Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yürüttüğü “Türkiye’de Aile Yapısı Araştırması”nda Türkiye genelinde toplam 12 bin 56 hane ile anket çalışması yapıldı. Araştırmada bireylerin televizyon izleme alışkanlıklarından kültürel aktivitelere katılımına, alkol kullanımından evlilik kararına kadar birçok durum incelendi, yüzdeye vuruldu. Dev araştırma Türkiye’nin aile yapısının adeta fotoğrafını çekti.
İşte bu araştırmadan öne çıkardıklarımız:

Evlilik:

Araştırmaya katılanların yüzde 44,2’si görücü usulü ve kendi kararıyla ilk evliliğini yaparken, yüzde 38,7’si kendi seçimi ve ailesinin rızasıyla, yüzde 9,4’ü görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan evlenmiş. Rızası dışında görücü usulü evlendirilenlerin oranı 1950’lerde yüzde 29 seviyesindeymiş.

Sonuçlara göre, eş seçiminde kadınlar için öncelik erkeğin işinin olması, erkek içinse kadının daha önce evlenmemiş olması. Ancak eş seçiminde “karşıdakinin gelir seviyesi” yüzde 30,6 ile en son bakılan kriter. İlk sırayı ise “aile yapılarının benzer olması” alıyor.

Sosyal aktiviteler:

Aile üyelerinin birlikte yaptıkları faaliyetlere bakıldığında birici sırada 59,4 ile televizyon izlemek geliyor. Bunu 25,8 ile akraba/ komşu/ arkadaş ziyareti, 21,9 ile alışveriş, 7,2 ile tatil, 6,1 ile dışarıda yemek yemek, 3,2 ile sinema ya da tiyatroya gitmek izliyor. Araştırmaya göre ailelerin 79,6’sı birlikte hiç tiyatro ve sinemaya, 63,3’ü de hiç tatile gitmemiş. Hemen iliştirmek gerekir ki, yine aynı araştırmaya göre, evde tatil ve eğlence konularında karar alırken erkekler baskın.

Katılımcıların yüzde 91,9’u televizyon izlerken, en rahatsız oldukları programların başını yüzde 46,9 ile cinsel içerikli yayınlar çekiyor. En son sırada ise yüzde 9,6 ile reklamlar yer alıyor. Sondan ikinci ise taraflı haber programları! Sanırız bu ikisi artık pek rahatsız olunmayacak kadar kanıksanmışlar. Sinema ve tiyatroya gitme oranlarına yönelik soruya ise yüzde 74,7’si “hiç”, yüzde 22’si “ara sıra”, yüzde 3,3’ü “sık sık” yanıtını vermiş. Geçmiş yıllara oranla sinema ve tiyatroya gitmede artış yaşanırken kenttekilerin kırdakilere, erkeklerin kadınlara, üst sosyoekonomik statüdekilerin alt statüdekilere göre daha sık sinema ve tiyatroya gittikleri tespit edildi.

18 yaş üzeri nüfusun yüzde 68,4’ünün spor yapma alışkanlığı bulunmadığı da başka ilginç bir sonuç. Kenttekiler kırdakilere, erkekler kadınlara, üst sosyoekonomik statüdekiler alt statüdekilere göre daha sık spor yapıyor.

Çocuklar:

Şartların uygun olması halinde, bireylerin yüzde 35,6’sı iki, yüzde 32,6’sı da üç çocuk istiyor. Çocuğu olanlar arasında ortalama alındığındaysa, bu sayı 3,17 olarak çıkıyor. Çocuklarla ilgili konularda yüzde 69,4 oranında erkek, yüzde 85,6 oranında kadınların kararı etkili oluyor. Araştırmada aileler ve çocuklar arasında siyasi görüş, geleneklere bağlılık ile okul ve meslek seçimi konularında ise hiç tartışma yaşanmadığı belirtiliyor.

İnternet:

Evlerin yüzde 34,2’sinde internet var. Kadınların yüzde 73,7’si ve erkeklerin yüzde 56,9’u interneti hiç kullanmıyor.

Boşanma:

Ya peki boşanmalarda durum nasıl? Genel kanının aksine boşanmada ilk sıralarda, dayak, aldatma, ekonomik yokluk yer almıyor. Yüzde 27,3’lük oranla “eşlerin birbirine ilgisizlik ve sorumsuzluğu” boşanma nedenlerinde açık ara başı çekiyor.

Eşleriyle sorun yaşayanların 62,8’i kimseden destek almadığını belirtirken, sadece yüzde 2,7’si uzman kişi veya kurumlardan yardım aldıklarını söylemiş. Yardım alınan kişilerin arasında aile büyükleri ilk sırada yer alıyor.

Gece Hayatı:

Katılımcıların yüzde 93,8’i bar, gece kulübü gibi yerlere gitme alışkanlıklarının bulunmadığını bildirmiş. Ara sıra gidenler yüzde 5,2, sık sık gidenlerin oranı yüzde 1. Bu tür yerlere sık sık gidenlerin çoğunluğunu erkekler oluşturuyor.

Alkol kullanma alışkanlıklarına bakıldığında ise katılımcıların yüzde 82,5’i hiç alkol kullanmadığını belirtmiş. Her gün kullananların oranı binde 6, haftada 1-2 gün kullananların oranı yüzde 2, ayda birkaç kez kullananların oranı yüzde 3,5, sadece özel günlerde alkollü içki kullananların oranı yüzde 7,4, “kullanıyordum, bıraktım” diyenlerin oranı ise yüzde 4.

Sigara kullanımına yönelik de katılımcıların yüzde 26,3’ü her gün, yüzde 5,3’ü ara sıra içtiğini, yüzde 57’si hiç kullanmadığını, yüzde 11,3’ü de “İçiyorum, bıraktım” şeklinde cevap vermiş.

Geleceğe bakış:

Araştırmada yaşlılık dönemi yaşam tercihlerine ilişkin sorular da sorulmuş. Katılanların 34,7’si bir fikri olmadığını belirtirken, yüzde 29’u “Oğlumun yanında kalırım”, yüzde 18,2’si “Evimde bakım hizmeti alırım”, yüzde 10,2’si “Kızımın yanında kalırım”, yüzde 9’u ise “Huzurevine giderim” yanıtını vermiş. Mutluluk algısının da belirlendiği araştırmada, katılımcıların yüzde 59,6’sı “mutlu’, yüzde 17’si “çok mutlu”, yüzde 20,5’i “orta”, yüzde 2,4’ü “mutsuz”, binde 4’ü “çok mutsuz” olduğunu bildirdi. Araştırmada, kırdakilerin kenttekilere, erkeklerin kadınlara, üst sosyoekonomik statüdekilerin de alttakilere oranla daha mutlu olduğu görülmüş

Takdir sizin.