleşme projesi… Kurguya göre bilinmeyen bir nedenle Haliç, İstanbul’un geçmişini “kusmaya” başlayacak. Ölenler dirilip “turistik bir getto”ya kapatılacak ve geçmişin toplama kampında bir isyan başlayacak… Bütün bu hikâye yüzde yüz yerli malı bir çizgi roman serisine dönüşecek… Ancak projenin en önemli tarafı bu değil… Adapazarı’ndaki deprem mağduru Çerkes ailelerin göç hikâyelerinden, gençlik cezaevlerindeki çocukların öykülerine, evleri başlarına yıkan Ayazmalı çocuklardan, Çocuk Esirgeme Kurumu sakinlerine ve bu projeye gönül vermiş yazar ve çizerlere kadar birbirini başka hiçbir yerde bulamayacak insanlar bir arada çalışacak. Herkes birbirinin hikâyesine karışacak, herkes bir diğerinin sözünü kaldığı yerden devam ettirecek… Yaz...

Devamı…

Çocukların yüzde 90’ı bu yıl kayıt yaptırmayacak

Okulların açılmasına bir ay kala bu yıl uygulamaya geçecek olan 4+4+4 sistemi için sınıflar ve binalar yenilenmeye çalışılıyor. 66 aylık çocukların yüzde 90’ı bu yıl okula kayıt yaptırmayacak. Okulların açılmasına bir ay kala bu yıl uygulamaya geçecek olan 4+4+4 sistemi için sınıflar ve binalar yenilenmeye çalışılıyor. Ancak İstanbul Milli Eğitim Müdürü Yıldız’a göre 66 aylık çocukların büyük çoğunluğu bu yıl okula gitmeyecek. 66 aylık çocukların tümü okula giderse İstanbul’da sınıf ortalaması 80’e çıkacak. Alipaşa İlköğretim Okulu Müdürü Tümsavaş “60-66 aylık öğrenci velileri kayıt yaptırmamak için geliyorlar. Görünen o ki, yüzde 90’ı yaptırmayacak” diyor. Yeni eğitim yılında 4+4+4 sistemine geçilecek....

Devamı…

Okul sorununa en doğal çözüm

Marmaris’teki ilköğretim okulunda yemekhane ve anasınıfı için binaya ihtiyaç vardı. Bu sorunu çözmeye karar veren veliler çözümü kerpiç okul ile buldular. Marmaris’teki Turunç Saadet Zeki Ünsal İlköğretim Okulu’nda okul öncesi eğitim de anasınıfı için güzel bir binaya ihtiyaç duyuluyordu. Bu işi çözmeye karar veren veliler, yapılacaklar listesine bir de “okul yemekhanesi” eklediler ve “anasınıfı ile yemekhane inşaatı” için kolları sıvadılar. Ancak Okul Aile Birliği üyeleri, farklı bir yöntem izlemeye karar vermişler. İnşaat için “kerpiç” kullanıp, binaları hayata geçirmek için Milli Eğitim, Üniversite, Valilik, Belediye ve Kaymakamlık ile elbirliği yapmışlar. Bu işbirliğine inşaatta çalışmayı kabul eden gönüllüler de eklenince proje...

Devamı…

Yavaş ebeveynlik: Bir anne çıldırmaktan nasıl kurtulur?

Susan Sachs Lipman, yazdığı kitapta ebeveynliği giderek altından kalkılmaz bir yüke dönüştüren aşırı programlı ve yüklü pedagojik anlayışı eleştiriyor. Time Dergisi’nden Bonnie Rochman’ın Lipman’la yaptığı söyleşiyi sunuyoruz… Çocuğun bütün gününün programlanmış oyun ve okulla, özellikle annenin de işle geçtiği yorucu ebeveynlik giderek yaygınlaşmaya başladı. Öğünler hazırlanmalı, dişler fırçalanmalı, oda düzenli, temiz tutulmalı, ne giyeceğine karar vermeli, ailenin bütün üyelerinin programları çocuğa göre ayarlanmalı ve bütün bunlar için olabildiğince erken kalkmalı, hatta mümkünse hiç uyumamalı… Ebeveynliğin neden eğlenceli bir iş olmaktan çıktığına dair binlerce kitap yayınlanmaya başladı. Susan Sachs Lipman, şimdi 16 yaşında olan kızı Anna’yı büyütürken ne kadar zorlandığını,...

