3. Gebelik haftası
Bu haftada döllenen yumurta”embriyo” rahim iç tabakasından geçip Zigot, Blastomer, Morula aşamalarından geçip “Blastosist” aşamasında rahim içinde kendi uygun bulduğu alana yerleşiyor (implantasyon) ve burada çoğalmasını sürdürüyor.
İmplantasyonun tamamlanması ardından kanda ölçülen gebelik hormonu “Beta HCG ” adet gecikmesi olmasa bile gebeliğin olup olmadığını gösterebiliyor. Adetin geciktiği günlerde idrarda gebelik hormonu belirleyen testlerle de gebelik araştırılabilir.
Gebelik belirtileri olarak çok belirgin işaretler olmasa da ağızda çok az bir tat değişikliği, biraz sabah bulantıları görülebilir.
Bazen döllenmeden sonraki ilk hafta içinde anne adayı lekelenme tarzında kanama görebilir. Buna “implantasyon kanaması” adı verilir. Nedeni ise rahim iç tabakasına yerleşimi için yer açılırken oluşan kılcal damar çatlamalarıdır.
4. gebelik haftası
4. haftada halsizlik, yorgunluk, göğüslere şişkinlik, kasık ve bel ağrısı, kabızlık ve barsak gazı yakınmaları olur.
Embriyo hücreleri hızla çoğalıyor. Uterus içine yerleşiyor, burada ikiye bölünüyor: Bir yarısı bebeği diğeri ise uterus duvarına yapışarak burada bebeğin eşini “plasenta”yı oluşturuyor. Plasentanın misyonu ise bebeğin gelişimine yardımcı olmak, yani beslemek, her türlü gerekli madde alınması ve atılmasında geçiş yani iletişim alanı olmak, anne ile bebeğin bağlantısı bir tür “gümrük kapısı” olarak görev yapmak.
Bu haftada ayrıca bebeğin beyninin oluşacağı bölüm meydana gelecek ve sinirler oluşmaya başlayacak. Ayrıca rahim içinde kaplayan “amnion sıvısı” da toplanmaya başlıyor. Amnion sıvısı diğer haftalar ve aylar boyunca bebeğimin içinde gelişimini rahat olarak sürdürebileceği bir ortam hazırlar.
Gebeliğin ilk haftalarında bebeğin organları oluştuğu için kritik haftalardır. Bu dönemde ve gebelik boyunca alkol ve sigara kullanımı tamamen yasaklanır. Sigara içilen ortamlardan da uzak durulmalı, hekim önermedikçe ilaç kullanılmamalı, kullanılmakta olan ilaçlar hekime danışılmalıdır.
İlk dört haftada kısaca olanlar:
– Yumurtlama gerçekleşir: 2-3 milimden yaklaşık 18-20 milime kadar ulaşan yumurta hücresi yumurtalıktan karın boşluğuna atılır. Buradan tüp tarafından karına yakın bölümüne alınır. Yumurta döllenmek için artık hazır ve spermi bekliyor.
– Döllenme: Yumurtlama zamanında birlikte olunduğunda milyonlarca spermin yalnızca birkaç bin tanesi tüpte yumurtayı buluyor ve etrafını çevreliyor. Yalnızca bir sperm tüm hünerini kullanarak yumurta içine girmeyi başarabiliyor. Diğer spermlerin girişine izin verilmiyor. Buna döllenme diyoruz.
– Cinsiyet belirlenir: Dölleme esnasında erkekten gelen kromozom ile yumurta kız veya erkek olarak oluşur. Oluşacak bebeğin cinsiyetini kadının yumurtası değil erkeğin spermi belirliyor.
– Döllenen zigot tüplerden rahime doğru iner: Yumurta ve sperm hücrelerinin birleşmesi ile ortaya çıkan “zigot” bölünmeye başlar: 2-4-8 hücreli safhalar sonucunda şekil olarak adeta bir “dut”a benziyor ve Latince’de dut anlamına gelen “morula” olarak anılıyor. Bir yandan bölünmeye devam eden zigot diğer yandan da rahim içine inişine devam ediyor. Nihayet 6-7 günlük bir yolculuk sonrasında içi kistik görünüm alan morula “blastokist” adını alıyor ve blastokist rahim içine yuvalanıyor.
– İmplantasyon (yerleşme): Blastokistin yuvalanması sırasında (konsepsiyonu takip eden 10-14 gün içerisinde) lekelenme tarzı kanama görülebilir. Yanlışlıkla adet gördüğünüzü düşünebilirsiniz. Fakat bu kanama açık renkte ve bir veya iki gün sürer. Yani son adet kanamanızın çok az olması bir gebelik işareti olabilir. Bu kanama her gebelikte olmayabilir.
– Konsepsiyon oluşur: Rahim içine yuvalanan embriyo burada büyümeye başlayarak ilk taslaklarını ortaya çıkartır.
– Nöral tüpler oluşur: Yani sinir sistemi (beyin, omurga) ile birlikte saç ve deri gelişimi gerçekleşir.
– Bebeğinizin kalp ve basit dolaşım sistemi hızla oluşur: Başlangıç dönemlerinde olmasına karşın, bu sistemler yaşam boyunca çocuğunuzu taşıyacaktır.
Üreme çağında adetin gecikmesi durumunda en sık neden gebeliktir. Bu durumda mutlaka hekime başvurulmalıdır. Hem gebelik hem de nadir de olsa çok tehlikeli bir tablo olan dış gebelik erkenden teşhis edilerek gerekli önlemler alınır.
Gebeliğin başlangıcından itibaren düşük tehditi ya da kanama olması dışında doktorunuz tarafından uyarılmadıkça hareketlerinizi kısıtlamanızın gereği yoktur. Aksine hamilelikte çok yorucu olmayan sırt kasları, karın kasları ve bacak kaslarını güçlendirecek egzersizler özellikle ilerleyen haftalarda artmış vücut ağırlığı nedeni ile oluşacak ağrıları azaltır. Doğum esnasında anne adayının daha az yorulmasına ve doğum sürecini daha iyi geçirmesine yardımcı olur.
Hamilelikte yürüyüş ve yüzme en rahat yapılabilen ve en yararlı sporlardır. Bunu yanında hamilelik öncesi tenis oynayanlar vücut ağırlığı artıp ani hareketler yapmak ve denge kurmak zorlaşana kadar bu spora devam edebilirler.
Dalış, kayak, dağcılık, ata binme gibi sporlar da artmış kaza ve yaralanma ihtimali nedeni ile önerilmez.