Kendi çocuğunuzdan borcunuzu ödemek ya da kendi hayatınızı kurtarmak için vazgeçebilir miydiniz? Afganistan’da pek çok çiftçi istese de istemese de böyle bir durumda kaldığında çocuklarını alacaklılarına vermek zorunda kalıyorlar. Çünkü Afgan çeteler kadınları ve çocukları ticareti yapılabilen “değer”ler olarak görüyorlar. Üstelik dünyayı dehşete düşüren çocuk ve kadın ticareti NATO garantisi altında ve gözetiminde gerçekleştiriliyor. 

Öykü genellikle Afganistan’ın doğusundaki afyon tarlalarında başlıyor. Bu bölgede yaşayan pek çok çiftçi ailenin tek geçim kaynağı yetiştirdikleri afyon. Daha sonra afyon eroine dönüştürülüyor ve nihayet gayrımeşru yollardan dünya şehirlerine ulaştırılıyor.

Geçtiğimiz yıllarda Afgan hükümeti, NATO tarafından afyon tarlalarını yok etmek üzere bir dizi politika uygulamaya zorlandı. Çiftçilere de afyon yerine yetiştirebilecekleri alternatif ürünler için destek verildi. Politikalar ilk bakışta iyi niyetli gibiydi. Ancak bu esnada çetelere karşı gereken önlemler bir türlü alınamadığı için afyon üretimi daha da değerlenmiş, çiftçiler üzerinde çetelerin baskısı da artmış oldu. Çünkü pek çok çiftçi çetelerden aldığı “krediyi” ödeyemez hale geldi. Çeteler bu durumdaki çiftçilere başka ödeme yöntemleri önerdiler. Bunlar arasında borçlarına karşılık ya canlarını ya da çocuklarını vermeleri de vardı. Sonuçta yaşları altı yaşından başlayan binlerce kız ve erkek çocuk çetelere seks kölesi olarak satılmış oldu.

Ödüllü gazeteci Necibullah Kureyşi Afganistan’da bu öykünün arka planını araştırdı. Taliban’ın çeteleri nasıl koruma altına aldığını belgeleyen Kureyşi, afyon yetiştiriciliği ve ticaretinden kimlerin faydalandığını da ortaya çıkarttı. Çocuklarını çetelere satan ailelerle söyleşiler yapan Kureyşi, pazarlıkların nasıl yapıldığını görüntüledi.

Kureyşi’nin Afyon Gelinleri adını verdiği belgeselle dünya kamuoyunun dikkatini bu meseleye 11 yaşında küresel silah ve uyuşturucu lordları tarafından köleleştirilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir kız çocuğunun tepkisi ise şöyle: “Eğer beni alırlarsa, kendimi öldürürüm. Ölüm, hüzün ve keder içinde yaşamaktan iyidir.”

Kaynak: abc.net.au