Otizm bir ruh hastalığı veya hastalık değildir
Otizmin bir akıl hastalığı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama elbette düşündüğünüz gibi değil. Otizm, gelişimsel bir durumdur; embriyonik ve fetal gelişim sırasında beynin nasıl şekillendiğine bağlı olarak gelişmektedir.
Otizm, bir engellilik durumu değildir.
Engellilik veya herhangi bir hastalık durumunda kullandığımız kelimeler önemlidir. Genelde altın kural, kişiyi engelleyen durumun kişiden önce kullanılmasında yatar. Örneğin, şeker hastası kişiler için “şeker hastalığı olan insanlar” öbeğini kullanmak daha uygundur. Fakat, gelişimsel ve beyin ile ilgili durumlar çoğu zaman bu kullanımın dışına çıkar ve yanıltıcı olabilir.
Francis Crick’e göre, beynin kişiyle bütünleştiği düşünüldüğü takdirde, beyinle ilgili durumları kişiden ayırmak ne kadar doğrudur?
Birçok kişi “otizmli kişi” tamlamasını kullanır ama çoğu otizmli aktiviste göre, bu gibi deyimler “beyinli insan” demek kadar saçmadır. Onlara göre, otizm ve beyin bir bütündür ve aynıdır. Elbette, her otizmli bireyin kullanım tercihi farklıdır.
Otizm, çocukluğa özgü bir durum değildir.
Çalışmaların çoğu otizmi çocukluğa özgü bir durum olarak görüyor. Yetişkin tabanlı araştırmalar ile çocuk odaklı çalışmalar kıyaslandığında, otizmin çocuklarda yaklaşık üç kat daha fazla görüldüğü belirlenmiş; fakat durum hiç de öyle değil. Otizm, sadece çocuklukta görülmez; ömür boyu sürer.
Otizmli yetişkinler, sağlık hizmetlerine ulaşmak, iş sahibi ve görünür olmak için daha çok mücadele eder.
Araştırmalar, otizmli yetişkinlerin işsizlik oranının genel nüfusa göre daha yüksek olduğunu gösteriyor. Daha erken hayatını kaybeden otizmli insanlar, ömürlerini doğru tanı ve ihtiyaç duydukları yardımları almak için çabalarken geçiriyorlar.
Otizm bir engel içerir, fakat bu engel, daha çok uyumsuz ve müdahaleci bir çevreden kaynaklanır.
Otizmli insanlar otizmli olmayan insanların dünyasında nerede ve ne zaman bu engeli hissettiğini size söyleyecektir. Bahsettiğimiz bu engel, genelde otizmli ve otizmli olmayan bireyler arasındaki iletişim kopukluklarından kaynaklanır. Engelin hissedildiği bir diğer alanda ise, otizmli bireylerin karşılaştığı müdahalelerin destekleyici ve yardımcı olmaktan ziyade baskılayıcı ve zararlı olduğu görülür.
Otizmin engeli, büyük ölçüde otizmli kişilerin otizmli olmayan bireylerle iletişim kopukluğudur.
Otizmli ve özellikle konuşmayan otizmli insanlar için en büyük sorun, otizmli olmayan bireylerin onların ihtiyaçlarını, duygularını, düşüncelerini anlamamasından kaynaklanır. Otizmli bireyler, otizmli olmayan insanlarla iletişim kurmak için jest ve ekolalik cümle dağarcıklarını geliştirebilirken, otizmli olmayan bireyler de bu iletişim kopukluğunu ortadan kaldırmak için çabaladığında iki insan arasında bir köprünün kurulması kaçınılmazdır.