Savaşın mağduru çoktur; ama sanıyoruz her savaşın en büyük mağdurları çocuklar ve kadınlar oluyor. CNN International’da yayınlanan bir insan hikayesi, tüm savaş bölgelerinde binlerce benzerine rastlanan dramlardan sadece biri. Her biri kadar gerçek, her biri kadar acıtıcı. Savaşa dair görüş bildirmeden önce, savaşların yarattığı trajedileri görebilmek için de bir pencere belki.
40 yaşındaki Umm Al’aa, İŞİD terör örgütü tarafından kaçırılıp, onlara esir düştüğünde hem çocukları hem de torunları olan bir kadındı. Bir buçuk yıllık esaret döneminin sonunda ise, torunlarından daha küçük çocuğu olan bir kadın olarak ayrıldı o cehennemden. Zira, bir İŞİD militanının tecavüzüne uğrayıp, hamile kalmış ve çocuğunu doğurmuştu.
“Umm Al’aa”, bir rumuz. CNN muhabiri Arwa Damon’ın, hikayesini dinlediği kadının gerçek adını kullanmamasının ardında onu koruma çabası var. Çünkü her ne kadar esir kampından kurtulmuş olsa da tehdit bitmiş değil. Toplumsal baskı da cabası.
Musul’daki komşularının İŞİD sempatizanı olduğunu söyleyen Umm Al’aa, kendisinin ve ailesinin bu örgüte biat etmediğini söyleyerek başlıyor söze. Bu nedenle, İŞİD militanlarının sık sık evlerine gelip, kendilerini tehdit ettiğini ifade eden Umm Al’aa sonrasını şöyle anlatıyor: “Bir gün kızımı darp ettiler. Başörtüsünü ve kıyafetlerini parçaladılar ve ona tecavüz etmeye kalktılar.”
Grubun başındaki kişinin buna izin vermemesi sayesinde küçük kızının kurtulduğunu söyleyen Umm Al’aa, birkaç gün sonra kendisi marketteyken aynı grubun gelip, kendisini kaçırdığını söylüyor. Kızı kurtulmuş olabilir ama ne yazık ki Umm Al’aa kurtulamıyor bu felaketten. “Sen artık bizim kölemizsin” dediklerini aktaran Umm Al’aa’nın sonraki bir yılı aşkın zamanı, kendi deyimiyle “ölü biri gibi” geçiyor.
Esaretinin sonlarına doğru bir İŞİD militanının şiddetine ve tecavüzüne uğrayan Umm Al’aa, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Direnmeye çalıştım. Çok ağladım. Çok acı çektim, çok dövüldüm ama hiçbir şey gelmedi elimden.”
Serbest kalma sürecinde, hamile olduğunu anlayan Umm Al’aa, doğan oğluna Muhammed adını veriyor; salı günü Musul’un doğusunda İŞİD ile koalisyon güçleri arasındaki çatışmalarda hayatını kaybeden eşinin adını yani. Ondan bahsederken “Onunla ilgili hatırladığım en güzel şey, beni ne kadar çok sevdiği ve bana ne kadar çok saygı gösterdiği” diyor Umm Al’aa ve ekliyor: “Evet fakirdik ama mutluyduk.”
Esir düşen, şiddete ve tecavüze uğrayan tecavüze uğrayan, üzerine çok sevdiği eşini kaybeden Umm Al’aa artık çocuklarıyla yalnız. Ailenin en yeni üyesi oğlundan bahsederken “Babasının kim olduğunu ona söylemeyeceğim” diyor; “O benim oğlum, İŞİD’in değil.”
Kaynak: CNN.com
Video söyleşiyi şu linkten izleyebilirsiniz.