Advertisement

Yazar: Çeviri

Bebekler neden ağlar?

İspanyol araştırmacılar, bebeklerin ağlama nedenlerini ebeveynlerin nasıl anlayabileceğini araştırdılar. Bütün sır, bebeğin yüz kaslarını okuyabilmekte… Özellikle de ilk ebeveynlik tecrübenizse, bebeğinizin neden ağladığını bilememek içinizde tuhaf endişe bulutlarının dolaşmasına neden olabilir. İspanyol araştırmacılar bu defa bu bulutları dağıtmanın bir yolu olup olmadığını araştırmışlar. Öyle görünüyor ki, bebeklerin yüzünden ne hissettiklerini anlayabileceğimiz bir tür rehber üretmeyi de başarmışlar. Valencia Üniversitesi’nden Mariano Chóliz yapmış araştırmayı. Çalışmasını ağlamanın bir bebeğin temel iletişim etkinliği olduğu gerçeğinden yola çıkarak kurgulamış. Demiş ki, “Madem ağlayarak iletişim kuruyor, farklı durumlarda farklı şeyler söylüyor olabilir. O zaman ağlarken sergilediği hareketlere biraz daha yakından bakmak gerekir.” Yanına Murica...

Devamı…

Problem çocuk

Jill, oğlu Ben’in müdür odasına ilk çağrılışını hatırlıyor. Sebebi, Ben’in otobüs kuyruğundaki bir arkadaşını iteleyip düşürmesiymiş. Ardından birkaç arkadaşını daha aynı çocuğu itip kakmaya teşvik etmiş. Derken öğretmen gelmiş. Öğretmen, Jill’e, Ben’in bunu yaparken eğlendiğini anlatmış. Tabii Jill şoklarda… Ben ve arkadaşları beş saat okul hizmetinde çalışmaya mahkum edilmişler: Dersten sonra karatahtayı silmek, spor salonundaki topları paketlemek gibi işler yapmışlar. Evde Jill oğluyla konuşup ne olduğunu anlamaya çalışmış. Ancak cevap alamamış. İlerleyen aylarda böyle birçok olay gerçekleşmiş. Hep aynı sonla bitmiş. Jill’e göre Ben hareketinin ne denli kötü olduğunu ve sonuçlarını anlayabilecek kadar zeki. Üstelik evde de genellikle iyi...

Devamı…

Matt Damon: İyi bir baba olacağımı biliyordum

Ayrıcalıklı bir çocuk olarak büyümedim, çok şey de istemiyordum zaten. Orta sınıf bir ailenin çocuğuydum ve durumumuzun dünyanın kalabalık bir kesiminden iyi olduğunun farkındaydım. Ebeveyn olarak en çok kafamı kurcalayan soru şu: Çocuklarıma kendi istedikleri hayatı yaşarken, başkalarının kendileri için arzu ettikleri hayatı kurmalarına engel olmamaları gerektiğini nasıl öğreteceğim? Bence bu ebeveynliğin içerdiği en büyük zorluklardan biri. Karımın ve benim biri dört, biri üç, biri beş ve biri de 13 yaşında olmak üzere dört çocuğumuz var. Hepsi de kız. New York’ta yaşamayı seçmemizin sebebi, sadece sokakta yürürken bile dünyada milyarlarca farklı insan, yaşam tarzı, anlayış olduğunu, insanların farklı diller...

Devamı…

Baba, oğul ve Peter Pan

60 yıl önce, Disney’in çektiği ilk Peter Pan animasyonu teatral bir prömiyer yapmıştı. Şimdi de bu prömiyerin 60’ıncı yılını kutlamak için bir Blu-Ray/DVD sürdüler piyasaya. Oğlum Christopher anaokuluna giderken Peter Pan onun en sevdiği filmdi. Muhtemelen onu yatırmadan önce etrafında uçuyormuşum gibi numaralar yaptığım içindir. Disney bana filmi gönderdiğinde, sanki bir yandan da hadi şuna bir baba-oğul değerlendirmesi çek der gibiydi. İşte bu yüzden yazıyorum bu yazıyı… Film olarak Peter Pan, bir çok döneme dair izleri iç içe taşıyor evvela. Bir kere, orijinal metnin yazıldığı Victoryen dönemin izleri zaten var, üstüne bir de 1950’lerin, yani filmin çekildiği dönemin beraberinde...

Devamı…

Şaşkın babalara 5 tavsiye

Tecrübe konuşuyor. Baba olmak dünyanın en tuhaf ve büyülü deneyimlerinden biri. Her anı başka bir mucize. Öyle ki mucizelerin sıradanlığına inandırıyor sizi. Kimi zaman baskı altındasınız, ama hemen ardından gelen mutluluk dolu anlarla o baskının tüm hasarı onarılıyor. Hiçbir bebek yanında kullanım kılavuzuyla gelmiyor. Bazı şeyleri başkalarından öğrenebiliyorsunuz. Ama birçok şeyi sizin düşünmeniz ve icat etmeniz gerekiyor. İşte size bana kimsenin öğretmediği, ama başkalarına da söylemem gerektiğini düşündüğüm beş babalık bilgisi… Bebek gelmeden bütçeyi denkleştirin Eğer bebek gelmeden para işlerini düzene koyarsanız, doğumdan sonra daha az baskı altında hissedersiniz kendinizi. En azından ayağınızı nasıl bir yorgana göre uzatabileceğinizi bilirsiniz....