Devamı…

Sosyal inceleme mi? Ne var ki? Herkes yapar…

Çocuk Koruma Kanunu’nda yer alan sosyal çalışma görevlisi tanımı değiştirildi ama değişikliğin gerekçesi de kendisi de bir dizi yanlış içeriyor. Temmuz ayında çocuk adaletini ve sosyal çalışmacılık mesleğini ilgilendiren çok önemli bir yasa değişikliği yapıldı. Çocuk Koruma Kanunu’nda yer alan sosyal çalışma görevlisi tanımı, AKP Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya ve arkadaşları tarafından verilen ve bireysel emeklilik ile ilgili kanunun görüşülmesi sırasında gündeme alınan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifi ile değiştirildi. 13 maddelik bu teklifin herhangi bir teması yok; bankacılık, istatistik, çocuk koruma gibi değişik ve ilgisiz alanlarda kanun değişiklikleri önerilmiş. Milletvekillerinin yetkisi çerçevesinde elbet ama etik mi,...

Devamı…

Kampanyanın gücü adına: Şirketler GDO ithalatından vazgeçti

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), sivil toplum ve kamuoyunun görüşlerini dikkate alarak 29 adet gıda amaçlı GDO için ithalat başvurusunu geri çektiğini duyurdu. TGDF, GDO konusunda kamuoyunun hassasiyetini göz önüne alarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na gönderdiği resmi bir dilekçe ile 29 GDO gen başvurusunu geri çekti. Yapılan açıklamada “TGDF, GDO konusunda kamuoyunda uzun bir süredir yaşanan endişenin ve karmaşanın bir an önce sona ermesi için Biyogüvenlik Kurulu’nu göreve davet etmekte, kaçınılmaz bulaşmadan kaynaklanan sorunları çözecek adımların atılmasını talep etmekte ve söz konusu müracaatı geri çekmektedir” dendi. Greenpeace olarak, bir süredir TGDF’nin gıda amaçlı GDO başvurusunu...

Devamı…

Ne zaman konuşmaya başlayacak?

Kanadalı Lisa van de Geyn, 20 aylık kızının neden henüz konuşmaya başlamamış olabileceğini araştırıyor… Çocuğunuzun konuşma yeteneklerinin ne durumda olduğu konusunda endişeleriniz varsa sakin olun: Çocukların hangi evrede kaç kelime konuşabileceklerine dair bir kaide yok… 20 aylık olduğunda, kızım Peyton’un favori kelimesi “hayır”dı. Aslında “hayır” öğrenebildiği bir elin parmakları sayısınca kelimeden yalnızca biriydi. Kanada Dil Patolojisi ve Odyoloji Derneği’nin uzmanlarına kalsa, kızımın yaklaşık 200 kelimeyi öğrenmiş olması gereken yaşa, yani iki yaşına erişmesine yalnızca 4 ayı kalmıştı. Siz de eğer çocuğunuzun kelime bilgisinin gelişmemesi konusunda endişeleniyorsanız biraz ağırdan alın. University of Manitoba, Bebek Dili Laboratuarı’ndan Melanie Soderstrom bu evredeki...

Devamı…

Çocuğuna ne anlatıyorsun?

Banu K. Yelkovan, Radikal’de yayınlanan bugünkü yazısında futbol taraftarlığı ile çocukluk arasındaki ilişkiyi yazdı… Bugün tanık olduğumuz, kimimizin bizzat içerisinde bulunduğu ‘şiddet’ ortamının temelleri aslında çocuklukta atılıyor. Takımların kardeşliği, bizim futbol kültürümüzün sığlığı, yeni bir dünya nasıl yaratırız üzerine uzun uzun konuşmalar yapmayı seven bir arkadaşımızla yemek yerken, küçük kızının sokaktan geçen ezeli rakip formalı bir taraftarı göstererek söylediklerini hâlâ kahkahalarla hatırlarım: “Baba bu senin nefret ettiğin takımın forması değil mi?” Asıl komik olan babanın bembeyaz suratıydı aslında. “Ne nefreti?” filan diye gevelediyse de ok yaydan çıkmış, haber çocuktan alınmıştı bir kere… Şu meşhur, “Bizim derbimiz hiçbir derbiye benzemez;...

Devamı…

ÇTCS Mücadele Ağı: Küçük kızlarımızı gelin göndermeyelim

Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüyle Mücadele Ağı kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesine karşı bir kampanya başlattı. İnternet üzerinden yürütülen kampanyaya imza ile destek vermek mümkün. Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüyle (ÇTCS) Mücadele Ağı kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesine karşı bir kampanya başlattı. “Evlilik adı altında yürütülen bu cinsel ve ticari istismarı önleyelim. Gelin, küçük kızlarımızı koruyalım, gelin göndermeyelim” sloganıyla düzenlenen kampanya internet üzerinden yürüyor. Kampanya hakkında bilgi veren ÇTCS ile Mücadele Ağı Koordinatörü Şahin Antakyalıoğlu,ÇTCS’nin içindeki kurumların yanı sıra bireysel çalışma yapmak isteyen gençlerin katkıda bulunabilmeleri için bireysel üye olma imkanı tanıdıkları gençlik ağını kurduklarını anlattı. Kampanyanın internette dolaşan...

Devamı…