Biliyor musunuz “Canavarlar Kedilerden Korkar”mış.
Her bir canavara karşı bir kedi besleyerek başlayabiliriz. Özellikle de yaz sıcaklarının başladığı şu günlerde. Evde, sokakta, ofiste, park ve bahçelerde, apartman girişlerinde, anneden gizlenen karton kutularda. Biliyorum, canavarlar o kadar çok ki işte bu yüzden devlet kedilerinde aile planlamasına karışmadan hızla çoğalmaları lazım. Bakmak, beslemek, büyütmek sevmek demektir çünkü. Canavarlar da sevmeyi sevmediğine göre, evet sanırım kediler bizi kurtarabilir! Sevmek anlamak ister, dinlemek ister, sabır ister, sevdiğinin iyiliğini, güzelliğini ister… Her türlü dikta ise canavarlara özgüdür ve içinde sevgiden eser yoktur. Belki canavarlarla savaşacak kadar güçlü değiliz ya da kendimizi öyle sanıyoruz ama yine de bir şeyler yapmalıyız! Yasa çıkınca kürtaj bitmeyecek. Parası olan bilmem ne turizmin vip hizmetleriyle yurtdışına kürtaj turuna götürülecek. Ya gücü yetmeyen? Geçmiş dönem dizilerinde oturup ağladığımız sahnelerdeki gibi şişlere, tellere mi emanet edecek rahmini? Yarın yasa dışı yollardan kürtaj olduğu için hayatını kaybeden, tecavüzcüsüyle evlendirilmeye zorlanan, zorla gebe bırakılan, bir daha istese de çocuk sahibi olamayacak kadınları duyacağız. Yetiştirme yurtlarında devletin büyüttüğü istenmeyen, mutsuz, ailesiz, sevgisiz ve kim ne derse desin yufka yüreğini çokan unutan toplumumuzun dışladığı piç damgasını boynuna astığı çocuklar olacak… Alınan “tüm önlem ve korumalara rağmen” büyük ihtimalle o yurtlarda şiddet ya da tacize uğrayacaklar. Tabii bunları aşıp büyüyebilirlerse kendilerini yıllarca büyüten devletlerine karşı borçlarını ödeyecekler. Kimisi ucuz iş gücü olacak, kimisi sınır boylarında paramparça… Spermlerini savururken senin işin doğurmak diyen adamlar olacak. Sorarım size şimdi; sevgi bunun neresinde? Devlet mi bizi daha çok sevecek, o adamlar mı?
Bugünkü konuğumuz hem yazıp hem çizdiği “Canavarlar Kedilerden Korkar” adlı müthiş öyküsüyle Marjane Satrapi… Bazılarımız için bu isim hiç de yabancı değil. Marjane, İran’da, İslam Cumhuriyeti devriminden önce sosyalist bir ailenin çocuğu olarak doğuyor. Oradaki Fransız okuluna gidiyor ve okul yıllarında Şah’ın düşüşü, Ayetullah Humeyni rejimi ve İran-Irak savaşının ilk yılları gibi önemli politik olaylara tanıklık ediyor. 1983 yılında 14 yaşındayken ailesi tarafından rejimden kaçması için Viyana’ya gönderiliyor ve ilerleyen yıllarda benim de kendisini tanıma şansına eriştiğim kendi hikâyesini anlattığı çok satan çizgi romanı Persepolis’i sinemaya uyarlayarak bir animasyona imza atıyor. Evet Marjane, o Marjane.
Canavarlar Kedilerden Korkar, 3-7 yaş arası çocukların ve tabii ki kitap kurtlarının severek okuyacakları bir öykü. 23 sayfadan oluşuyor. Karton kapak ve kuşe kağıda basım. Marsık Yayıncılık tarafından basılan kitabı dilimize çeviren isim Emrah Kolukısaoğlu. Bu kitap bana bir anımı hatırlattı… Uzunca bir zaman önce çevremdeki ufaklıklardan biri canavara canavlar demişti, canavarın canavlardan gelip gelmediğini çok düşünmüş, çok konuşmuştuk. Neden olmasındı. O günden beri benim için kurabiye canavarı hariç, Canavar=Canavlar
Hikâyemiz, Mari adlı küçük bir kızın odasına gelen gecenin üç canavarına karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Mari de tüm çocuklar gibi gündüz daha doğrusu hava aydınlıkken neşe içinde oyunlar oynar. Ama gece olup da yatağına yattı mı başına üşüşen ve kocaman gözlü bu güzel kızı uyutmayan canavarlar var. Önceleri bu canavarları alt edemeyeceğini düşünen Mari, onların karanlığı sevdiğini fark edince bir makasla Ay’ı gökyüzünden kesip bir kafesin içine koyarak odasına götürüyor. Böylece odası hep ışıl ışıl aydınlık oluyor ve canavarlar uğrayamıyor. Ama Ay’sız kalan gökyüzü kimileri için tehlikeli haller almaya başlıyor. Birbirlerine çarptıkları için kafaları yarılan, patilerini yaralayan onlarca kedi hastanelere akın ediyor. Bir de bu durumdan kendilerine pay çıkaran lağımların karanlığına alışan sıçanlar var. Baş düşmanları kediler karanlıkta sokağa çıkamayınca meydan onlara kalıyor. Mutsuz kediler krallarından yardım istiyor, canavarların kedilerden de korktuğunu söyleyen kedi kralı küçük kızı ikna etmek istiyor…Peki ama Mari bu duruma ne diyecek? Ay’ı tekrar gökyüzüne verecek mi?
Çizimleri de çok keyifli olan Canavarlar Kedilerden Korkar tez zamanda Bacaksız’ın kitaplığındaki yerini alsın bence… Severek okuyacaklarından eminim. Canavarlara ve onlar gibi karanlığa alışmış sıçanlara inat aydınlığın bekçisi kedilere selam olsun! Canavarlarla mücade için insan olmak yetmez, yetmiyor bazen! Supercat, supercat olmak lazım bazen!