Advertisement

Güncel

Prof. Aydın: Eğer süt kampanyası sürerse morfinman bir nesil yetiştireceğiz.

Prof. Ahmet Aydın ile upuzun bir söyleşi yaptık beslenme konusunda. Ama o kadar upuzun ki, fırsat bulup hala okurlarımıza sunamadık. Aydın, beslenme konusunda bir misyoner, aktivist ve memleketin en yetkin isimlerinden birisi. Şimdilik aşağıdaki yazıyı dikkatinize sunuyoruz. Aydın’la söyleşimizi de tez zamanda yayınlama sözü veriyoruz. Mine Şenocaklı’nın Vatan gazetesinde “Kutu süt çocuklarda morfin etkisi yapıyor” başlığıyla yayımlanan (7 Mayıs 2012) Prof. Ahmet Aydın söyleşisi: Kutu süt çocuklarda morfin etkisi yapıyor “135 derecede kaynatılmış, içinde tek bir faydalı bakteri kalmamış, dayanıklı beyaz eşya gibi bir süt!” UHT sütü böyle tarif ediyor Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı...

Devamı…

"4 çocuğu büyütene kadar bin kez öldüm."

İnsan bilmiyor çoğunlukla hikâyesinin kim için, hangi dünya için daha kıymetli olduğunu. Öyküsü başkasına dokununca anlıyor, yaşadığının yıllardır mahrem kaldığını. Cümleye dökerken bile zorlanıyor. Hattâ, kendi için onca önemli hikâyeyle dolu mazisinin, şaşkınlıkla dinleniyor olmasına anlam veremiyor. Öyle kadınlardan birini, Hazo’yu dinledim, uzun uzun. 1970’lerin başında, Siirtli bir ailenin kızı olarak çocuk denecek yaşta, Şırnak’a gelin olmasıyla başlıyor Hazo’nun büyümek zorunluluğu. Hali vakti yerinde bir ailenin oğluyla evlendiriliyor. O yıllarda, malum coğrafyanın kadınlarına göre bir hayli cesur ve cevval bir genç kadın Hazo. Bölgeden hem Avrupa’ya, hem İstanbul’a, hem de büyükşehirlere göçün en yoğun olduğu dönemde, erkeklerin lafının üstüne...

Devamı…

Aferin kızıma

Babam bir sabah nihayet altımı açmaya niyetlendi. Aslında ona haksızlık yapmayayım. Yaklaşık 40 günlük uzun tarihimde babamı birkaç defa daha başımda beni soyarken hatırlıyorum. Ama her seferinde altımdaki bezi çıkardıktan sonra, haydi aval aval demeyim de şaşkın şaşkın bakarken, annemin ikimizi de kurtardığı bir vakıâ! Neyse biz dönelim, babamın en yeni bezle imtihanına. Gece gazım vardı. Annem dört sularında emzirdikten sonra beni yatağıma koydu. Emzirme süresince kâh anneme şirinlik yapan kâh yatağa dönen, ama sonra içine sinmeyip geri dönerek annemin karşısında ayakta uyuyan (!) babam, benim sancımtrak inlememsilerimi duydu. Geldi. Önce beni yatakta pışpışladı. Tabii uyumak ne kabil! Arada...

Devamı…

Fenilketonüri nedir ve tanısı nasıl konur? Dr. A. Çiğdem Aktuğlu Zeybek cevapladı.

Fenilketonüri (PKU) diğer birçok doğumsal metabolik hastalıkta olduğu gibi otozomal çekinik kalıtım gösteren kalıtsal bir metabolik bir hastalıktır. Cinsiyet ayırımı yoktur, erkek ve kız çocuklarda aynı sıklıkta izlenir. İsmini hastaların idrarında saptanan bir maddeden almaktadır. Hastalık ilk olarak 1934 yılında Asbjörn Fölling (1888-1937) isimli Norveçli bir hekim tarafında zihinsel geri olan sarışın, mavi gözlü iki kardeşte tanımlanmıştır. Hasta kişiler proteinli besinlerde bulunan fenilalanin amino asitini tirozin amino asitine çeviremezler. Fenilalanini tirozine çevirmek için gerekli olan ve karaciğerde işlev gören “fenilalanin hidroksilaz (PAH)” enzimi bu hastalarda aktif değildir. Vücutta biriken fenilalanin ve türevleri beyin omurilik sıvısına geçer, burada bileşiklerin düzeyi...

Devamı…

Brokolili yulaflı sarmısaklı bebek yemeği

Malzemeler 1 adet patates Yarım havuç Yarım soğan 1 diş sarımsak Göz kararı brokoli 1 kaşık bulgur 1 kaşık yulaf Patates, havuç, soğan, sarımsak, brokoli, sebzelerin üstünü biraz geçecek kadar su eklenerek, bulgur ve yulaf ile karılır. Bebiş kabız ise içine kurukayısı ya da kuru erik de eklenebilir. Hem tat hem lezzet katar. Arzuya göre çorba ya da püre kıvamında çatalla ezilerek yedirilir 🙂 Afiyet olsun   Malzemeler hakkında bir not: her sebze minik minik...

