1. Çocuğun toplumsal cinsiyet normlarına uyup uymadığını önemsememek (örneğin, kızın erkek reyonundan gömlek aldığında, oğlun Barbie ile oynadığında panik olmamak).
2. Çocukların görünüşlerinden daha ziyade (güzel, yakışıklı) ilgi alanlarına ve becerilerine dair olumlu sıfatlar kullanmak.
3. Bedensel farkındalık oluşturmak, bedenini her biçimde sevebilmesini öğretmek.
4. Doğduğu günden itibaren “rıza”nın önemini anlatmak. Eğer çocuk öpülmek istemiyorsa annesi bile onu öpemez.
5. Beden bölgeleri için anatomik olarak doğru kelimeleri kullanmak.
6. Diğer annelerin çalışma ya da çalışmama kararını her durumda desteklemek. Onları kararları için yargılamamak.
7. Çocuğumuza güçlü duyguları/ fikirleri olan ve bundan vazgeçmeyen kadınlar olduğumuzu göstermek.
8. Cinsiyet eşitliğini içinde barındıran “eğlenme” biçimleri (filmler, oyunlar) bulma çabasında olmak.
9. Prenses kültüründen uzak durmak.
10. Bütün bunları nasıl yapacağını sürekli düşünmek.
***
Türkiye bağlamında ekleme de yapmamız lazım. Örneğin, kızlar az konuşur, ne biçim erkeksin gibi ailenin, komşuların, sokaktan geçenlerin kalıp yargıları ile sürekli mücadele etmek. Karşı cinsten çocuklarla oynamayı teşvik eden oyun grupları/ okullar bulabilmek…
***
romper.com‘da yayımlanan bu yazıyı Evren Balta Paker Türkçeleştirmiştir.