İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kamuoyuna açıkladığı “Demokratikleşme Paketi”ni ve pakette yer alan “özel okullarda anadilinde eğitim hakkı” maddesini eleştirdi.
bianet’e konuşan Farqini, asimilasyon ve inkar politikalarının sona ermesi için anadilinde eğitim ve öğretim hakkının devlet okullarında herkese tanınması gerektiği görüşünde.
“Asimilasyon bitti diyemiyoruz”
“Anadilinde eğitimin sadece özel okullarda olması kesinlikle çözüm odaklı değil. Bunu sembolik olarak değerlendiriyorum.
“Anadilinde eğitim tartışma konusu değildir, temel haktır. İnsanları nasıl anadilinde eğitimden mahrum bırakırsınız?
“Elbette özel okullarda bu işin maliyeti de var. Daha önce de kurslarla bunu yapmaya çalıştılar. Uluslararası topluma adımlar atıldığına dair mesaj verme gayretindeler. Ama bu oyalama taktiğidir. Ekonomik durumu iyi olmayan bir aile çocuğunu anadilinde eğitim almasını sağlayamayacak mı?
“Anadilinde eğitimi devletin sorumluluğundan alıp özel girişimciye havale etmek çözüm değildir. AKP diyor ki, ‘Biz inkar ve asimilasyon politikalarını ayağımızın altına aldık.’
“Oysa Cumhuriyet’in başından bu yana süre gelen bir tekçi anlayış var. Türk kimliği ve dili dışındaki diğer kültürleri hiçbir zaman kendiyle eşit görmedi. Hep yasakladı, kamusal alanın dışına itti.
“Bu ayıpları biliyoruz. Ancak bir asimilasyonun sona erebilmesi için diğer dillerle de eğitim ve öğretim yapılabilmeli. O zaman asimilasyon bitti diyebiliriz. Eğer gerçekten devletin niteliğinin değiştiğini söyleyeceksek, devlet o zaman gerçek anlamıyla herkesin devleti olmalı ve herkese eşit mesafede olmalı. İnançlar konusunda da özgürlükler konusunda da anadilinde eğitim konusunda da bu böyle olmalı. Yoksa biz asimilasyon bitti, inkar bitti diyemeyiz.
“Kürt lafı bile geçmiyor”
“Öte yandan pakette, demokrasi açısından, hak ve özgürlükler alanının genişletilmesi, demokrasinin istenilen seviyeye getirilmesi açısından bir takım olumlu adımlardan söz etmek mümkün.
“Örneğin ayrımcılıklarla ilgili nefret söylemi konusu, seçimlerde anadilinde propaganda yapılması, Romanlarla ilgili enstitünün kurulması, eş başkanlık sistemi gibi konularda olumlu adımlar atılıyor.
“Ama bir aydan fazla zamandır kamuoyunda ha açıklandı ha açıklanacak ve cumhuriyet tarihinin en büyük demokratikleşme hamlesi gibi sunulmaya çalışılan bir pakete baktığımızda aslında oluşturulan beklentiye cevap vermediğini söylemek mümkün.
“Bir barış sürecinden bahsediliyor. İşleyen bir süreç var, bir Kürt sorunu var ama bakarsanız hiç bir şekilde Kürt sözcüğü dahi telaffuz edilmedi.
“Alevilerin cemevleriyle ilgili talepleri vardı. Oysa sadece bir üniversiteye Hacı Bektaş-ı Veli ismi verildi. Alevilerin sorunları böyle adımlarla geçiştirilecek kadar basit değildir.
“Cumhuriyetin temel sorunlarından bir tanesi de Kürt sorunudur. Kürt sorununun tüm yönleriyle ilgili çözüm iradesinin açıklanmış olması gerekiyordu. Sadece bireysel haklarla, demokratik haklarla bu sorunların üstesinden gelinmeyeceği aşikardır.
“Hem demokrasiyle ilgili sorunlarımız var hem de siyasi sorunlarımız vardır. Her ikisine çözüm getirebilse toplum biraz daha rahatlardı.”
bianet‘ten Ekin Karaca’nın haberidir.