Biliyorsunuz, vampir mitolojisini evcilleştirmek pek moda oldu son zamanlarda. Vampirlerin umutsuz hayatlarından, sıradan fanilerin naçiz varoluşlarına dair dersler çıkartılmakta. Sherri Kuhn, üşenmemiş en romantik vampir serisi Twilight’tan ebeveynler için hangi derslerin çıkartılabileceğini yazmış… Özetleyerek çeviriyoruz…
Son bir kaç yılınızı inzivada geçirmediyseniz, Twilight (Alacakaranlık) kitaplarını ve filmlerini görmüşsünüzdür. Bella ve Edward arasında yaşanan muhteşem romantizm, popüler kültürün vazgeçilmez bir parçası oldu. Bu serideki romantik ruhu görmezden gelmek mümkün değil, öte yandan ebeveynler için de çıkartılabilecek dehşetengiz dersler var.
Ebeveynler olarak herşeyden ilham almaya eğilimliyiz. Pediatristlerden ve kendi annemizden başlayarak ilham almaksızın baktığımız tek bir kaynak bile yok. İşte ebeveynliğin bana kazandırdığı bu yetiyi kullanarak Twilight’tan çıkarttığım dersler…
Hamilelik esnasında kendinize iyi bakın
Bella’nın karnı çok hızlı büyüyor ve bunun sebebi sürekli yediği cipsler değil. Belli ki bebekler dokuz aylık zaman planına uymuyorlar. Bebek içerde hızla büyürken, Bella yorgun ve bitkin görünüyor. Öyle ki bebeğin içerden Bella’nın hayat enerjisini tüketmek için özel bir çaba sarfettiğini zannedersiniz. Buradan benim çıkardığım ders bir anne adayının kendisine mümkün olan en iyi şekilde bakması gerektiğdir. Gebelik süresince normalden daha fazla vitamin ve proteine ihtiyaç duyarsınız, özellikle doğum anı yaklaşırken iyi beslenmekte fayda vardır.
İçgüdülerinize güvenin
Hamileyken bebeğinize bir şey olduğu endişesine ansızın kapıldığınız oldu mu? Bir annenin sezgilerini açıklamak zordur, çünkü açıklanamayacak kadar güçlüdürler çoğu zaman. Twilight’ın Breaking Dawn – 1 bölümünde Bella’nın doğmamış kızıyla ilgili hisleri son derece iyiydi, asla tuhaf bir yaratık doğuracağını düşünmüyordu. Öyle ki karnındaki bebek için kendi hayatını vermeye hazırdı. Sezgilerine güvendi, doğumu bekledi ve sonunda sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Hasıl-ı kelam: Annelik içgüdüleri, en tuhaf zorlukların bile üstesinden gelir…
Dost mu düşman mı?
Özellikle ergen anneleri, bir ergenle sokağa çıkmanın ne kadar zor olduğunu bilirler. Ergen çocuğunuz sizi demode bir karizma düşmanı olarak görebilir. Dolayısıyla çocuğunuzun kiminle arkadaşlık ettiği önemlidir. Twilight’taki Cullen klanı birbirine sıkı sıkıya bağlı bir grup. Bella’yı kendi ailelerinin bir parçası olarak görmeye karar veriyor ve evlerine davet ediyorlar. Bella’nın babası Charlie kızının kasabadan birileriyle arkadaşlık etmesini önemsiyor ve onu bu konuda cesaretlendiriyor da. Ama sonunda olanları biliyorsunuz, kızı vampire dönüşse de bu klan sayesinde hayatta kalıyor. Dolayısıyla çocuklarınızın arkadaşlık ettiği başka çocukların dövmelerine, piercinglerine vs. dikkat edin, onları tanıyın, mümkünse sevin, ama asla yargılamayın.
Sorunlarıyla başa çıkarken yardım edin
Bir ebeveynin en zor anlarından biri, çocuğunun hayal kırıklığıyla tanıştığı andır. Futbol takımına giremez, ehliyet sınavını geçemez, erkek ya da kız arkadaşından ayrılır vs. Edward, Bella’dan ayrılıp ortadan kaybolduğunda Bella adeta kendini kaybeder ve aylar boyunca içine kapanır. Özellikle bekar bir baba için bu durumda ne yapacağını kestirmek zordur. Tek düşünebildiğiniz bir yol bulup onu üzüntüsünden kurtarmak olacaktır. O yüzden çocuklarınızı bu tür hayal kırıklıkları konusunda birazcık da olsa bilgilendirmek iyidir. Hayal kırıklığıyla baş ederken onu ne kadar sevdiğinizi hissettirmeniz yeterli olur.
Çocuklar hızlı büyür
Elbette hiçbir çocuk Edward ve Bella’nın kızları Renesmee kadar hızlı büyüyemez. Kız birkaç hafta içinde yürümeye ve hatta avlanmaya başladı. İlk doğum gününde 12 yaşında gibi görünüyordu. Bizim çocuklarımız bu kadar hızlı büyümeseler de, yıllar çabuk geçiyor. Hazır henüz büyümemişlerken çocuklarınızın ve ebeveyn olmanın tadını çıkarın.