13 yaşındaki kız çocuklarının yüzde 53’ünün vücutlarıyla barışık olmadığı ortaya çıktı.
Peki biz vücudumuzla ne zaman barışıktık?
Marie C. 4 ila 8 yaş arasındaki kız çocuklarını fotoğraflayarak onlara vücutlarıyla ilgili en çok neyi sevdiklerini sordu.
Vücudunla ilgili en çok neyi seviyorsun?
“Onunla birlikte hareket edebilmeyi seviyorum. Kirpiklerimin uzun olmasını seviyorum. Tenimin yarı beyaz, yarı siyah olmasını seviyorum. Saçlarımın savrulmasını seviyorum.” diye cevaplıyor 6 yaşındaki Bayan.
“Saçlarımı uzun olduğu için seviyorum.” diyor, 7 yaşındaki Kayla.
“Vücudumu seviyorum. Değişik şeyleri görmemi sağladığı için gözlerimi seviyorum. Ellerimi farklı şeyler yazabilmemi sağladığı için seviyorum. Ayaklarımı eğlenmemi ve yürümemi sağladığı için seviyorum.” şeklinde cevaplıyor, Jeniah.
“Gözlerimi seviyorum. Her şeyi görebiliyorum. Bacaklarımı seviyorum. Onlar çok uzun.” diye cevap veriyor 5 yaşındaki Cherae.
“Vücudumu seviyorum çünkü o büyülü bir şey.” cevabını veriyor, 5 yaşındaki Sofia.
“Vücudumla ilgili sevdiğim şeylerden bazıları hızlı koşabilmem ve sağlıklı olmam.” şeklinde cevaplıyor, 9 yaşındaki Lana.
“Ellerimi çizmeme yardımcı olduğu için seviyorum.” diyor 6 yaşındaki Laila.
“Bütün vücudumu çok çok seviyorum.” cevabını veriyor, 4 yaşındaki Layla.
***
– Vücudun ile ilgili neleri seversin?
– Hiçbir şeyi.
– Hiçbir şeyi sevmiyorum.
Ama bir dakika sonra 4 yaşındaki Layla fikrini değiştiriyor ve vücudundaki her şeyi sevdiğine karar veriyor. Daha sonra uzun saçlı bir prenses bile çiziyor.
10 yaşın altındaki kızlar vücutlarının ve sevip sevmediği şeylerin farkındalar. Hepsi vücutlarını işlevsellik bağlamında değerlendiriyor. Vücutlarını çizmeye, yazmaya, görmeye, yürümeye, koşmaya ve dans etmeye yarayan bir araç olarak görüyorlar.
Hiçbiri “Benim vücudum güzel” demiyor. Belki de kadınlar küçük kızların bu yararcı anlayışına sahip olsa selülit, sarkık kollar ve beyaz saçlar gibi sözde kusurları sorun bile etmezler.