Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güneş, anne ve babaların “Çocuklar okul döneminde çok yoruldular. Yaz tatilinin tadını çıkarmaları için serbest bırakalım mı, onları kurslara gönderelim mi? Zihni yorulur mu?” gibi sorular sorduğunu anlattı.
Ülkede son yıllarda uygulanan eğitim anlayışının öğrencilerin dil, zihin, sosyal ve duygusal becerilerini üst düzeyde geliştirmeyi, öğrenen ve kendini yöneten bireyler olmayı ve bilgi tüketme yerine bilgi üretmeyi öngördüğünü ifade eden Güneş, şöyle konuştu:
“Geleceğin insanı öğrenen birey olmak zorundadır. Yaz tatili ‘eğlenme, dinlenme, çeşitli etkinliklere katılma, aile ve arkadaşlarla daha fazla zaman geçirmek’ demektir. Çocuklar, tatilde bir taraftan eğlenmeli ve dinlenmeli, bir taraftan da dil, zihin, sosyal ve duygusal gelişimlerini sürdürmelidir.
90 gün süren yaz tatilinde hiçbir etkinlik yapmayan çocuk, okula başladığında derslere uyum sağlamada güçlük çeker. Bu nedenle ‘Çocuklarımız zaten okulda yoruldu’ demeden, onları yaz tatilinde eğitici etkinliklere yönlendirmek ve çeşitli seçenekler sunmak gereklidir.
Yaz boyunca çocuklar serbest bırakılarak, şiddet içerikli, önemsiz ve eğitici olmayan televizyon programlarını izleme, bilgisayar oyunlarını oynama ve amaçsız sokakta gezme durumunda bırakılmamalıdır. Aileler gerektiğinde çocuklarıyla tatil programı yapabilir. Programda dinlenme ve eğlenmenin yanında başarısız olunan derslerle ilgili çalışmalara ve eğitici etkinliklere yer verilmelidir.”
“Beynimiz kullandıkça gelişir, kullanmadıkça körelir”
Yaz tatillerinde çocukların spor, müzik, sanat ve dini konularda ihtiyaç ve düzeylerine göre çeşitli kurslara yönlendirilebileceğini aktaran Güneş, onların bu kurslarda çeşitli bilgi ve becerilerini geliştirmenin yanında sosyal kurallara uymayı, uyumlu olmayı, yardımlaşmayı öğrenip arkadaşlığı güçlendirebileceğini vurguladı.
Güneş, insan beyninin “Kullandıkça gelişir, kullanmadıkça körelir” ilkesine göre çalıştığının altını çizerek, şöyle devam etti: “Beynimizde ortalama 100 milyar nöron vardır. Nöronlar dışarıdan gelen uyarıcıların tekrar edilmesiyle harekete geçmekte ve gelişmektedir. Uygun uyarıcıların olmaması nöronlar arasında bağ kurulmamasına ve bazılarının körelmesine neden olmaktadır. Zihni geliştirmek için çeşitli etkinliklere katılmak gereklidir. Araştırmalar eğitici ortamların, etkinliklerin ve kitapların insan beynine doğrudan katkı sağladığını ve geliştirdiğini göstermektedir. Yine araştırmalara göre çalışmayanların beyni daha çok ve çabuk yorulmaktadır.”