Anne olduktan sonra emzirme tartışmalarında da taraf olan Alanis Morissette, emzirmenin çocuğun cinsel gelişimi açısından zararlı olduğunu iddia edenlere inanmıyor. Bu tartışmanın Amerikan toplumunun travmatik yapısını gösterdiğini düşünen Alanis, her şeye rağmen gelecekten umutlu.

Alanis Morisesette kadın olmaktan her zamankinden çok mutluluk duyuyor ve bu hissiyatını son albümü “Havoc and Bright Lights”ta (Yıkım ve Parlak Işıklar) yansıtıyor.

Bugünün kültürel ortamını aktivist bir kadın olarak değerlendirirken şunları söylüyor Morisette: “Kadın düşmanı, şoven, babaerkil havadan, güçlü kadını takdir eden başka bir atmosfere doğru küçük adımlarla yürüyoruz. Bu yeni iklimin farkındayım, görüyorum ki kadınlar bundan 10 yıl öncesine göre daha çok seviliyor, saygı duyuluyor ve onurlandırılıyorlar.”

Öyle anlaşılıyor ki Morissette’in bu düşüncesi, anne olarak üstlendiği rolün farkındalılığıyla da ilgili. Alanis ve eşi Soul Eye’ın oğulları Ever, 2010 yılının Aralık ayında dünyaya geldi. Grammy ödüllü şarkıcı, ebeveyn olmanın hem kalbi hem de zihni uyarıcı bir etkisi olduğunu söylüyor. “Bunu hep istemiştim” diyor Alanis, “Ama bu kadar büyük bir iyileştirici güce sahip olabileceğini hayal bile edemezdim.”

Alanis, “attachment parenting” (ilgili ebeveynlik) felsefesini takip ettiğini ifade ediyor oğluyla ilişkilerinde. Bu fesefe çocukların kendiliklerinden vazgeçene kadar emzirilmeleri gerektiğini söylüyor ki bu neredeyse 4-5 yaşlarına kadar emzirmeyi öneriyor. Ancak çocukların bu yaşlara kadar emzirilmeleri kimi çevrelerde hoş karşılanmıyor. Bu konuda AP’nin sorularını cevaplarken şunları söylüyor Alanis Morissette:

AP: Şimdi bir aileniz var. Bu sizin için nasıl bir deneyim?

Alanis: Kocam için bir albüm yapmıştım “Til you”. Bu albümde benimle aşağı yukarı aynı şeylere değer veren biriyle karşılaşmanın ve yaşamanın ne kadar heyecan verici bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyordum. Şarkılardan birinde koroyla birlikte söylediğim bir dize var, diyorum ki kendime bakmadan, kocama ve oğluma bakamam. Bir anne olduğumdan bu yana kendimle, her zamankinden çok daha fazla ilgiliyim.

AP: Bunu nasıl farkettin?

Alanis: Bunu lohusalık dönemimde farkettim. Çünkü oğlumu emziremeyecek, evliliğime sahip çıkamayacak durumdaydım. Derken kendimi nasıl iyileştireceğimi ve iyi olduğum müddetçe ilişkilerimi de sağlam tutabileceğimi öğrendim.

AP: “İlgili ebeveynlik” felsefesi etrafındaki tartışmalara ne diyorsunuz?

Morisette: Bazı insanların bu felsefeyi neden yargılayıcı ve korkunç olarak nitelendirdiklerini anlamakta zorluk çekiyorum? Nedir bu kadar tartışılan? Cinsellik anlamında mı uygunsuz buluyorlar? Çocuğunuzla ilişkilerinizde sürekli duvarlarınız mı olmalı? Bunda bu kadar nefret edecek ne var? Bütün bu tartışmalar bir yanıyla üzücü, bir yanıyla aydınlatıcı. Amerikalıların yakın ilişkiler kurmak konusunda ne kadar travmatik bir deneyime sahip olduklarını gösteriyor. Her dokunuşta ürkütücü bir taraf buluyorlar. Bu da ne kadar dokunmasız ve dokunulmaz bir toplum olduğumuzu gösteriyor. Emzirmede cinsel bir şeyler aranıyor. Bu anneyle çocuğun karşılıklı olarak beslenmesinden ve yakınlığından başka bir şey değil.

AP: Peki bu anlayışla çocuğunuzu büyütürken gelecekten umduğunuz ne?

Morissette: Bence çocukların ihtiyaçlarını nasıl gidereceğimizle ilgili geleneksel teoriler çocukların bağımsız bireyler olmasını engelliyor, şeklindeki teorinin kendisinde bir yanlışlık var. Hayatlarının bu ilk evresinde ihtiyaçları ne kadar doğru düzgün bir şekilde karşılanırsa, çocuklar büyüdüklerinde o kadar bağımsız oluyorlar. Çünkü güvenli bir ilişkinin ne demek olduğunu öğreniyorlar. Kendi başlarına hayatta kalmanın değerini fark ediyorlar. Çocuk ihtiyacı olduğunda güvenebileceği birilerinin var olduğunu düşünerek daha da bağımsızlaşıyor. Bunun aksini söyleyenler ise pop psikoloji yazarları.

AP: Sürekli sosyal medyadasınız, sosyal medya bağımlısı mısınız?

Morissette: Hayır, ama ilham verici olduğunu düşünüyorum. Benim için oradaki asıl zorluk, şunu web siteme mi koymalıyım yoksa tweetlemeli miyim sorusunun cevabı… Buna da genellikle, canım ne isterse onu yaparak cevap veriyorum.

AP: Sosyal medyanın bugün nerede olduğunu düşününce, 15 yıl sonra oğlunuz büyüdüğünde olabilecekler sizi heyecanlandırıyor mu?

Morissette: Bu da hakikaten zor bir soru. Geçenlerde bir lokantaya gittik. Masalar birer laptoptu aslında. Ekrandaki resimlere dokunarak siparişinizi veriyorsunuz. Bu, bizim içine doğduğumuz medeniyet değil.

AP: Kendi eski videolarınızı gördüğünüzde ne hissediyorsunuz, mesela “Jagged little pill”i…

Morissette: Oradaki Alanis sevimli, güzel saçları var, biraz huysuz görünüyor. Küçük kızkardeş gibi…

Kaynak: Huffingtonpost