Eşi Tom ve dört yaşındaki kızı Lois ile yaşadıklarından yola çıkarak yaptığı çizimlerle dikkatimizi çeken Lucy Scott’un annelik deneyimlerine geçtiğimiz yıl sitemizde yer vermiştik.
Scott, anneliğin ilk yılında başından geçenleri ve öğrendiklerini sonsuza kadar saklamak istedi ve onu etkileyen her anı çizdi. Böylece, anneliğin hem yorucu hem de eşsiz yanı Scott’un çizimleriyle dile geldi.
Lucy Scott’un geçtiğimiz yıl sitemizde yer verdiğimiz çizimleri için tıklayınız.
İşte, Lucy Scott’un anneliğin ilk yılında öğrendikleri:
Dokuz ay boyunca bebek arabası araştırdım. Hayatımda hiçbir şey için bu kadar çok araştırma yapmamıştım.
Bazen doğum hazırlıkları pahalıya mal olabilir. Ev kredimi ödedikten sonra şimdi bir de bebek arabası sahibi olduğum için gururluyum.
Anneliğe hazır olmadığınızı hissedebilirsiniz, sorun değil.
Dışarı çıkmak artık hevesle yapılan bir eylem değildir. “Anne, pardon ama nereye gittiğini sanıyorsun sen?”
Başkalarının yardımına da ihtiyacınız olabilir.
“Lütfen, bana bir paket daha ıslak mendil getirir misin? Çabuk.”- Bu, belki de eşinizle haftalardan beri ilk diyaloğunuz olabilir.
Eşiniz de size “ne?” diye cevap verebilir. En iyi diyaloğunuz budur işte.
Bir çocuğunuz olduğunda Pazartesi günleri farklı bir anlam taşımaya başlar.
Kendinize ait sessizce geçirdiğiniz bir zaman dilimi mi, o da ne?
Dışarıda emzirmek oldukça havalıdır. Sütünüzü bir yabancının kadehine bile fışkırtabilirsiniz.
Arkadaşlarınız birden çok düzenli(!) evinize geleceklerini söyleyebilirler.
Tek elinizle yemek yeme sanatında uzmanlığınızı çoktan almışsınızdır.
Fakat, bazen çocuk sahibi olmanın güzel tarafları da vardır. Gitmek istemediğiniz yerlere çocuğunuzun hastalığını bahane ederek – ki hasta değildir- gitmeyebilirsiniz.
Neyse ne, siz bir canlıya hayat verdiniz. Gerisi mühim değil.