Zonguldak Kozlu’daki maden ocağında 7 Ocak 2013’teki patlamda hayatını kaybeden Star İnşaat taşeron firmasına bağlı sekiz maden işçisinin aileleri Galatasaray Meydanı’ndaydı.

İş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin adalet arayan yakınları ve yaralananların 17. Vicdan ve Adalet nöbetinde “Kader değil cinayet” ve “Adalet arıyoruz” sloganları yükseldi, sorumluların yargılanması istendi.

Taksim meydanında başlayan yürüyüş sonrası Kozlu’daki patlamada hayatını kaybeden Hüseyin Kürekçi, Hasan Bozacıoğlu, Muharrem Yapıcı, Yüksel Koca, Ahmet Şeker, Köksal Kadıoğlu, Muhsin Akyüz ve Satılmış Arslan’ın yakınları söz aldı.

Aileler, patlamadan üç buçuk ay önce yapılan denetimde eksikler çıkmasına rağmen önlem alınmamasına, Zonguldak’taki iş cinayetlerinin sıradanmış gibi yansıtılmasına, taşeronlaşmaya, sorumluların yargılanmamasına öfkeliydi.

Ölüm miras gibi

Sekiz işçi arasında akraba olanların yanı sıra daha önce yakınlarını madende kaybedenler de var. 1983’te babası Hasan Koca’yı madende kaybeden Yüksel Koca onlardan biri.

Koca’nın kızı madendeki iş cinayetlerinde kuzenini, eniştesini, akrabalarını kaybettiklerini söyledi.

“Neden önlem alınmadı. Başbakan, Zonguldak seni seviyordu, sen sırtını döndün. Köyde mezar kazacak genç kalmadı, geçim derdi nedeniyle göç veriyor Zonguldak.”

“Neden önlem alınmadı?”

Akyüz’ün kardeşleri, maden işçilerinin çok zor şartlar altında az maaşa çalıştıklarını belirtirken, denetimde çıkan eksiklere rağmen tedbir alınmamasına tepkiliydi:

“Ağabeyim ‘Bu güvensizlikte nasıl çalışırım?’ diye sorduğunda ‘Kapı orada’ diyorlardı. Kasım ayındaki denetimde eksikler çıkmasına rağmen tedbir alınmadı. Ben elektrik faturamı ödemezsem gelir keserler, eksikler tamamlanana kadar neden ocağı kapatmıyorsun?

“Zonguldak’ın kaderi bu, başınız sağ olsun diyorlar. Kader değil bu, cinayet. Ağabeylerimiz, kardeşlerimiz, eşlerimiz madene girdiklerinde akşama sağ mı, yaralı mı gelecekler diye endişedeyiz. ”

“Madende taşeron kalkmalı”

Yapıcı’nın eşi “2003’te tanıştık, 2013’te beni bıraktı” diyor:

“Yedi yaşımda oğlum var. Denetlenseydi, eşim burada olacaktı. Dünyanın işini yüklüyor, en az parayı veriyorlar.

Bozacıoğlu’nun ablası Kozlu’da akrabalarını da kaybettiklerini, eşini de 15 yıl önce madende kaybettiğini söyleyerek taşeronlaşmanın kalkmasını istiyor.

Şeker’in eşi 11 aylık çocuğunun babasını hiç tanıyamayacağını söylüyor.

Maden işçisi Salim Çalık “Kentin meydanında şehitlik olan iki kent var; Çanakkale ve Zonguldak” diyerek başlıyor sözlerine:

“ ‘Cinayetler devam edecek’ der gibi iki sütun daha eklediler şehitliğe. Bizi şehitlik kavramıyla kandırıyorlar. Cezalar maaşlardan daha az olduğu için, işverenler ceza ödemeyi tercih ediyor.”

“Taşeron firma inşaat firmasıyım diyor”

İşçilerin avukatlarından Murat Cemal Gündüz, soruşturmada gizlilik kararı sürdüğü için şüpheli ve tanıkları bilmediklerini söyldi.

”Star İnşaat adlı taşeron firması, işçilerin güvencesizlikle ilgili şikayetleri nedeniyle Genel Maden İş’te örgütlenmek istemeleri üzerine, ‘Ben maden firması değil, inşaat firmasıyım’ diyerek dava açtı ve kazandı. Peki uzman olmayan bu kurumun madene girmesine nasıl izin veriliyor?

Kaynak: bianet