Devamı…

Ebelerden 'Bizi fark edin' yürüyüşü

Kadıköy’de, 5 Mayıs Dünya Ebeler Günü dolayısıyla “Ebelik ve Doğal Doğum Yürüyüşü” yapıldı. Tarihin en eski mesleklerinden biri olan ve Türkiye’de güncelliğini yitiren ebelik, yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Ebeler Derneği, 2006’dan beri 5 Mayıs’ta “Dünya Ebeler Günü“nü kutluyor. Amaç, ebelerin sağlık sistemine dahil edilmesini, kadınların sezaryen yerine normal doğumu tercih etmesini sağlamak. Başka bir deyişle kadınlar tarafından fark edilmek, varlıklarını kabul ettirmek… Sloganları ise net: “Dünyanın her zaman olduğundan daha fazla ebelere ihtiyacı var.” “Ülkemizin kadınları müdahalesiz, korkmadan, doğumu bir mucize gibi yaşamayı hak ediyor ve bunu onlara biz sağlayabiliriz” mesajını vermek için yanlarına kadın ve çocukları da alarak dün...

Devamı…

Bebeğiniz ne zaman her şeyi görmeye başlar? Dr. Bülent Yalazkan cevapladı.

Yeni doğan bir bebekte görme erişkin bir insana göre çok düşüktür. Yaklaşık görme keskinliği %5 civarındadır. Kabaca 30 cm. mesafeden yemek tabağı kadar bir yüzeyi algılar. Üçüncü günde ebeveynlerin yüzlerini seçer, altı haftadan sonra seçtiği yüzleri tanımaya başlar. Görme fonksiyonu zaman içinde öğrenilerek gelişir. Kontrast duyarlılığı, renkler, üç boyutlu görüş ve merkezi görme doğumdan sonraki zaman içinde gelişir. İlk yıl çok hızlı bir gelişme olmasına rağmen yetişkininki ile karşılaştırılabilecek bir görüş, yaklaşık beş yaş civarında oluşur. Bebek beyni dış dünyayı gözlerden gelen görüntü sayesinde tanıyıp öğrenir. Bu yüzden görme fonksiyonunu azaltan bir kusurun erken yaşlarda tespit edilerek düzeltilmesi, görmenin...

Devamı…

Korku filmi izlemekle çocuk yetiştirmek arasındaki benzerlik

Dikkat: Bu yazı; 18 yaşından küçükler, çocuğuyla kendi hayatlarını tamamlamak isteyenler, en birincilerin anne ve babaları olma hayalini kuranlar ve yolda giden çocukların önünü kesip “Ay ne şeker bir kere öpebilir miyim?” diye soranlar için zararlı olup, okumamaları önemle rica olunur. Kızlarım bu yıl okula başladı. Okulun ilk günü maaile onları sınıflarına doğru yolcu ederken ben gözyaşlarına boğuldum. Yok yok, öyle “Evlatlarım büyüdü de okula gidiyor,” hissiyatı yüzünden değildi gözyaşlarım. Eşim elinde kamera, çocuklar yerine beni ağlarken çekip, “Gitti bütün güçlü ve özgür kadın imajın.” diye dalga geçerken, ben aslında geçen yıllara değil, gelecek yıllar için ağlıyordum. Hani evde...

Devamı…

Okul sütü projesi memleket meselesi!

Olan bitene sessiz kalabilmek mümkün değil. Sevgili anneler, babalar, Vakit ayırıp da okumaya başlamış olduğunuz bu yazı ile “okul sütü” konusuna farklı bir pencereden bakmaya hazırlanın. Okul sütü projesi memleket meselesidir! Devletimiz ve milletimiz koordinasyonda ve eylemde zaman zaman çuvallasa da özünde mutlaka “çok iyi” niyetlerle görevini yapan bürokratlardan oluşur. Seçilen her ne kadar kimi konularda kayırabilse de atanan ne yaptığının farkındadır. Ortaya bir proje konuyorsa mutlaka iyi bir süzgeçten geçmiştir. Ben 12 senedir bu sektördeyim. 10 senedir yazılı, sözlü okul sütünü konuşuyorum. Mart-Haziran aylarında baharın, otların fışkırmasıyla-tüm hayvanatın doğurmasıyla sütler bollaşır. Bazı yörelerde 3-4 ay ineğini, koyununu, keçisini sağan üreticilerce...

Devamı…

Aşırı hareketlilik ve dikkat problemi olan çocuklar için sınıf ortamı nasıl düzenlenmeli? Pedagog İnci Vural cevapladı.

Sırayla gidersek ilk müdahale edilecek konu çevrenin çocuğun handikapına göre düzenlenmesi olacaktır. Çünkü bu çocuklar asıl dikkat etmeleri gereken konulara değil aklınıza hiç gelmeyecek lüzumsuz detaylara kolaylıkla takılabilmektedirler. Gürültü ve karışıklık çocuğu çok kolayca dağıtabilmektedir. Bu nedenle: ☻ Dikkat problemi olan çocuk mümkün olduğunca sınıfın hareketli noktalarından, mesela pencere kenarı, kitap rafları, çöp kutusu, vs. gibi zaman zaman çocukların kullanabildikleri yerlerden uzak oturtulmalıdırlar. ☻ Örneğin en az bir taraflarının duvara dayalı olduğu ve etraflarından da iyi rol modelleri olabilecek çocukların olduğu bir köşe çocuğu en az rahatsız edecek köşe olacaktır. ☻ Gürültü ve uğultu ile dağılan çocuklar için kulaklıkla müzik...

Devamı…