Kavanoz, kavanoz değil de Ayşe, Mehmet gibi insan olsaydı, herhalde kendine edilen laflardan küslük çekişirdi. Kavanoz dipli dünya, kavanoz içi kadar, bi küçücük kavanoz … Allah’tan değil ve alınganlık etmiyor. Bu çiçeklere bir dünya sağlayan kavanozlara iade-i itibar yazısıdır.
Şimdi adını söyleyince siz de hak vereceksiniz, çok havalı: Terrarium. Manası da şu; kavanoza çiçek koyuyorsunuz büyüyor. “Benim evimde en güzel çiçek bile iki günde solar” diyenler için ideal bir çiçek bakma yöntemi.
Öncesinde iyi bir hazırlık yaparsanız, kendi kendine bir sistem tutturacak terrariumları uzun süre (mesela 1 yıl) dokunmadan öylece bırakabilirsiniz.
Gerekli olan malzemeler, bir cam kavanoz. Kapaklı, kapaksız, büyük, küçük, yuvarlak, kare, üçgen, beşgen. Seçim size ve zevkinize göre. Büyütmek istediğiniz çiçek de öyle. Terrariumda en rahat büyüyen çiçekler fittonia, sellaginella, afrika menekşesi, telgraf çiçeği adıyla da bilinen tradescantia türleri, maranta veyahut dua çiçeği; uyku çiçeği ya da yonca olarak tanınan oxalis, annenizin araç saçı diye çağırdığı soleirolia ve niye öyle dendiğini hiç anlamadığımız aşk merdiveni… Bunların hepsi olur. Ama mesela seçiminiz araç saçı, menekşe, uyku çiçeğiyse bunlar küçük kavanozları; aşk merdiveni, dua çiçeği ya da telgrafsa büyük kavanozları kullanmalısınız.
Şimdi çiçekler tamam, kavanoz da. Şöyle düşünün, siz bir kavanoz içinde kendi iklimi olan bir dünya oluşturmaya çalışıyorsunuz. Önce kavanozu sıcak suyla yıkayın ve iyice kurulayın. Böylece hem mikroplardan arındırmış, hem de dışarıdan bakınca pürüzsüz bir yüzey kazandırmış olacaksınız.
Rahatlıkla balık satan dükkanlarda bulabileceğiniz akvaryum çakılı ve kömür tozu da olsun elinizin altında. Kömür tozu kavanozun içindeki rutubet dengesini sağlayacağı için önemli. Bir de torfa ihtiyacınız var. Alta çakılları yayın, üzerine bir santim kadar kömür tozu, en üste torf. Torf hepsinden kalın olmalı bitkilerinizi ona ekeceksiniz çünkü. Sonra zevkinize göre bitkileri ektikten sonra –kavanoz çok küçükse şiş, bıçak gibi yardımcılar kullanabilirsiniz- yine zevkinize göre irili ufaklı çakıl taşlarını son katmana yerleştirebilirsiniz. İlle tek bir bitki türü seçmenize gerek yok. Amma ilk kez yapacaksınız, deneme için arapsaçı, fittonia gibi türleri seçmenizde fayda var. Baktınız oluyor, çeşit sizin terrarium sizin. Terrarium tabanına çakıl taşı yanında yine yosun türleri de döşeyebilirsiniz (Yosunu ağaç gövdesinden tut da kaya ovuğuna kadar her yerde bulmak mümkün). Toprağınız kuruysa su püskürtün –hayır su vermeyin, su püskürtün sadece- kalan toprak çapaklarını temizleyin, en sonunda kapağı kapatın. İşiniz bitti.
Ertesi gün, kavanozda su damlacıkları göreceksin, şaşırma! Bu artık bir yağmur ormanı iklimine kavuşmuş terrarium belirtisi. Kapağı açın, azcık hava girsin içeri, damlacıklar kaybolsun. Eğer yerini de beğendiyse, artık size ihtiyaç duymadan yaşayabilecek çiçekleriniz var. Afrika menekşesi ektiyseniz arada solan çiçeklerini toplayın, terrarium ormana dönüştüğünde küçük bir budama yapın, içi nemlendikçe kapağı aralayın ve arada kavanozun yosunlanan yüzeyini usulca silin tabii. O kadar da bir şey yapmayın demiyorum.
Terrarium aynı zamanda çiçek köklendirmek için de iyi bir durak. Çiçekleri önce burada kökleyin sonra yeni yerine ekebilirsiniz.
Ne diyor Küçük Prens’in nazlı çiçeği?
“Akşama beni cam bir korunakla kapatmanı istiyorum. Burası çok soğuk bir yer. Ve oldukça da rahatsız. Benim geldiğim yerde…”
Terrariumdaki bütün çiçeklerin atasını o gezegenin yalnız çiçeğine bağlar, kaçarım.