Neisseria Meningitidis bakterisinin neden olduğu enfeksiyonlar genel olarak beyin zarı olan meninkslerin tutulumu, yani menenjit veya etkenin kan yolu ile enfeksiyon yapması, yani “meningokoksemi” şeklindedir. Bakteriyel menenjit etkenleri arasında önemli bir yer tutar. Neden olduğu enfeksiyonlar oldukça ağır seyirlidir. ABD’de senede 1000-1200 çocuk bu tanıyı almakta, tanı konanların % 10-15’i uygun tedaviye rağmen hayatlarını kaybetmektedir. Gene ABD’de uygun şekilde tedavi edilenlerin % 11-19’unda sinir sistemi hasarı, zekâ geriliği, havale, felç, kol- bacak kayıpları bildirilmektedir.
Tüm yaşlar bu enfeksiyona yakalanma riski taşımakla beraber bebek, çocuk ve gençler arasında sıklık erişkinlerden çok daha yüksektir. Doğuştan veya sonradan dalağı olmayan kişilerde veya bağışıklık sistemini etkileyen hastalığı olanlarda bu enfeksiyon riski çok daha fazladır.
Herhangi bir yakınması olmayan kişilerde bu bakteri taşıyıcılık denilen, hastalık yapmayan konumda bulunabilir. Sağlıklı çocuklarda burun-farenks mukozasında bu bakterinin taşıyıcılığı % 2-5 iken, salgınlar sırasında askeri personelde yapılan bir çalışmada taşıyıcılık % 90 bildirilmiştir. Ege bölgesinde 1990’da sağlıklı bireylerde yapılan çalışmalarda % 28 oranında burun-farenks mukozasında bu bakterinin taşıyıcılığı bildirilmiştir. 2004’de yayınlanan bir çalışmada ise yakınmasız ilkokul çocuklarında taşıyıcılık oranı % 6.2 olarak sunulmuştur.
Meningokok enfeksiyonları damlacık yolu ile bulaşır: Öksürme, hapşırma, tükürük değen malzemelerin paylaşımı gibi. Hastalık, öncesinde sağlıklı olan bireylerde burun akıntısı, ateş, halsizlik bulguları ile başlayıp kısa sürede genel durumda kötüleşme, bilinç değişiklikleri ve nadir olmayarak da ciltte mor renkli küçük lekelerin oluşmasıyla seyreder. Bu mor noktalar kısa sürede cilt altında geniş kanama alanlarına dönüşür. Oyalanmadan bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Meningokok enfeksiyonunda tanının çok çabuk konması ve tedavinin gecikmeden başlanması çok önemlidir. Hastalık ister menenjit ister meningokoksemi, ne tutulumda seyrederse seyretsin hastalık bulgularının başlaması ve ilerlemesi arasındaki süre genellikle saatler düzeyindedir.
Bu bakterinin de alt tipleri vardır. Bu alt tipler bazı coğrafi bölgelerde daha yaygın, diğerleri daha nadirdir. Ege bölgesinde yapılan çalışmaya göre alt tiplere dağılımı % 0.4 ile % 63 arasında değişmiştir. Bu çalışmada en sık bildirilen alt tip C tipi iken, 2008 tarihli Türkiye’den bildirilen başka bir çalışmada % 42.7 ile W-135 alt tipidir. Bu alt tiplerin bazılarını içeren aşılar 1970’lerden beri mevcuttur. Aşı içeriğine karşı ağır alerjik reaksiyonu olanlar dışında aşıya engel bir durum yoktur. Özellikle kalabalık ortamda bulunanlar, Afrika, Arabistan gibi meningokok enfeksiyon riski yüksek bölgelere seyahat edenler, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar bu aşıya öncelikle uygundur. Hamilelik sırasında bu aşının uygulanmasına engel bir durumu bildirilmemekle beraber, bu konuda yeterli bilgi yoktur. Kadın Doğum doktoruna danışılmalıdır.
Aşı uygulamasının ardından olguların yaklaşık yarısında enjeksiyon yerinde kızarıklık, şişlik gibi lokal bulgular, az bir kısmında ateş bildirilmektedir. Aşının uygulaması 9 aylıktan büyük çocuklarda en az 3 aylık ara ile toplam 2 doz, 24 aylıktan büyük çocuklarda tek doz kas içine enjeksiyon şeklindedir. Diğer aşı uygulamaları ile bir arada yapılmasında sakınca yoktur.