Hapishanelerde anneleriyle kalan çocuklara dikkat çeken Umutları Ertelen Çocuklar başlıklı fotoğraf projesinin fotoğrafçılarından Serap Borucu hapishanelerdeki özellikle 0-3 yaş arasındaki çocukların yaşamlarının zorluğunu vurguladı.
bianet’e çalışmaları esnasındaki gözlemlerini aktaran Borucu, projenin beş cezaevinde yürütüldüğünü ama en çok Bakırköy Kadın Cezaevi’nde çalıştıklarını söyledi.
Borucu anneleriyle kalan 0-3 yaş çocukların ise kreşe de gitmediğini, sürekli annelerinin yanında, yetişkinlerle birlikte olduklarını hatırlattı.
“İçeriye oyuncak sokmak yasak olduğu için o çocuklar oyuncak görmeden yetişkinlerle büyüyor. Durumları kötü. Ortak koğuşlarda kalıyorlar. Koğuşlardaki koşullar da çocuklara uygun değil. Sigara dumanı, sabaha kadar açık televizyon, vs… Çevreden anneye ciddi baskı var; çocuğun ağlaması ya da yaramazlığı ciddi problem oluşturuyor. Anneler de o nedenle çocuğunu sıkıştırıyor, hatta dışarı göndermekle, kendinden ayırmakla tehdit ediyor. Kısacası çocukların psikolojisini hiç de iyi olduğu söylenemez. Üstelik ayrı yemek de çıkmıyor onlara. Yetişkinlerin yemeklerini yiyorlar.”
Eğitimci sorunu
Bakırköy’deki cezaevinin donanımlı bir kreşe sahip olduğunu söyleyen Borucu’ya göre, hapishanelerdeki 0-6 yaş arasındaki çocukların kreşte her zaman eğitimci bulamamaları sorun oluyor.
“Çocuklar üç yaşından sonra hapishanenin kreşine gidebiliyor. Ancak her zaman eğitimci bulunamıyor. Yazın kreş öğretmeni yok. Dolayısıyla çocuklar her zaman kreşe gidemiyor. Oysa çocukların tek nefes alabildikleri yer kreşler. Biz kreşlerde de çalıştık, anneleriyle de birlikte hapishanede de çalıştık. Bazı çocuklarda o ortamda bulunmasından kaynaklı bir güvensizlik vardı… Sonradan açıldılar.”
Annelerin psikolojisi
Borucu annelerin psikolojilerinde de sorun olduğunu vurguladı.
“Çocukların istemesine rağmen anneler cezaevini kantininden çikolata ya da bisküvi gibi yiyecekleri alamıyor. Çocukların bu kadar basit ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için annelerin psikolojilerinde problemler oluyor.”