Sizlere yalan söylüyorlar. Çocuklarınızın iyiliği için çalıştıklarını söyleyen insanlar onların hayatlarını riske atıyor.
Kızamığın ölümcül bir hastalık olmadığını söylüyorlar.
Ama öyle.
Çiçek hastalığının abartılacak bir şey olmadığını söylüyorlar.
Ama olabilir.
Gribin tehlikeli olmadığını söylüyorlar.
Ama tehlikeli.
Her yıl 3 milyon çocuk aşılar sayesinde kurtuluyor ve her yıl 2 milyon çocuk aşı ile önlenebilen hastalıklar nedeniyle ölüyor.
Aşıların hastalığı önlemede etkili olmadığını söylüyorlar.
Ama yanılıyorlar.
Aşıların titizlikle test edilmediğini söylüyorlar. Ancak aslında aşılar herhangi bir ilaçtan daha çok teste tabi tutuluyor.
Kabakulak aşısının otizme neden olduğunu söylüyorlar. Fakat hiç de öyle değil. (Aşıların otizme sebep olup olmadığı araştırıldı, aşıların otizme sebep olmadığı kanıtlandı.)
Aşıların içerisindeki thimeresolun otizme neden olduğu söyleniyor. Fakat 2001 yılından beri çoğu aşıda thimeresol bulunmuyor.
Aşılarda bulunan alüminyumun çocuklar için zararlı olduğunu söylüyorlar. Fakat aslında aşılarla vücuda giren alüminyumun çocuğun anne sütüyle birlikte aldığı alüminyumdan daha az olduğu bilinmiyor.
Diğer insanların çocukları aşılandığı takdirde, kendi çocuklarının aşılanmasına gerek olmadığını söylüyorlar. Bu, şimdiye kadar duyduğum en aşağılık argümanlardan biri. Her şeyden önce, aşılar her zaman yüzde yüz etkili değildir, bu yüzden bir hastalığa maruz kalması durumunda aşılanmış çocuğun enfekte olma ihtimali her zaman vardır. Bulaşıcı hastalıklara karşı çocuklarına aşı yaptırmayan insanlar hem kendi çocuklarını aynı zamanda da diğer insanların çocuklarını riske sokmaktadırlar.
Onlar, ‘doğal’, “alternatif” yönetemlerin bilime dayalı tıptan daha yararlı olduğunu söylüyorlar. Fakat değil.
Tek bir gerçek var; o da aşının toplum sağlığı için çok büyük bir gelişme olduğu ve çocuğunuzu korumada en önemli buluşlardan biri olduğu gerçeği.
Peki size neden yalan söylüyorlar? Bazıları bunu kendi çıkarları için yapıyor, bilime dayalı tıptan korkmanızı sağlayarak kendi alternatif ilaçlarını satmaya çalışıyorlar.
Vereceğim mesaj, tek bir açıdan aşı karşıtı aktivistler ile aynı olacak: Kendinizi eğitin. Bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığını öğrenin. Aşılardan önce hastalığın geçmişi hakkında okumalar yapın ve çocuk felci, kızamık ve diğer hastalıkların önlenemediği zamanlarda büyüyen yaşlı insanlarla konuşun. Aşıların nasıl geliştirildiğini okuyun.
Kimseye, hatta bana bile güvenmeyin. Bu konuda yazılmış akademik ve bilimsel makaleleri okuyun. Bir ebeveyn olarak bunu çocuğunuza borçlusunuz. Aşılardan değil, aşılar olmadığında olabileceklerden korkun.
***
Dr. Jennifer Raff’ın “Dear parents, you are being lied to” başlıklı yazısı özetlenerek çevrilmiştir.