Devamı…

Cinsel istismar ve gizlenen hasar

“Divandaki Britanya” (Britain on the Couch) ve “Ailenize Karşı Nasıl Ayakta Kalabilirsiniz” (How to Survive Family Life) adlı kitapların yazarı Britanyalı psikolog Oliver James‘in 23 Mayıs 2004 Pazar günü Observer‘da yayımlanan “Untold Damage” başlıklı  yazısı sosyal psikolog Üstün Öngel tarafından çevrildi.  Çocukluk dönemi cinsel istismar kurbanları daha yüksek oranda psikolojik rahatsızlık riski altındalar. Çocuklukta yaşanan cinsel veya fiziksel istismarın, psikolojik rahatsızlıkların en önde gelen sebebi olduğu yönünde çok kuvvetli kanıtlar mevcut -ve muhtemelen istismar, genlerden çok daha önemli bir etkiye sahip. Bu konuda yapılmış 13 araştırma incelendiğinde, manik-depresif rahatsızlık veya şizofreni teşhisi konmuş kadınların fiziksel veya cinsel istismara maruz...

Devamı…

Müzik yeteneği doğuştan değil

Oliver James‘in, 24 Ekim 2004 tarihli Observer Gazetesi’nde yayınlanan yazısını sosyal psikolog Üstün Öngel‘in çevirisiyle yayınlıyoruz.   Yüksek müzik yeteneği olan çocuklar, yaygın kanının aksine doğuştan böyle değiller; onların sadece aşırı talepkâr anne-babaları var. Sıradışı yeteneklerin genetikle alakalı olduğu yaygın bir kanı olmasına karşın, gerçek durum hiç de öyle değildir. Müzik yeteneğine bakalım örneğin. Biliyoruz ki, her çocuk notaları tanıma kapasitesine sahip ve müzik yeteneği yüksek çocuklar, küçüklükten itibaren özel ilgi görmüş çocuklar arasından çıkıyor. Britanyalı psikolog Michael Sloboda’nın bilimsel çalışmaları, bu tür müzik yeteneği yüksek çocuklara, bebekken (hatta ana rahmindeyken) annelerinin çok sık şarkı söylediğini, bu çocukların bebekken...

Devamı…

Ebeveynin grip salgını rehberi

Howtobeadad.com o güzel rehberlerinden birini daha yapmış. Bu defa durum ciddi. Meselemiz olası bir grip salgını…  Blog yazarı diyor ki: Hasta olmak kötüdür. Ama çocuklar mevzu olduğunda kötü olan şeylerin başında da gelmez. Hasta olmanın asıl kötü tarafı evde herkes hasta olduğunda yardım edecek kimse olmamasıdır. Hiç bu tarafını düşünmediniz değil mi? Tahmin etmiştim. Ebeveyn ve griseniz ve etrafta sizin dinlenme ihtimalinize karşı bir önlem olarak bırakılmış en az bir çocuk varsa işiniz çok zor. Üstelik bir de ona bulaştırmamaya çalışacaksınız. İşiniz çok zor. Oysa bu durumdan nasıl da kolayca kurtulabilirdiniz… Herşeyden önce enerjinizi ve neşenizi yüksek tutmanız lazımdı....

Devamı…

Bir idari kategori olarak "kutsal" annelik

“Annelik olgusu yeniden yükselişe geçti. Blogosferde, kitaplarda, dergilerde, haberlerde, bütün tartışma programlarında, geleceğin garantörü olarak yine anneler ön plana çıkmaya başladı. Ayıp olmasın diye insanlar “ebeveynlik” kurumundan bahsediyorlar, ama iş detaylara geldiğinde görüyoruz ki kastettikleri aslında ve yalnızca anneler…” Yukardaki cümleler Phyllis Rippeyoung’un Governing Moterhood: Who Pays and Who Profits (Anneliği Yönetmek: Kim Ödüyor, Kim Kar Ediyor) adlı çalışmasından alındı. Rippeyoung bu makaleyi Canadian Centre for Policy Alternatives (CCPA, Kanada Alternatif Politikalar Merkezi) için kaleme aldı. Hükümet politikalarının (bu politikaların varlıkları kadar yokluklarının da) ebeveynler ve aileler üzerindeki etkilerine çokça kafa yoran biri olduğum için başlığı okuyunca heyecanlandım kaçınılmaz...

Devamı…

Görünmeyen bela: Çocuklarını şizofren yapan ebeveynler

Divandaki Britanya (Britain on the Couch) ve Ailenize Karşı Nasıl Ayakta Kalabilirsiniz (How to Survive Family Life) adlı kitapların yazarı Britanyalı psikolog Oliver James‘in 16 Mayıs 2004 Pazar günü Observer‘da “Trouble in Store” başlığıyla yayımlanan bu yazıyı, yaklaşık 10 yıl önce çeviren ve şimdi de yayınlamamıza izin veren sosyal psikolog Üstün Öngel‘e teşekkür ediyoruz… Özdeş ikizler, doğdukları andan itibaren birbirine tıpa tıp benziyor olabilirler, ama bizlerin peşin hükümleri onları farklı kılıyor. Eğer 100 şizofrenin hepsinin bir özdeş ikizi olsa, hangi bilimsel literatüre inandığınıza bağlı olarak bu özdeş ikizlerin yarısının veya dörtte üçünün şizofren olmadığını göreceksiniz. Tamamiyle aynı genlere sahip oldukları için, özdeş...

Devamı…