Çocuklarıyla birlikte daha fazla vakit geçirmek, iş hayatının stresinden kaçmak ve yeni kültürler ve yaşam tarzları keşfetmek hevesiyle yanıp tutuşan ebeveynler tası tarağı topluyor, çocuklarını okullarından alıp bir maceraya atılıyor.
10 ve yedi yaşlarındaki kızları ile dört aylık Güney Amerika seyahatlerinin ikinci haftasını dolduran Jo ve Jamie Robins’in hayatlarına bir göz atmaya ne dersiniz?
“Hayatın yoğunluğundan biraz uzaklaşmak istedik, krediyle aldığımız evin taksitlerini ödemek için çok çalışmamız gerekiyordu ve ister istemez bir çarkın içerisine girmiştik. İstediğimiz hiçbir şeyi yapamıyor; ailemizle bile yeterince vakit geçiremiyorduk.”
Robins ailesi bir maceraya atılmıştı ve bir yıl sonra eski hayatlarına dönmeyi planlıyordu. -ya da öyle sanıyorlardı-
Peki, bir aile bir kez yola çıktığında, bir daha eski yaşamına dönebilir mi?
David ve Debs Hurst ise başka bir çift. Altı ve dört yaşlarındaki oğulları ile üç ay boyunca Facebook arkadaşlarını ziyaret etmeye karar vermişlerdi; atıldıkları bu macera 13 ülkede uzun bir karavan yolculuğuna dönüştü.
“Çocuklarımız daha ilginç bir şekilde öğreniyorlar. Doğru mu yapıyoruz, bilmiyorum. İçgüdülerimize göre davranıyoruz.
Karavanımızda televizyon yok ve çocuklarımızın sadece küçük birer oyuncak kutusu var. Biz onların dışarıda daha fazla vakit geçirmeleri için elimizden geleni yapıyoruz.”
2014 yılında ise, Martina ve Julian Tyrrell çifti, Cambridge’deki evlerini, arabalarını ve eşyalarının yüzde doksanını sattı; beş ve dört yaşındaki kızları ile gün batımına doğru yeni bir maceraya yelken açtı. Yaklaşık iki yıl sonra, geçici olarak, İspanya ve Portekiz sınırında Guadiana nehrine yanaştılar; kızlar bir İspanyol okula giderken onlar hala rüzgarın onları nereye götüreceğini merak ediyorlardı.
“İnsanlar bu seyahatin daha ne kadar devam edeceğini sorduklarında, şakayla karışık bir şekilde bu sürenin altı ay ile 60 yıl arasında olabileceğini söylüyorum. Çocuklar bu hayatı seviyor ve okulları için endişe etmiyoruz. Evde eğitimi de düşünüyoruz. Nerede okula gideceklerine karar verdiklerinde, bunun için onlara engel olacak değiliz.”
Seyahat eden aileler için, evde eğitim sadece seyahatin bir sonucu değil, aynı zamanda eğlencenin bir parçası. Evde eğitim son dönemde tüm dünyada büyük ilgi görüyor; Sadece İngiltere’de son altı yılda yüzde 65 oranında bir atış gösterdiği belirtiliyor.
vagabondfamily.org adlı web sitesi, 100’ün üzerinde göçebe ailenin “yolda eğitim”in yararları üzerine yaptıkları paylaşımları yayımlıyor. Bu ailelerin ortak noktası ise çocuklarının çok küçük olması.
Yalnız ebeveyn Theodora Sutcliffe, oğluyla birlikte dört yıl boyunca dünyayı gezdi; oğlu 13 yaşına geldiğinde Bali’ye yerleşti. Sutcliffe, hiçbir pişmanlık duymadığını ve oğlunun bu maceradan büyük ölçüde yararlandığını belirtiyor. Seyahatleri sona erdiğinde, oğlunun geleneksel sistemdeki bir okula gitme isteğini de desteklediğini anlatıyor.
Lara Pennington-Ellis, 2015 yılında sekiz yaşındaki oğlu ile bir dünya seyahatine çıktı. zzzworldninjas.com adlı blogunda yolculuğun zorluklarından ve eğlenceli yanlarından dem vurdu.
“Bu acayip romantik bir fikir gibi geliyor ama aslında çok zor.”
Oğlu ile 7/24 yalnız olmanın klostrofobik hissettirdiğini söyleyen Ellis, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Birlikte dolu dolu geçirdiğimiz vakitleri seviyorum; ama bunu yaparken kendi kişisel özgürlüğümü kaçırıyorum.”
Elbette bu maceraların iyi ve kötü yanları mevcut. Fakat, bu cesur ebeveynleri görmek çoğu zaman hayatın yorucu temposundan kurtulmak ve kaçmak isteyen ebeveynler için önemli örnekler haline gelebiliyor.