Yaşam kaynaklarımızdan biri olan güneşin de doğal olarak vücudumuza olumsuz ve olumlu etkileri vardır. Özellikle son yıllarda ozon tabakasının incelmesi nedeniyle, olumsuz etkileri daha çok konuşulmaya başlanmıştır. Ancak yararlarının gözardı edilmemesi, olumlu etkilerinden maksimum fayda sağlanması konusunda bilinçlenmemiz sağlığımız ve yaşam konforumuz için önemlidir.
Güneş, insanlar ve doğadaki tüm hayvanlar için önemli bir D vitamini kaynağıdır. Gıda ve ilaç olarak aldığımız D vitamininden çok daha değerlidir. Gün ışığı, bulutlar nedeniyle güneş görünmese de D vitamini kaynağı olarak işe yarar. Ancak ev veya bina içerisindeyken, camın arkasındaki güneşin hiç bir olumlu etkisi yoktur. D vitamini özellikle çocukların büyüme döneminde, kemik gelişimleri için mutlaka gereklidir. Bu nedenle eksikliği ciddi gelişme geriliğine yol açar. Bunun yanında, tüm yaş guruplarında D vitamini vücudumuzun enfeksiyonlara karşı direncini arttırır. Bu nedenle, özellikle çocuklar olmak üzere, günün en az 1-2 saatini dışarıda geçirmeye çalışmak insan sağlığı için vazgeçilmemesi gereken koşullardan olmalıdır. Güneş için doğal olarak en iyi zamanlar ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Yaz dönemi ise özellikle ülkemizde güneşin, olumsuz etkilerini en çok gösterdiği dönemdir. Güneş ışınlarının yeryüzüne dik olarak geldiği bu mevsimde olumsuz etkileri karşımıza çıkar. Gereksiz yere uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak deride ciddi boyutlarda oluşabilecek yanıklara neden olabildiği gibi, vücutta sıvı ve tuz kaybı, vücut ısısının yükselmesi nedeniyle hayatı tehdit edici sonuçlara neden olabilir. Özellikle çocuklarda bu durumlar deri tabakalarının ince olması ve sıvı-tuz kayıplarına, dayanıklılıklarının zayıf olması nedeniyle, daha sık görülebilir.
Ülkemizde mayıs sonundan itibaren güneş ışınlarının olumsuz etkileri belirgin olamaya başlar. Bu nedenle eylül ayı başlarına kadar doğru olan çocuklarımızı ve tabii ki kendimizi 10.00-17.00 arasında güneş ışınlarından korumamızdır. Bu saatler arasında mutlak gölgede kalmalıyız. Örneğin kumsalda ve beton bir alanda 2mt. çapındaki bir şemsiyenin altı mutlak gölge değildir. Geniş gölge alanlar oluşturan ağaçlar, verandalar uygun açık alanlardır. Bu koşullar sağlanamıyorsa kapalı ve serin alanlar tercih edilmelidir. Kapalı alanlarda gerektiğinde klima kullanmanın, sık sık oda havasını değiştirmek koşuluyla sakıncası yoktur.
Güneş ışınlarının yoğun olduğu aylarda çocuklarımızın cildinin korumanın en iyi yolu 10.00-17.00 arası ondan uzak durmaktır. Özellikle vücut ve beyin büyümesinin hızlı olduğu üç yaşından önce çocuklara güneş kremi sürülmemelidir. Kullandığımız her krem çocuğumuzun ince cildinden emilir ve büyümekte olan organlarında olumsuz bir yapı taşı olarak yerini alabilir. Bu nedenle çocuğumuzun büyüme döneminde beslenmelerine gösterdiğimiz önemi, cilt bakımına da göstermeliyiz. Üç yaşından büyük çocuklarda da amaç güneş kremini sürüp rahat etmek değil, daha az güneşte kalıp krem sürmemeye çalışmak olmalıdır.
Cilt bakımına özen göstermek derken? Yazıda bazı konular açık kalmış. 10-17 saatleri dışında yaz aylarında çocuklarımızı güneşe çıkarırsak, illa ki plajda olmamız gerekmez, güneş kremi sürmeyecek miyiz? Kızım 3 yaşını geçti ve Antalya’nın güneşine maruz kalacaksa, güneş kremi kullanıyorum. Çocukların hem D vitamini almalarını sağlayacak hem de zararlarından koruyacak en uygun yöntem nedir?
10-17 saatleri dışında açık alanda kalabillirsiniz, krem kullanmayın
Yazin 10-17 arasinda bebegimizi disari cikarmak zorunda kalirsak ve bahsettiginiz alanlar etrafta mevcut degilse, o zaman onerebileceginiz birsey var mi?
Tesekkurler
işime yaradı